English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ C ] / Cut the rope

Cut the rope tradutor Turco

146 parallel translation
Climb up and cut the rope.
Tırman ve ipi kes.
To pull yourself up, hand over hand... while they're waiting with a knife to cut the rope.
İp cambazı gibi yavaşça tırmanıyorsun. Bu arada birçok kişi ipini kesmek için bekliyor.
Cut the rope here.
Kes ipleri.
- Cut the rope down. - Get us out of here!
- Halatı kesip, indir.
Should have cut the rope without talking.
İpi konuşmadan önce kesmeliydik.
And I could not cut the rope by myself
Ve ipi tek başıma kesemezdim.
I guess he could say I was slipping and cut the rope.
Galiba ben kayıyorum diyebildi ve ipi kesti.
You cut the rope!
İpi kestin!
He never dares cut the rope and be free.
Asla ipini kopartıp özgür olmaya cesaret edemez.
Cut the rope, man!
İpi kesin!
Cut the rope!
İpi kesin!
I'll show you, cut the rope!
Size göstericem, ipi kesin!
- Cut the rope, Billy!
- İpi kes Billy.
Now cut the rope above you.
Şimdi öbür ipi kes.
Cut the rope above you, Jon.
Öbür ipi kes.
Old Rooster, he'll want to cut the rope, or stretch it up and float the raft underneath.
Rooster büyük bir ihtimalle ipi kesecek, veya altından geçmek için yukarı çekecek.
Cut the rope.
İpi kes.
Climb the boom and cut the rope.
Bumbaya tırman ve halatı kes.
Cut the rope on my hands.
Çabuk ellerimi çöz.
Cut the rope, now, Bucky!
Halatı kes, Bucky!
Cut the rope, quick!
Çabuk ipi kes!
- I'll have to get a knife to cut the rope.
- Halatı kesmek için bıçak lazım.
Many have in fact already cut the rope.
Çoğu aslında çoktan ilişiklerini kesti.
Theresa kept on repeating our story to her mistress, while I swarmed up and cut the rope of the bell.
Theresa Lady'e yapacaklarımızı tekrarlayıp durdu. Ben şaşkındım, çanın ipini kestim.
I'll cut the rope.
Bıçakla keseyim.
Help me cut the rope!
İpi kesmeme yardım et
Cut the rope.
İpi kesin.
Sergeant, cut the rope.
Çavuş, ipi kesin.
Cut the rope, William! Get away!
İpi kes ve kaç, William!
Cut the rope!
İpi kes!
Cut the rope!
İpleri kes!
Cut the rope!
İpi kes! Yap şunu!
"Or else he dare not cut the rope and be free."
Yoksa ipi kesip serbest kalamaz.
And you used the knife to cut the rope? He just fell down.
- İpi kesmek için bıçağı kullandın.
- Cut the rope!
- Kes şu ipi!
You did the right thing to cut the rope.
İpi kesmekle doğru olanı yaptın.
( man ) Cut the rope.
İpi kes.
IN FIVE SECONDS, I WILL CUT THE ROPE.
Beş saniye içinde, ipi keseceğim.
I was the one who cut the rope.
İpi kesen bendim.
He thanked me for trying to get him down the mountain, for all that I'd done up to the point, where I cut the rope, and he said to me, "I'd have done the same".
Onu dağdan aşağıya indirmeye çalıştığım için bana teşekkür etti. İpi kestiğim noktaya kadar, Tüm yaptıklarım için,
I couldn't cut the rope.
İpi kesemedim.
She was found in the church with her throat horribly cut and then she dragged herself from the marshes nearby and tried to summon help with a bell rope.
Kilisede, boğazı korkunç şekilde kesilmiş halde bulundu bataklığın kenarından sürünerek gitti ve çan halatıyla yardım çağırmaya çalıştı.
There was a cut-up piece of rope near the body, and further along in the leaves, a shiny amulet case with red lining.
Cesedin yanında kesilmiş bir ip parçası vardı, ve daha ileride yapraklar arasında kırmızı astarlı parlak bir muska muhafazası vardı.
I just cut loose one of God's creatures at the end of his rope.
Tanrı'nın dayanma gücünün sınırına gelmiş eserlerinden birini serbest bırakıyorum.
Cut the rope above you.
İpi kes.
The Orcs made us run. When we couldn't run anymore, they carried us. We cut our rope, ran to your hill...
Orklar bizi buraya getirdi yorulduğumuzda... bizi taşıdılar iplerimizi kesip ormana koştuk ve bu tepeye geldik...
Virginia you know, if I cut this bell rope almost all the way through....
Virginia sence bu halatı kessem ve dümdüz aşağı inse...
Stevie, go to the pool house, get a rope, and something to cut it with.
Stevie, eve git ve onu bağlamak için ip bul.
Cut the damn rope, already!
Kes şu lanet olası ipi artık!
Mr. President, Mr. Kennedy, you and I are like two men pulling on a rope with a knot in the middle, the harder we pull, the tighter the knot until it will have to be cut with a sword. why we don't both let up the pressure and maybe we can untie the knot? '
"Sayın başkan, Bay Kennedy siz ve ben ortasında bir düğüm olan bir ipi çeken iki kişi gibiyiz, çektikçe düğüm daha da sıkılaşıyor ve düğümün kılıçla kesilmesi gerekecek niçin baskıyı azaltmıyoruz hem belki düğümü çözeriz?" yazıyordu.
Cut the damn rope!
Kes şu lanet ipi!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]