Captain gregson tradutor Turco
122 parallel translation
Captain Gregson...
Yüzbaşı Gregson.
- This is Captain Gregson, Captain Gregson this is Miss Watson my personal valet. - How are you doing?
- Nasıl gidiyor?
I logged into the Police system with Captain Gregson account.
Yüzbaşı Gregson'un hesabıyla NYPD'nin sistemine giriş yaptım.
- Captain Gregson, Shelock Holmes.
- Yüzbaşı Gregson, Sherlock Holmes.
Captain Gregson...
Baş komiser Gregson.
Um, can we talk about Captain Gregson?
Baş komiser Gregson hakkında konuşabilir miyiz?
Captain Gregson e-mailed me.
- Baş komiser Gregson bana mail atmıştı.
Tell us what we need to know right now, and I won't start throwing your drawers open in front of Captain Gregson and Detective Bell.
Hemen ihtiyacımız olan şeyi anlat bize, ben de Baş komiser Gregson ve Dedektif Bell'in önünde çekmecelerini karıştırmayayım.
It's Captain Gregson.
Ben Baş komiser Gregson.
The gentleman we spoke to, a, uh, Captain Gregson, he said that the NYPD couldn't get involved until Peter had been missing for two days.
Konuştuğumuz beyefendi, Yüzbaşı Gregson Peter iki gün boyunca kayıp olmadıkça olaya müdahil olamayacaklarını söyledi.
Look, you should know, I went to Captain Gregson when I couldn't find you.
Dinle, seni bulamadığımda Yüzbaşı Gregson'a gittiğimi bilmen gerek.
Captain Gregson hasn't called once.
Yüzbaşı Gregson bir kere bile aramadı.
We need to find Captain Gregson.
Yüzbaşı Gregson'ı bulmalıyız.
Captain Gregson?
Yüzbaşı Gregson?
The evidence was planted, and it was Captain Gregson who gave him that mug.
Kanıt oraya yerleştirilmişti, Ve ona kupayı veren Komiser Gregson'dı.
Captain Gregson got the warning he deserved.
Komiser Gregson hakettiği uyarıyı aldı.
Anything and everything that Captain Gregson would give me access to before I left the station this evening.
Bu akşam polis merkezinden çıkmadan önce Yüzbaşı Gregson'ın bana erişim sağladığı her şey.
Captain Gregson has already reached out to a friend of his in the City Clerk's Office.
Yüzbaşı Gregson, belediye memurluğunda çalışan bir arkadaşı ile iletişime geçti.
Captain Gregson.
Başkomiser Gregson.
Captain Gregson, how may I be of assistance?
Başkomiser Gregson, size nasıl yardım edebilirim?
Captain Gregson, how may I be of assistance?
Başkomiser Gregson, nasıl yardımcı olabilirim?
But you told Captain Gregson you weren't worried.
Ama Başkomser Gregson'a korkmadığını söylemiştin.
But you know that I'm gonna have to call Captain Gregson.
Ama başkomiser Gregson'u arayacağımı biliyorsun.
Captain Gregson suspended him from the NYPD.
Yüzbaşı Gregson onun danışmanlık görevini askıya aldı.
Have you thought about maybe going and apologizing to Captain Gregson?
Gidip Yüzbaşı Gregson'dan özür dilemeyi hiç düşündün mü?
It's true I have wronged Captain Gregson.
Yüzbaşı Gregson'ın yüzünü kara çıkardığım doğru.
This is Captain Gregson of the NYPD.
Ben NYPD'den Yüzbaşı Gregson.
Hello, Captain Gregson of the NYPD.
Merhaba, NWPD'den Yüzbaşı Gregson.
You want me to stop doing what I'm doing, Captain Gregson of the NYPD?
Yaptıklarıma son vermemi mi istiyorsunuz NWPD'den Yüzbaşı Gregson?
Captain Gregson just texted, said there was some sort of disturbance at Patricia Ennis's home last night.
Yüzbaşı Gregson mesaj atıp, dün gece Patricia Ennis'in evinde bir olay olduğu söyledi.
This is Captain Gregson.
Ben Yüzbaşı Gregson.
You were tuning your radio when you called Captain Gregson.
Yüzbaşı Gregson'ı aradığında bir radyoyu ayarlıyordun.
Captain Gregson, NYPD.
Yüzbaşı Gregson, NYPD.
Don't you think it's time for us to tell Captain Gregson about the framer?
Yüzbaşı Gregson'a komplo kuran kişiden bahsetme zamanımız gelmedi mi?
Captain Gregson needs our assistance investigating a homicide.
Başkomiser Gregson'un bir cinayet soruşturmasında yardımımıza ihtiyacı var.
Did you call Captain Gregson yet?
Başkomiser Gregson'u aradın mı?
Need to speak with Captain Gregson.
Başkomiser Gregson ile görüşmeliyim.
I can't put you on with Captain Gregson, sir.
Sizi Başkomiser Gregson'a bağlamayam efendim.
Well, I am confident that Captain Gregson and Detective Bell can handle the transition neatly.
Eminim Başkomiser Gregson ve Dedektif Bell bu değişikliği iyi karşılarlar.
Captain Gregson, NYPD.
Başkomiser Gregson, NYPD.
I trust Captain Gregson and Detective Bell implicitly.
Başkomiser Gregson ve Dedektif Bell'e güvenim tam.
Mr. Conroy, this is Captain Gregson with the NYPD.
Bay Conroy, ben NYPD'dan Başkomiser Gregson.
Captain Gregson wanted to pull your credentials a few days ago.
Başkomiser Gregson yetkilerine son vermek istedi.
You-you know I'll investigate this anyway, whether I have Captain Gregson's blessing or not.
Biliyorsun, Gregson izin versin vermesin, yine de bu işi araştıracağım.
Captain Gregson just called with an update about Moriarty.
Başkomiser Gregson Moriarty'le ilgili gelişmeler için aradı.
When Captain Gregson asked you what Moran wanted you to keep quiet about, you hesitated.
Yüzbaşı Gregson neden Moran'ın sana sessiz kalmanı söylediğini sorduğu zaman duraksadın. - Bu onu kandırdığımı kanıtlamaz.
I would like to make sure these are not his paranoid ravings before I involve Captain Gregson or anyone else.
Bu bilgileri Yüzbaşı Gregson'a ya da başka birine anlatmadan önce, zırvalık olup olmadıklarını anlamam lazım.
Watson, I was just telling Captain Gregson that I'm a changed man.
Ben de tam Yüzbaşı Gregson'a artık değiştiğimi söylüyordum.
Captain Gregson wants a word with you. Can it wait?
- Yüzbaşı Gregson seninle konuşmak istiyor.
According to Captain Gregson, we have reason to believe that Ibn Casimir and his compatriots were... here at 3 : 00. Mm.
Hmm.
Captain Thomas Gregson.
Başkomiser Thomas Gregson.
gregson 45
captain 13054
captain hook 30
captain america 43
captain on the bridge 21
captain's log 402
captain hunter 23
captain lance 29
captains 25
captain kirk 177
captain 13054
captain hook 30
captain america 43
captain on the bridge 21
captain's log 402
captain hunter 23
captain lance 29
captains 25
captain kirk 177