Different countries tradutor Turco
177 parallel translation
Different countries, different ways of doing business.
Farklı ülkeler, farklı iş yapma şekilleri.
Santa Claus has many names in many different countries.
Santa Claus ( Noel Baba ) birçok ülkede farklı isimle anılır.
Different countries, different customs.
Değişik ülkeler, değişik gelenekler.
- Different countries, different customs.
- Her yerin adeti farklı.
Different countries, different customs.
Her yerin adeti farklı.
Hello, and welcome to Munich, for the 27th Silly Olympiad, an event held traditionally every 3.7 years, which this year has brought together competitors from over 4 million different countries.
Merhaba, 27. Aptal Olimpiyatlar için Münih'e hoş geldiniz. Her 3. 7 yılda bir yapılan bu geleneksel spor olayı 4 milyondan fazla farklı ülkeden yarışmacıları bir araya getirdi.
44 competitors from 29 different countries, all of them with the most superbly weak bladders.
29 farklı ülkeden 44 yarışmacı.
We're building accounts in 30 different countries, new defense systems.
30 farklı ülkeye satış yapıyoruz. Yeni savunma sistemleri.
14 assassinations in eight different countries.
8 farklı ülkede 14 suikast.
It's in a number of, you know, different countries over several centuries.
Birçok çeşitli yıllarda, pek çok farklı ülkede geçiyor.
Foreigners, from different countries.
Yabancılar, hepsi farklı ülkelerden.
These are monuments... sent from different countries of the world.
Şu anıtlar, Dünya'nın... farklı ülkelerinden gönderildi.
If only because the facts about the universe can hardly be different in different countries of the world.
Çünkü evren hakkındaki gerçekler ülkeden ülkeye değişmez.
Now 12 different countries have nuclear weapons.
Şimdi 12 farklı ülkede nükleer silah var.
Here we were, three people, we grew up in two different countries... and we'd been working together, having a real good time together.
Farklı ülkelerden üç insan buradaydık birlikte çalışıyorduk ve gerçekten çok iyi zaman geçiriyorduk.
You'll find not just Americans and Russians... but there are people from all different countries in Europe :
Sadece Amerikalılar ve Ruslar değil, Avrupa'nın tüm farklı ülkelerinden insanlar da var.
Folks from many different countries training to fly with the Russians.
Bir çok farklı milletten insan Ruslar ile uçmak için antrenman yapıyor.
We've got 15 different countries in the European Union.
Avrupa Birliği'nde 15 farklı ülke var, şu anda.
Now I deal with ten different countries.
İşe bakın ki, şimdi günde 10 farklı ülkeyle uğraşıyorum.
You do know Japan and China are two different countries, right?
Japonya ve Çin'in iki farklı ülke olduğunu biliyorsun, değil mi?
A team of Scots with a rookie American in goal taking on a club with players from nine different countries.
Bir tarafta tecrübesiz Amerikalı kalecileriyle İskoçlardan oluşan bir takım, diğer tarafta 9 farklı ülkeden futbolcuları olan bir takım.
Various people in various different countries had the idea of exploiting this as a means of communication.
Çeşitli ülkelerde çeşitli insanlar, bunun iletişim maksatlı kullanılabileceği fikrindeydiler.
Eight more incidents witnessed today... all in different countries... of yet another group of children... who've done some incredible good deeds.
Bügün yine farklı bir grup çocuğun 8 farklı ülkede... olağanüstü güzel şeyler yaptıklarına şahit olduk.
Your client is wanted on 24 counts of electronic crimes in 6 different countries.
MüvekkiIin 7 farkIı üIkede 24 eIektronik... ... suç yüzünden aranıyor.
Many people from different countries have become new Canadian citizens.
Çeşitli ülkelerden bir çok insan bugün Kanada vatandaşı oldu.
They have this international market set up downtown. Arts and crafts from 50 different countries.
Aşağıya uluslararası bir market var 50 farklı ülkeden sanat ve el sanatları.
- nine climbers from four different countries have come to the summit.
Dokuz dağcı dört farklı ülkeden zirveye ulaşmak için geldiler.
I have been in three different prisons, Montgomery. Three different countries.
Üç ayrı ülkede, üç ayrı cezaevinde yattım Montgomery.
I have, to five different museums in nine different countries.
Windsor Düşesi'ne İngiltere Kraliçesi'ne ve muhteşem Bette Davis'e düğme sattım.
They've got different gods in different countries.
Farklı ülkelerde farklı tanrılar var.
Haven't you noticed that at this table we are all speaking different languages, and we all come from different countries?
Fark etmediniz mi? Bu masada hepimiz farklı ülkedeniz ama kendi dilimizde konuşuyoruz.
Doing what you like to do? That's right, I like traveling. It's fun to learn about all the different countries in the world.
Çeviri : [TRK-A] abhimanyu
And we have proof that Syed Ali, the man behind the bomb, was given support from the three different countries.
Ve bombanın arkasındaki Seyit Ali, bu üç ülkenin bakanlarından doğrudan destek almış.
It's great. I know some of you are from different countries and I'll try and take the photograph with...
Bazılarınızın farklı ülkelerden olduğunu biliyorum ve bu nedenle, gereken titizliği göstereceğimi şey...
I.N.T.E.L.L.I.G.E.N.C.E. Has intercepted communications that terrorists from different countries are gathering at a tavern here,
İSTİHBARAT'ın yakaladığı iletişim verilerine göre farklı ülkelerden gelen teröristler burada bir tavernada toplanıyor.
Hard to say, they posted it on servers from different countries
Çok zor. Dünyanın dört bir yanına dağılmışlar.
Four travel documents from different countries.
Farklı ülkelerden dört seyahat belgesi.
You drank a beer from 72 different countries?
72 farklı ülkenin birasını mı içtiniz?
This guy's wanted in four different countries.
Adam dört ülkede aranıyor.
Four different countries, you know what you said to me?
Dört değişik ülke, Bana ne dediğini hatırlıyor musun?
In the past two years Dornvald's worked as a mercenary in nine different countries.
Son iki sene içinde Dornvald dokuz farklı ülkede paralı asker olarak çalışmış.
Antigravity Research Group Founded With members from different countries
Anti-yerçekimi araştırma grubu farklı ülkelerden bilimci üyelerle kuruldu.
We've looked at rating systems accross 30 different countries, and the MPAA system is the only movie rating system that doesn't disclose who its rating board members are.
30 ayrı ülkenin sınıflandırma sistemine baktık ve ASFD'nin sistemi, kurul üyelerinin kim olduğu açıklamayan tek film sınıflandırma sistemi.
Yeah, there's over 200 businesses, another hundred residences in 17 different countries.
Evet, burada 17 değişik ülkede, 200'den fazla iş yeri ve 100 başka evin numarası var.
500,000 people are going to come from different countries to see us.
Yarım milyon insan, başka başka ülkelerden... ... bizi izlemeye gelecek.
Haply the seas and countries different, with variable objects, shall expel this something-settled matter in his heart.
Belki denizler, değişik yerler, yeni ufuklar dağıtır içindeki saplantıyı.
Very different from developed, independent countries where the different sectors in the political fight arise relatively independently, with their own demands, which can be in conformity with those of power.
Gelişmiş, bağımsız ülkelerden çok farklı. Buralarda, politik savaşımında farklı sektörler bağımsız olarak, kendi talepleriyle ortaya çıkabilir. Bunlar iktidarı elinde bulunduranlarla uyumlu olabilir.
Haply the seas and countries different with variable objects... shall expel this something-settled matter in his heart.
Belki denizlerin, değişik ülkelerin, çeşitli şeylerin... yardımıyla yüreğindeki acıdan kurtulabilir.
Haply the seas, and countries different, with variable objects shall expel this something-settled matter in his heart whereon his brains still beating puts him thus from fashion of himself.
Belki denizler, değişik yerler yeni ufuklar dağıtır içindeki saplantıyı bir şey takmış kafasına durmadan onu düşünmek bozuyor aklını.
Every time that I bring up comparisons with other free-world countries, what I hear is : " Oh, our culture is so different.
Ne zaman diğer özgür dünya ülkeleriyle karşılaştırma yapacak olsam " Bizim kültürümüz çok farklı.
But that's exactly what the West does with Islam, as if one billion Muslims in 50 countries, with hundreds of different languages and countless ethnic groups are all one and the same.
Fakat Batı, İslam için aynen böyle yapıyor. Sanki elli ülkedeki bir milyar Müslüman yüzlerce farklı dil ve sayısız etnik grup aynı ve tek bir kişiymiş gibi.