Different how tradutor Turco
1,813 parallel translation
- Oh, how strange. You know, it just looks so different on the hanger.
Ne kadar ilginç, askıda çok farklı görünüyordu.
How's her beauty any different from your money?
Onun güzelliğinin paranızdan farkı ne?
Derek, how's it different?
Derek, bu seferkinin farkı ne?
So, remember when we were talking the other night about flying over a city and how things look different from a distance?
Geçen gece, uçakla bir şehrin üzerinden geçerken, o yükseklikten her şeyin nasıl farklı göründüğünden konuştuğumuzu hatırlıyor musun?
All the wives talk about how their men are different after they've come back. And I thought, even with Clay's injuries, that we'd been blessed.
Tüm kadınlar eşleri döndükten sonra ne kadar farklı olduklarından bahsediyor ve bence de Clay'in yaraları bizi kutsadı.
How's demon food different?
İblis yemeklerinin nesi farklı?
About how there's different pedals on the car,
Arabadaki pedalların ne işe yaradığını...
Nobody knows exactly how many different kinds of animals there are here.
Hiç kimse, kaç farklı tür hayvanın olduğunu tam olarak bilmiyor.
Darwin drew a sketch in one of his notebooks to illustrate his idea, showing how a single ancestral species might give rise to several different ones, and then wrote above it a tentative, "I think".
Darwin, defterlerinden birine fikrini izah eden bir eskiz çizdi. Tek bir atanın nasıl olup da pek çok türün oluşmasına yol açabildiğini gösteriyordu. Üzerine de, ihtiyatlıca "sanıyorum" yazdı.
How is that any different from being a teenage girl?
Bunun genç kız olmaktan farkı ne ki?
All right, how is that different?
Peki fark nerede?
I don't see how having long hair would affect his ability to render sound judgment. You're conflating two different characters, George.
- İki karakteri karıştırıyorsun.
I could never do that. That's how I'm different from him.
Bu yüzden ondan farklıyım.
How am I different?
Başka ne dedi?
How about your different plan for me?
Ya benim için farklı olan planın?
So I told him all about my list and how I turned my life around, and then I learned that me and the reverend weren't that different.
Ona listemden ve hayatımı nasıl değiştirdiğimden bahsettim, ve sonra anladım ki papaz efendininki de o kadar farklı değilmiş.
So I don't really see how it can be cheating... If you're in a different fucking dimension?
Bende başka bir boyutta olduğuma göre, bunun aldatma olması imkansız.
Once we hit the ground, there's no time to cry about how different it is up there.
Yeryüzüne çıktığımızda burası ne kadar değişmiş diye sızlanmayın sakın.
I wanna know how it's different from actual lunch.
Normal bir yemekten ne farkı olduğunu bilmek istiyorum.
Remind me again how this humiliation is different from all the others.
Bu rezillikten sonra olmaz. Bu rezilliğinin diğer tüm rezilliklerinden bir farkının olmadığını hatırlatırım.
And, baby, people aren't gonna understand just how different you are.
Bebeğim, insanlar senin ne kadar farklı olduğunu anlayamıyor.
She doesn't know how she's going to reunite with her husband, who is also on the island, but is on the island in a different period of time.
Kocasına nasıl kavuşacağını bilmiyordu. Üstelik aynı zaman diliminde bile yaşamıyorlarken.
How is she different?
Onun benden ne farkı var ki?
How is that any different from when you quit Glee to form your boy band?
Bu neden sizin Glee'yi bırakıp, grup kurmanızdan farklı ki?
It's just mind-boggling to think how different the World Would be today if it Weren't for that small group of pioneers.
Öncülerden bu küçük grup olmasaydı, Dünya'nın bugün ne kadar farklı olacağını düşünmek akla durgunluk veriyor.
How are we so different?
Ne farkımız var ki?
It's hard not to notice how different things are between you guys these days.
Bu günlerde ikinizin arasının farklı olduğunu görmemek zor.
That's different than the way she is on every other day how?
Diğer günlerden farklı bir şekilde miydi?
Now see how different he looks.
Bir bakalım ne kadar değişmiş.
It's amazing how many { \ different } sentences you can get out of those words.
Bu kelimelerden kaç tane farklı cümle çıkarabileceğine inanamazsın.
How does that make you any different?
Bu seni nasıl farklı yapacak?
Think about how different you are since you graduated.
Mezun olduktan sonra nasıl farklı birisi olduğunu düşün.
How is that different?
Fark nerede?
So you sort it outall you want,'cause when you're done, I'm gonna be right here... showing youjust how different things are gonna bethis time around.
Yani bu sorunu çözmek için istediğin kadar zaman ayır çünkü bittiğinde bu sefer her şeyin ne kadar farklı olacağını göstermek için burada olacağım.
But they have no idea just how different they are.
Ama ne kadar farklı olduklarına dair hiçbir fikirleri yoktur.
How many different ways are you going to continue to attack me and my family today?
Bugün bana ve aileme daha kaç farklı yolla saldırmaya devam edeceksiniz?
The prominence of this gorgon symbol in many different spots in the ancient world gives us a real sense of just how widespread these myths were.
Bu çirkin ve kötü kadın sembolünün antik dünyanın birçok yerinde bu kadar meşhur olması, bu efsanelerin ne kadar geniş bir alana yayıldığını anlamamızı sağlar.
How are they different, buddy?
Nasıl farklı dostum?
How we wish things could be different?
Bazı şeylerin farklı olmasını dilediğimizi...
And in her Mosaic post, she remarked how different that was from her current home in Georgetown.
Bir de, Mozaik mesajında oradaki evinin şu an oturduğu Georgetown'daki evinden nasıl da farklı olduğunu belirtmiş.
How is it different from the Scott Peterson appeal?
Scott Peterson temyizinden farkı nedir?
But how could so many different societies have shared the same myth?
Fakat nasıl olur da farklı toplumlar aynı efsaneyi paylaşırlar?
How do we set the trap and get him into a different hotel room?
Tuzağı nasıl ayarlayacağız ve onu farklı bir otel odasına nasıl götüreceğiz?
We're discovering how many different human species lived on earth at the same time and why all but one died out.
Zaman içerisinde bir şekilde bize dönüştüler.
And you can see how different a chimpanzee is.
Ayakkabımla hafifçe dürttüğümde zemine bu düştü.
We're discovering exactly what made them different from us and how we're unique.
Belki 300.000 ya da 400.000 yil boyunca Avrupa'da yasadilar. Ama modern insanlar zaman içerisinde onlarin yerini aldi.
The features that we can explore show us how Neanderthals are similar to us in many aspects, but also how they are different.
Çocuk disleri arkeolojik buluslar arasinda en degerlilerden biridir çünkü sadece onlar sayesinde o çocuklarin ne kadar çabuk büyüdügünü anlayabiliriz.
You got the same entry wound path from two different shooting angles. Uh-huh. How?
Gönderilen kadın Susan Samuels.
Now, officially, you didn't do anything wrong. How you feel about it, that's an entirely different matter.
Resmî olarak, yanlış bir şey yapmadın ama bu konuda ne hissettiğin o, tamamen farklı bir mevzu.
How is it different?
Nasıl farklı?
How are you different from the perpetrator?
Karının katilinden ne farkın var?
how are you 11198
how are you doing today 43
however 5994
how old is she 218
how's your mum 19
how you doing 4787
how do you feel 1011
howard 1588
howdy 685
howl 66
how are you doing today 43
however 5994
how old is she 218
how's your mum 19
how you doing 4787
how do you feel 1011
howard 1588
howdy 685
howl 66
how's your day going 43
howie 187
how i met your mother 57
howell 35
how was your weekend 70
how are you today 265
how are you doing 1681
how old are you 1488
how was your night 86
how was your day 546
howie 187
how i met your mother 57
howell 35
how was your weekend 70
how are you today 265
how are you doing 1681
how old are you 1488
how was your night 86
how was your day 546