English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Don't talk to me

Don't talk to me tradutor Turco

3,304 parallel translation
Don't you dare talk to me like that.
Benimle böyle konuşmaya nasıl cesaret ediyorsun.
If you don't want me to talk, don't ask.
Konuşmamı istemiyorsan sormayacaksın.
Don't talk to me like this.
Benimle bu şekilde konuşma.
Well, if you don't want me to try to get in your pants don't talk dirty to me.
Eğer seninle yatmaya çalışmamı istemiyorsan beni böyle tahrik etme.
Don't talk to me that way.
Benimle böyle konuşma.
Then don't talk to me like I'm a horse.
O zaman bir atmışım gibi konuşma benimle.
Don't you dare talk to me about my family.
Bana ailemden bahsetmeye kalkma.
Don't talk to me that way.
Benimle öyle konuşma.
If you don't talk to me, I am helpless.
Bayan eğer konuşmazsanız size yardımcı olamam.
I don't want you talking to my sister about me having sex. She doesn't talk to you about me and her having sex?
- Hayır Kardeşimi aldatamazsın
You know what, don't talk to me like you know.
- Neyi dinliyim ki?
So that's when I tell you don't talk to me like that.
Şimdi benimle böyle konuşmamanı söylüyorum.
But I don't understand why you felt you couldn't talk to me.
Ama benimle neden konuşamadığını anlayamıyorum.
Not that the ladies don't love me, but... Maybe she'd prefer to talk to a woman.
Kadınlar beni sevmiyor değil ama belki bir kadınla konuşmayı tercih eder.
Don't you ever come to my workplace and talk to me like that!
Sakın iş yerime gelip benimle böyle konuşayım deme!
Why don't you just let me talk to Harold while you take care of that.
Sen bu sorunla ilgilenirken ben de Harold'la konuşayım.
Don't you dare talk back to me!
Bana sözlerimi tekrar ettirtme!
The look you gave me when you told me about Quentin, the look dad gave me when he told me about grandma Lydia, and the look everyone gives me when something's wrong but they don't want to talk about it.
Senin Quentin öldüğünde, babamın Lydia ninem öldüğünde, ve herkesin kötü bir şey olduğu ama bunu konuşmak istemediklerinde attıkları bakış.
Boys don't talk to me unless they need help with their homework.
Ödevlerinde yardıma ihtiyaçları yoksa oğlanlar benimle konuşmuyor.
Don't talk to me.
Benimle konuşma.
And don't try to talk me out of it.
Beni vazgeçirmek için uğraşma.
Any shortcuts you can talk to me about so I don't waste my time?
Vaktimi ziyan etmemek için özet geçebileceğin bir durum var mı?
Don't talk to me about tough calls and names on the door.
Kim olduğundan, zor kararlardan ve kapıdaki isminden bahsetme bana.
Way over it. Just don't talk to me.
Ziyanı yok, sadece benimle konuşma.
Don't talk to me like that.
Benimle böyle konuşmayın.
Hey, you don't talk to me like that.
Benimle bu şekilde konuşamazsın.
Stop it! Don't talk to me like that! That's right!
Benimle bu şekilde konuşamazsın!
Code talk for he's there, but he don't wanna talk to me?
'Burada ama seninle konuşmak istemiyor'un kibar hali mi?
Hey, don't talk to me ; talk to this guy.
Hey, bana söylenmeyin, bu adama söylenin.
Don't talk to me like that.
Benimle böyle konuşma.
Why don't you come out and talk to me?
Dışarı çıkıp benimle konuşsana.
If you don't talk to me, I'll make a scene, and everyone will know.
Eğer benimle konuşmazsan olay çıkarırım ve herkes öğrenir.
Don't talk to me about that.
Bana sakın bundan bahsetme.
So here's a novel idea- - why don't you talk to me?
Al sana tam romanlık bir fikir- - niye benimle konuşmuyorsun?
Don't talk to me about problems with unions.
Bana sendika sorunlarından bahsetme.
Don't talk to me like that!
Benimle böyle konuşma!
Henry, please don't shut me out. Talk to me.
Henry, lütfen beni kendinden uzaklaştırma.
Don't talk to me like that.
Benimle bu şekilde konuşma.
I know you probably don't want to talk to me right now, but you deserve to know the truth.
Şu anda benimle konuşmak istemediğinin farkındayım ama gerçeği bilmeyi hak ediyorsun.
Don't make me talk to him, Saul.
Beni onunla konuşturtma Saul. Onu yeniden görmek istemiyorum.
I don't like the way that, when your friend's around, you won't talk to me and tell me things.
Arkadaşın yanındayken benimle konuşmaman hoşuma gitmiyor.
Guys don't talk to me.
Erkekler benimle konuşmaz.
"Don't talk to me."
"Konuşsana benimle."
They don't even want to talk to me anymore.
Artık benimle konuşmak bile istemiyorlar.
Fine. You don't want to talk to me, let's get that cop back here.
İyi, madem benimle konuşmak istemiyorsun hadi o polisi buraya geri çağıralım.
Okay, why don't you and Maw Maw go out on the porch, and wait for me while I talk to Grandpa, and I'll come out and bring you some treats.
Tamam, ben dedenle konuşurken Maw Maw ile verandaya çıkın ve ben de yanınıza gelip size atıştırmalık bir şeyler getireyim.
They don't talk to me at all.
Benimle konuşmuyorlardı bile.
Don't talk to me like a greeting card.
- Tebrik kartından fırlamış gibi konuşma.
I don't know. You know, she used to talk to me.
Bilmiyorum, yani, eskiden benimle konuşurdu.
You don't need me to talk you through this.
Napıyorsunuz ya?
Well, don't blame me because you're afraid to talk to your own mother.
Öz annenle konuşmaktan korktuğun için beni suçlama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]