Cleaners tradutor Turco
1,127 parallel translation
I wonder if my mama picked up my clothes from the cleaners.
Acaba annem elbiselerimi kuru temizlemeden aldı mı?
part time cleaners... evening shifts for city centre.
yarım gün temizlikçi şehir merkezinde, akşam vardiyası için.
It's at the cleaners.
Temizleyicide.
- His suit was at the cleaners.
Bu sefer maruz görseniz? Takım elbisesi temizle... O değil, siz.
Sent it to the cleaners.
Ve yanlışlıkla temizleyicilere göndermiş.
Maybe they're at the cleaners.
Belki de temizlemeye verdin.
- Can you look at that dry cleaners over there, please? - Sure.
- Şu kuru temizlemeciye bakar mısın?
That would lead me to believe that under the sink, you got cleaners?
- Deterjan vardır bir yerlerde.
I don't know because my evening gown hasn't come back from the cleaners yet.
Bilemiyorum, gece elbisem temizleyiciden gelmedi henüz.
Nobody walks into a dry cleaners with a tee.
Hiç kimse kuru temizliyiciye ayaklıkla gitmez.
Jerry, that's a breach of the dry cleaners'code.
Jerry, kuru temizlemeci şifresi.
What, do you think the dry cleaners is your personal closet?
Kuru temizlemecilerin gardırobun olduğunu mu düşünüyorsun?
-... spends on clothes- - - l'm taking him to the cleaners.
-... harcadığı para- - - Onu temizlemeciye ben götürüyorum.
Will you take my quilt to the cleaners so I can get the discount too?
Benim de indirim alabilmem için yorganımı temizlemeciye götürür müsün?
My quilt is still at the cleaners.
Yorganım hala temizlemecide.
We really took this moron Pony to the cleaners!
Şu geri zekalı Pony'i iyi üç kağıda getirdik!
I'll take it to the cleaners for you tomorrow.
Onu yarın senin için temizlemeciye bırakacağım.
They tell her how sorry they are and all that their plane exploded, and they offer her a settlement, the amount based on what he would've earned operating the dry cleaners the rest of his life.
Üzgün olduklarını söyleyip ona bir anlaşma önerirler. - Ne kadar önerirler?
Did the dry cleaners have your car?
Arabanı kuru temizleyiciler mi aldı?
- Go to the cleaners.
- Kuru temizlemeciye git.
Didn't you say that someone had impersonated you at the dry cleaners?
geçen gün birsinin sizi kuru temizlemecide taklit ettiğini söylememiş miydiniz?
They're at the cleaners.
Kuru temizleyiciye verdim.
I took them to the dry cleaners.
Onları kuru temizleyiciye götürdüm.
- And a halo made out of pipe cleaners.
Ve tepesindeki hare de pipo temizleyicilerden yapılmış.
I have to pick up my clothes at the dry cleaners.
Elbiselerimi kuru temizlemeciden almalıyım.
and the second... the second the clothes at the dry cleaners... yes, that's important.
İkinci olarak elbiselerim temizleyicide... Evet, bu önemli.
I scooted past Tommy Mung's Dry Cleaners and Armand's Shoe Repair.
Tommy Mug'ın kuru temizleme ve Armand'ın ayakkabı tamiri dükkanlarını geçtim.
- from the cleaners?
- almış mıydın?
And then you went to the dry cleaners, and then to the shoe repair place, and then the car wash.
Sonra kuru temizlemeciye gittiniz, Sonra da eczaneye
Get mugged by an iron, sleep at the cleaners, and a smile.
Ütülenmişsin. Çamaşırhanede mi uyudun? Ve bir gülümseme!
He pulled this old jacket out of the attic without taking it to the cleaners first.
Bu eski cekedi tavanarasından aldı ve temizleyiciye bile götürmeden giydi.
while you're out, could you go to the bank, a hardware store, and the dry cleaners?
Hazır dışarı çıkmışken, bankaya, nalbura ve kuru temizlemeciyede uğrar mısın?
So I returned to the dry cleaners yet a third time.
Aptallar Kuru temizlemeciye üçüncü kez gittim.
Well, Jack's so excited... he didn't even remember to pick up his vestments from the cleaners.
Peki, Jack çok heyecanlı... kuru temizlemeden cübbesini almayı bile unutmuş.
I gotta go home and open up the house for the carpet cleaners.
Halı temizleyicilerine kapıyı açmak için eve gitmem lazım.
Not the Sunshine Carpet Cleaners?
Sunshine Halı Temizleme olmasın?
George, did you call some carpet cleaners?
George, halı temizlikçilerini sen mi çağırdın?
Did you hire the Sunshine Carpet Cleaners?
Sunshine Halı Temizlemeyi mi çağırdınız?
He was using those oven cleaners.
O aptal fırın temizleyicilerini kullanıyormuş.
I was selling vacuum cleaners in 1973.
1973'te halı yıkama makineleri satıyordum.
And some of it's for the cleaners and the Laundromat.
Ve bazılarını da temizlemeye götürüyorum.
Works at the dry cleaners.
Kuru temizleyicide çalışıyor.
I actually worried I had met the woman of my dreams at the dry cleaners and didn't notice.
Bir ara çok endişelendim, hayatımın kadınıyla kuru temizleyicide karşılaştım sandım.
It's just that the dry cleaners left a shine on my trousers, and, uh, my right lapel is slightly bent, and the laundry did not use enough starch in my shirt front.
Sadece kuru temizlemeci pantolonda leke bırakmış, sağ yaka pot yapmış ve gömleğimin önü yeterince kolalanmamış!
You're supposed to send your life to the dry cleaners and then it comes back pretty and neat on a hanger...
Tüm hayatını kuru temizlemeciye gönderip, bir askıda, tertemiz bir şekilde geri alabilmen gerekiyor, Böyle olmamalıydı, Renee.
Well, I had a job interview today - Newsweek. So I go to the dry cleaners, and I realize
Pekâlâ, bugün bir iş görüşmesindeydim ;
Caused by exposure to benzene a common ingredient in metal cleaners.
Metal parlatıcılarında bulunan benzen sıvısı bu hastalığa yol açar.
He took all my clothes to some cleaners.
Tüm kıyafetlerimi temizliyicilere götürmüş.
Well, I bet there's drug dresses and drug vacuum cleaners too.
Eminim hız elbiseleri ve hızlı elektrik süpürgesi de vardır.
l`m gonna tell him l`m going to the cleaners.
Kuru temizlemeciye gittiğimi söyleyeceğim.
Cleaners.
Kuru temizlemeciye.
clean 572
cleaning 155
cleaner 43
cleaned 51
clean it up 100
clean up 73
clean clothes 16
clean it 35
clean sheets 28
clean yourself up 47
cleaning 155
cleaner 43
cleaned 51
clean it up 100
clean up 73
clean clothes 16
clean it 35
clean sheets 28
clean yourself up 47