But then what tradutor Turco
2,004 parallel translation
But then what?
Daha sonra ne var?
But then what?
Peki ya sonra?
You're right to be cautious, but then again you did contact him. What's his name, Stuart...?
Eğer onunla temasa geçersen, temkinli olmakta haklısın, adı neydi, Stuart..?
But then we started corresponding, and I discovered what a wonderful man Paul really is.
Sonra yazışmaya başladığımızda Paul'ün ne muhteşem bir adam olduğunu anladım.
- But, then that would make it what, 400 feet?
- Yani büyüklüğü 400 fit mi?
I know what I said, but, you know, sometimes you say things and then you don't really mean them.
Ne dediğimi biliyorum. Ama bazen gerçekten inanmadığınız şeyler de söylersiniz. Ne?
But then I realized, you're not what I wanted, Ted, and I'm not what you wanted.
Ama sonra senin benim aradığım benim de senin aradığın olmadığını farkettim.
It sounded like a mugging, but she said he could have her wallet, he said that wasn't what he wanted, and then there was a noise.
Kulağa saldırı gibi geliyordu. Kız, adama cüzdanını alabileceğini söyledi. Adamsa cüzdanla ilgilenmediğini söyledi.
But until then, I does what I do.
Fakat o zamana kadar her zamanki şeyleri yapacağım.
But then I realized, what do poor people do?
Sonra fakirlerin ne yaptıkları üzerine kafa yordum.
Every time. And once I find out what's at the end, I'll figure it out then. But at least I'll know.
sürekli ve bir keresinde tünelin sonunda ne olduğunu görünce,... gerisini zaten anladım, ama en azından artık biliyordum.
Archeology but then if it gets there after you show it to your parents, well it's spent 500 years in quick sand. What's another few days.
Ama tabii 500 yıl kumun içinde bekleyebildiğine göre annenle babana gösterebilmen için birkaç gün daha bekleyebilir.
You can make a logical argument - I completely understand it, in fact, I first was a co-author of a pamphlet about this in 1978 - which says abolish all faith schools, but I think you've then got to look at how that relates to what the population as a whole feel about faith schools.
Mantıklı bir itiraz yapabilirsiniz, bunu tamamen anlıyorum, aslında 1978 yılında ilkin tüm dini okullar kaldırılmalı diyen, bu konuda bir kitapçığın ortak yazarı oldum, ama sanırım bunun, inanç okulları hakkında bir bütün olarak halkın ne hissettiğiyle bağlantı şekline de bakmalısınız.
We learn in the curriculum, because that's what we follow, we teach them the theory of evolution, but then I do tell them we in Islam, our opinion about it, and the girls will also have their own opinion
Müfredattan öğreniyoruz, çünkü takip ettiğimiz bu, onlara evrim teorisini öğretiyoruz, tabi sonra da İslam'da bizim bu konudaki görüşümüzü söylüyorum ve kızların da kendi görüşleri olacak ve sorular soracaklardır :..
But, then, what do we do?
Ne yapacağız bilmiyorum.
When the charges first started showing up on my credit card I thought, "This is fucking fraud," but then I looked a little bit closer at what was being purchased :
Kredi kartımın faturaları gelmeye başladığında dolandırıcının bir herhalde sandım. Ama biraz daha dikkatli incelediğimde bira, Jager, kayganlaştırıcı ve magnum kondom...
Yeah, front page coverage for about a week but then you know what happens.
Evet, bütün bir hafta baş sayfada olucak. Sonra ne olduğunu biliyorsun
Know what it was? I think she gave me her number, But then, like, her fours looked like eights, and then...
Galiba numarasını bana verdi ama 4'leri 8 gibi yazmıştı.
Then sign off on me doing the surgery. You can give her what she wants, yes, - but not what she needs.
O zaman ameliyat için izin ver Ona istediğini verebilirsin, evet ama ihtiyacı olanı değil.
Fine. I know. But what if you're out there lifting a bus, and all then all of a sudden, you're not fine?
Ama ya bir otobüsü kaldırırken bir anda iyi olmazsan?
Then I can come back with a warrant. Your son Chris has a sealed record, but I think I know what's in it.
Oğlunuz Chris'in mühürlü bir kaydı var, ama sanırım içinde ne olduğunu biliyorsunuz.
Oh, Esther gets naked. But she doesn't dance. Then what does she do?
Tam burada durup fısıldarsanız odanın ta diğer ucundaki kişi söylediğiniz şeyi sanki yanında söylemişsiniz gibi duyar.
If I'd known then what I know now, I never would have done it, but... I'm not sorry for it.
Şu anda bildiklerimi o zaman da biliyor olsaydım bunu asla yapmazdım ama yaptığım şey için pişman değilim.
Possibly laudanum, because that's what they were taking at that time, initially as a painkiller, but then perhaps he would... well, he did become addicted to it.
Büyük ihtimal afyon tentürü. Çünkü o zaman aldıkları şey ilk olarak bir ağrı kesici sonra belki de... Sonra bağımlı oldu.
What if we all get together and help each other and hire a new guy and then we all kill him but first we take out, like, a $ 100,000 life insurance policy?
Bir araya gelip ortaklaşa yeni birini işe alsak, sonra öldürsek ama öncesinde 100 bin dolarlık sigorta yaptırsak?
But then, what exactly is your super power?
O zaman senin süper gücün nedir?
But what's going to happen then?
Ama o zaman ne olacak?
And... and then I open my mouth to say "no"... but what comes out weirdly instead is "yes."
Ve ben ağzımı "Hayır" demek için açtığımda garip bir şekilde "Evet" diyorum.
But if it was close to what we did, then it would probably be pretty easy.
Dolayısı ile eğer, şu anda sahip olduklarımıza yakın olsalardı, her şey çok kolay olurdu...
I think you're gonna run into trouble. But if the bell was not a new type of aircraft, then what was it?
Peki ama Çan, yeni bir hava aracı değildiyse, o zaman neydi?
But then... what will we do?
Peki, ne yapmamız gerekiyor?
But, then, what is our scheme that President Kim is trying to disturb?
Fakat o zaman bizim planımız ne ki bize akıl oyunları oynuyor?
But if what you said about me is true, then I don't know what this person, who isn't interested in you, is doing here.
Hakkımda söylediklerin doğruysa seninle ilgilenmeyen bu insan burada ne arıyor bilmiyorum.
"l don't know how your story ended, " but if what you felt then was true love " then it's never too late.
Hikâyen nasıl biter bilmiyorum ama zamanında hissettiğin gerçek aşksa hiçbir şey için geç kalmış sayılmazsın.
But then again, if they knew what I know about you having a motive.
Ama yine de, benim bildiğimi bilselerdi, bu konuda sebebinin olmasını.
But, Miss Eyre, if the pleasure I was seeking was sweet and fresh, if it was an inspiration, if it wore the robes of an angel of light, what then?
Ama, Bayan Eyre eğer iyi ve taze bir zevk arıyorsam eğer bu zevk bana ilham verecekse, veya melek kılığındaysa ne olacak?
But what am I to do then?
Ne yapmam gerekiyor peki?
I always want to follow the news, you know, but then I'm so far behind, and now it's just like, what's the point?
Her zaman haberleri takip etmek isterim fakat öte taraftan çok gerisindeyim şimdi de "ne anlamı var ki?" diyorum.
Well, if what they say is true, then, Julie, I have but one question for you.
Eğer söyledikleri doğruysa, Sana bir sorum olacak Julie.
Do what you gotta do, but then get on with your life.
Ne gerekiyorsa onu yap, ama sonra kendi hayatına geri dön.
But then I hear that Brittany likes him, too, so I don't know what to think!
Ama Brittany'nin de ondan hoşlandığını duydum ve ne düşüneceğimi bilmiyorum!
And there is no better, worse rather and then my wife asks me why I no longer play and I think she must be crazy, but she loves me and therefore I find her even crazier because they do not know what her husband's disaster
Bu hiçbir şeyi daha iyi yapmıyor ve belki daha da kötüleştiriyor. Sonra karım bana neden artık çalmadığımı soruyor, sanırım bir aptal olmalı, ama beni seviyor ve bence bu yüzden bana göre daha aptal. ama hiçkimse kocasının ne halt yediğini bilmiyor, neye sebep olduğunu.
but I knew what I was doing then and I still do.
ama neyi yapıyorduysam hala onu yaptığımı biliyorum.
Then love-devouring death do what he dare, it is enough I may but call her mine.
O aşk yutan ölüm, ne yaparsa yapsın bundan böyle, Yeter ki, ona, benim diyebileyim.
But if you can't buy no porterhouse steak and you still wants to eat something that tastes good, what do you do then?
Ama biftek alamıyorsan ve yine de tadı güzel bir şey yemek istiyorsan ne yapacaksın?
But if we could find a way to educate him to them more elegant reasons and make them available to him and his buddies, then there'd be a lot of folk out there could off themselves with more joy in their hearts. What you think?
Ama onu bu daha nazik nedenleri anlayacak kadar eğitebilirsek bu nedenleri ona ve dostlarına açabilirsek o zaman kendilerini kalplerinde neşeyle tren altına atabilecek çok daha fazla insan olur.
But you don't think it's suicide. What, then?
Belli ki sen intihar olduğunu düşünmüyorsun aklında ne var?
- But then I saw what...
- Sonra gördüm ki...
But if he is up and kicking, then what does matter is finding him, ripping his head off, and shoving it up his ass.
Eğer hayattaysa önemli olan onu bulmak, kafasını kesip kıçına sokmak.
But then, what other answer could I give you?
Öyle olsa bile size başka nasıl cevap verebilirim ki?
Then why do I feel sick to my stomach? But what if
- Neden hala kendimi kötü hissediyorum?
but then 1738
but then again 387
but then one day 26
but then i 35
but then i realized 51
but then i thought 84
but then i remembered 16
then what 1564
then what are you doing here 94
then what's the problem 77
but then again 387
but then one day 26
but then i 35
but then i realized 51
but then i thought 84
but then i remembered 16
then what 1564
then what are you doing here 94
then what's the problem 77
then what happened 229
then what's wrong 25
then what is it 290
then what's the point 33
then what's this 25
then what are you 62
then what was it 41
then what do you want 90
then what should i do 17
then what are you saying 36
then what's wrong 25
then what is it 290
then what's the point 33
then what's this 25
then what are you 62
then what was it 41
then what do you want 90
then what should i do 17
then what are you saying 36