English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Do they know

Do they know tradutor Turco

7,909 parallel translation
Do they know what we're talking about?
Neden bahsettiğimizi biliyor mu bunlar?
Do they know your friend is a murderer?
Çeçenistan'daki dostunun katil olduğunu biliyorlar mı?
Do they know who did this?
Bunu kimin yaptığını biliyorlar mı?
How much do they know?
- Ne kadarını biliyorlar?
Who's doing it and how do they know?
Kim yapıyor ve nereden biliyorlar?
Do they know where they are?
Nerede olduklarını biliyorlar mı?
Do they know each other?
Birbirlerini tanıyorlar mıdır?
What do they know?
Onlar ne biliyor ki?
How do you think do they know our moves?
Bizim hareketlerimizi nereden biliyorlar sence?
Do you know if they experienced anything strange in the house?
Haberin oldu mu, evde yaşanan garip bir şey olup olmadığından?
I do not know how they got into my bed.
Aşkım onlar nasıl yatağıma girdiler bilmiyorum.
Do you know who they are?
- Kim olduklarını biliyor musun?
Do you know what they call the Being that visited those people?
Onlar ziyaret eden Varlığa ne dediklerini biliyor musun?
You don't know what they do to you. Yo!
Hop!
Get him out. You don't know what they'll do to me.
- Bana ne yaparlar bilmiyorsun!
They do go away, you know.
Yok oluyorlar işte...
Do you know how often they got Arkan out of jail?
Onların kaç kez Arkan'ı hapisten çıkardıklarını biliyor musun?
Things just work out, you know? They do.
İşler biter, biliyor musun?
They don't know me, do they, cho?
Beni tanımıyorlar değil mi, Cho?
They don't know everything about this place... not like we do.
Burası hakkındaki her şeyi bilmiyorlar. Bizim gibi değil.
Do you know what they mean?
Ne anlama geldiklerini biliyor musun?
Do you know what they call that?
Buna ne deniyor, biliyor musun?
Do you know what they put in most lube?
O yağların içine neler koyduklarını biliyor musun?
I don't know what they were gonna do to me, but since I used the inn to bring the drugs through... now you're all in danger.
Bana ne yapacaklarını bilmiyorum. Ama uyuşturucuları otelde saklamak için kullandığımdan artık siz de tehlikedesiniz.
I don't know, guys do not beast out when they're moving in with their girl.
Bilmiyorum. Erkekler sevgilileriyle aynı eve çıkacakları zaman canavara dönüşmezler.
You know, we don't have to... be acquired we can do a merger and we can run their real estate division and make them tons of money and I think they're really going to go for it.
Biz sonradan var olan bir şirket değiliz. Onlarla birleşebilirsek, onların gayrimenkulleri bölmeleri yerine birleştirebiliriz ve daha fazla para kazanırız. Bence kesinlikle bunu isteyeceklerdir.
Do you know where they are?
Nerede olduklarını biliyor musun?
I know for a woman to survive in this line of work, she's got to be harder than the men, ready to do the things they won't.
Bu meslekte bir kadın olarak tutunabilmek için, erkeklerden daha sert ve onların yapmak istemediklerini yapmaya hazır olması gerektiğini biliyorum.
I wanna know everything they did with him, everywhere they went, every word that was said, particularly about me, and what the hell he's gonna do next.
Onunla yaptıkları her şeyi, gittikleri her yeri söylenen her sözü, özellikle de benimle ilgili olanları ve bundan sonra ne yapacağını öğrenmek istiyorum.
Gentlemen, as you know, the judges will be returning in two days and when they do, we need to be working as a team.
Beyler bildiğiniz gibi yargıçlar iki gün içerisinde geri gelecekler. Geldikleri zaman takım olarak çalışıyor olmalıyız.
How they expected us to work on the - the rations we got, I - l do not know.
Bize verilen yemek payı ile nasıl çalışmamızı beklediklerini bilmiyorum.
He said, "Ah, George, why do they need to know?"
"George, bilmelerine neden gerek var ki?" dedi.
Promise me, promise me, that when they come you blame it all on me, tell him it was all my fault, I just went crazy, and you don't know where I went, tell them I made you do this.
Bana söz ver, söz ver. İçeri geldikleri zaman bütün suçu bana atacaksın. Tüm hatanın bende olduğunu, delirdiğimi ve nereye gittiğimi bilmediğini söyleyeceksin ve sana bunu zorla yaptırdığımı söyleyeceksin.
They do stupid things, as you well know.
Bildiğin gibi, aptalca şeyler yaparlar.
Do you want to know what they symbolize?
- Neyi sembolize ettiklerini biliyor musun?
But they do know, and I'll tell you what I told them.
Biliyorlar zaten. Onlara söylediğimi sana da söyleyeyim.
Do you know how they look when we cut them down?
Onları kesip parçalara ayırdığımızda nasıl göründüklerini biliyor musun?
Okay, now if you don't do it, I will, and I will make sure they know exactly why.
Eğer bunu yapmazsan, Emin ol, sebebini öğrenmelerini sağlayacağım.
We don't know what they might do, Ms. Preobrazhen...
Ne yapabileceklerini bilmiyoruz Bayan Preobrazhen...
They do not know where.
Neresi olduğunu bilmiyorlar.
Neighborhood watch... you know, the whole watch thing about how they train you to do that, and they do it at night now because that's when the criminals, burglars come out.
gece bekçiliği yapıyor her gece sırayla bunu yapıyoruz ve bu gece de onların sırası çünkü suçlular ve hırsızlar gece ortaya çıkar.
Maybe so, but, I don't know, do you know anyone who might be dumb enough to think they could make a move on the big guy?
Belki öyle, ama, bilmiyorum, Koca adama bir hamle yapabilecek kadar aptal birini biliyor musun?
Did they catch the guy, do you know?
- Yapanı yakaladılar mı, biliyor musun?
You know, there are people who figure out what they want to do at a really young age like my brother.
Benim kardeşim gibi, gerçekte ne istediğini genç yaşlarda bulan insanlar da var.
And other people are 45, still don't know what they want to do.
Diğer insanlar da 45'inde hala ne istediklerini bulamıyorlar.
Do they all know each other?
Birbirlerini tanıyorlar mıdır?
They know Jerusalem better than we do.
Kudüs'ü bizden daha iyi biliyorlar.
I may not be able to tell you where they are, Governor, but I do know they didn't escape with the corpse.
Yerlerini bilmiyor olabilirim, Vali ama cesetle birlikte kaçmadıklarını biliyorum.
I do not know how they will get moved everything, Learn it,
Hepsini nasıl taşıyacaklarına dair bir fikrim yok. Ama öğrenmek zorundasınız.
Do we know how far they have come?
Ne kadar ilerlemişler?
You do know they saw you...
Seni gördüler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]