Change is good tradutor Turco
187 parallel translation
Change is good.
Değişim iyidir.
But change is good, right? I mean, change can be good. You know, sometimes even change that seems bad can end up being good.
Bazen kötü gibi görünen bir değişiklik bile iyi olabilir.
Change. Change is good.
Değişiklik güzel bir şey.
I assure you, change is good.
Sizi temin ederim, değişim iyidir.
They say change is good.
Değişimin iyi olduğunu söylerler.
- Probably. But I been sane a long while now, and change is good.
Büyük bir ihtimalle, ama o kadar uzun zamandır aklım başımda ki, değişiklik iyi gelecektir.
It has been a time of changes, but change is good.
Tam bir değişim zamanı oldu, Ama değişim iyidir.
Well, change is good, right?
Değişim iyidir. Değil mi?
Change is good.
Değişiklik iyidir.
- Change is good, Hugo.
- Değişim iyidir, Hugo.
- And change is good.
- Değişim iyidir.
MICHAEL : They say that change is good for you, that it keeps you on your toes.
"Değişim iyiliğinizedir," derler.
Sometimes change is good, right?
Bazen değişiklik iyi oluyor, değil mi?
Change is good! You know that.
Bilirsiniz, değişiklik iyidir!
Knock back if you think change is good.
Siz de böyle düşünüyorsanız, kapıyı tıklatın.
[Jack Narrating] I believe that change is good.
Değişiklik yapmanın iyi olduğunu inanıyorum.
Every patient is different, but for now, no change is good news.
Her hasta farklıdır, ama şimdilik, değişiklik olmaması iyi bir şey.
Well you're wrong Joss is a very good husband. I would not change anything, even if I could.
Elimde olsa bile hiçbir şeyi değiştirmezdim.
You know, I think that if a person is taught good things for a long time, and if it's done from the heart, anybody, even a very bad man, will change.
Bilirsin, bence bir kişi uzun zaman iyi şeyler öğretirse, ve bunu gönülden yapıyorsa, çok kötü bir adamı bile değiştirebilir.
The pay is better and the change of climate will do me good.
Daha fazla para ödeyecekler ve hava değişikliği de iyi olacaktır.
It's an easy step to the belief that violence is the way to change bad conditions into good conditions.
Kötü koşulları iyiye çevirmek için şiddetin gerektiğine inanmak kolaylaşıyor.
The mark of a good businessman... is that he can change his plans quickly.
İyi bir iş adamı planlarını çabuk değiştirebilmesinden anlaşılır.
It is so good to see him having fun for a change, with an attractive young woman who obviously looks at him with extraordinary affection.
En sonunda farklı bir şey yapıp, ona sıradışı bir sevgiyle bakan, güzel bir hanımla eğlendiğini görmek güzel.
This is interesting speculation, but certainly not good enough, to persuade me to change the goals of the investigation.
Bunlar ilginç varsayımlar. Ancak soruşturmanın amacını değiştirmeyi gerektirecek kadar kesin ve açık değiller.
But the good news is... we were able to change the batteries. "
İyi haber ise... pilleri şarj etmeyi başarabildik "
Whether it is a change for good or ill, no one can tell.
Bu değişimin iyi yönde mi yoksa kötü yönde mi olacağı bir muamma.
Change is not good.
"Değişiklik iyi değildir."
Well, change is as good as a rest... and other duck-billed platitudes.
Tebdili mekanda ferahlık vardır. Ya da bunun gibi basmakalıp laflar işte.
Good idea to change the message, your voice is nicer. Bye.
Mesajı değiştirmen iyi olmuş, senin sesin benimkinden daha iyi.
People are always telling you that change is a good thing.
İnsanlar değişim iyidir diye düşünürler.
Greg, change is a good thing.
Greg, değişiklik iyidir.
This is a good dress, Grandpa, but I'll change if it means that much to you.
Bu iyi bir kıyafet, büyükbaba. Fakat senin için fazla geldiyse değiştirebilirim.
The point is that this change could actually be good for you.
Demek istediğim... yani... sana iyi gelebilir.
The number-one lesson when you're on a stakeout is never change your spot if it's good Ok
Ne olur ne olmaz, ben özür diliyorum.
And I promise that if you do a good job, your position in the T. I. A. Will change drastically.
Ve söz veriyorum, eğer iyi bir iş çıkarırsan T.I.A. Deki görevin hemen değişecek.
You should say, "The judge is not good, I want you to change." It is absurd.
Çok saçma!
Taking ownership of personal error is the first step... toward healthy growth and change. Good job, buddy.
Kişisel bir hatanın sorumluluğunu almak sağlıklı bir büyüme ve değişimin ilk adımıdır.
"Good" is relative, considering a third of the world is starving, which does not change the fact that I am clumsy as hell.
"İyi" tabiki görecelidir, bunu derken dünyanın 1 / 3 ünün açlıktan öldüğünü göz önüne alıyorum, Ki bu da benim ne kadar becereksiz olduğum gerçeğini değiştirmiyo.
It certainly is nice to hear some good news for a change.
Nihayet iyi bir haber duymak çok iyi geldi.
Change is a good thing.
Değişim iyi birşeydir.
Change is good, but no violent change without murder.
Değişim iyidir " demeliyiz.
But a change is as good as a rest.
Ama değişiklik dinlenmek kadar iyidir.
So, look, I kind of heard you guys talking and... you know, things seem to be going pretty good for Liz... which is different and a nice change.
Konuştuğunuzu duydum ve Liz için işler iyi gidiyor gibi görünüyor. Buraya taşınmayı düşündüğünüzü biliyorum ve bana uyar demek istedim. Bu güzel ve faklı bir değişim.
"A change is as good as a feast."
"Değişiklik yapmak bayram gibidir."
Come on, Brian, a change of scenery is always good.
Hadi ama Brian, hayatımızda biraz değişiklik her zaman iyidir.
Both telling him how good he is... how he has better than a chance in hell to change things in this state... where nothing will ever change.
İkisi de ona ne kadar iyi olduğunu bu eyalette bir şeyleri değiştirme şansı olduğunu söyler. Ama hiçbir şey değişmeyecek.
Only good news is, today we might give you a chance to change your luck.
Tek iyi haber, bugün şansını değiştimen için sana bir şans tanıyabilecek olmamız.
This stunt by Lincoln Burrows'defense counsel is an affront and an insult to the memory of my brother, a good man who tried to make positive change in this country.
Lincoln Burrows'un savunma avukatının çıkardığı bu rezalet, bu ülkede olumlu değişiklikler yapmaya çalışmış olan kardeşimin anısına karşı büyük bir hakarettir.
Home sure is good for a change of pace
Eve gelmek değişiklik olmuştur.
God, if you're trying to change my mind, you're not doing a very good job- -
Eridiler. Eğer fikrimi değiştirmek istiyorsan. Pek iyi bir iş çıkarmadığını söylemeliyim.
God, if you're trying to change my mind, you're not doing a very good job.
Eğer fikrimi değiştirmek istiyorsan. Pek iyi bir iş çıkarmadığını söylemeliyim.
is good 107
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17