Electricity crackling tradutor Turco
48 parallel translation
Kelly, don't step in the coin fountain! [ELECTRICITY CRACKLING] KELLY :
İspanyolcadan kaldım tamam mı?
- No problem. - [Electricity Crackling]
- Sorun yok.
- [Electricity Crackling ] - [ Both Gasping] What's he doing in Springfield?
Springfield'da ne işi var?
- [Electricity Crackling ] - [ Lisa] EwI Oh, it's so cozy.
Çok sıcak.
- [Electricity Crackling] - Self-tapping shoes?
Kendi kendine dans eden ayakkabılar mı?
[Electricity Crackling ] [ Shrieking] Turbo Diary, I Iove that I bought you.
Turbo-günlük, seni almakla ne iyi etmişim.
[electricity crackling]
[ELEKTRİK ÇATIRDISI]
And the crawl space is hot. ( electricity crackling )
Ve tavan boşluğu da sıcak.
( Electricity crackling ) Uhh!
Gidelim.
- ( Electricity crackling ) - Oh, there's my girl.
İşte benim kızım.
Who's that orange girl? ( electricity crackling ) Why can't you just drive yourself, dude?
Bu turuncu kız kim? Niçin kendin kullanmıyorsun, dostum?
Well, that's why we've got to warn him, whoever you are. ( electricity crackling ) ( car honking )
İyi, onun uyarmamız gerekiyor, artık her kimse.
You are a major wiener. ( electricity crackling ) And how are you going to defeat
Sen büyük bir sosissin.
[rumbling ] [ electricity crackling] - Okay.
- Tamam.
[Electricity crackling]
[Elektrik Çatırtısı]
( Electricity crackling ) Say the name, Scott.
- Adını söyle Scott.
( ELECTRICITY CRACKLING )
( ELEKTRİK çatırdamak )
- [Electricity crackling] And why is Bonnie hard-core spooning your sweats?
Ayrıca Bonnie neden kaşık pozisyonunda senin kazağına sarılarak yatıyor?
- [groans ] [ electricity crackling]
- Tamam. Herrmann, şu kapıların orada başka yangın söndürücüler de var.
( ELECTRICITY CRACKLING ) To continue protecting the world.
Dünya'yı koruma işine devam etmeye.
[electricity crackling] So, what do you do during the festival?
Çeviri : timoti
[gunshot ] [ electricity crackling ] [ roars ] [ roaring]
[silah sesi ] [ elektrik çatırtı ] [ kükrer ] [ kükreyen]
( ELECTRICITY CRACKLING ) I'll teach you about playing with other people's toys.
Size diğer insanların oyuncaklarıyla oynamamyı öğreticem.
[Electricity crackling] We have lights coming.
Işık getiriyoruz.
Find it. - [Electricity crackling]
Bul onu.
[electricity crackling]
[Elektrik çaktırma]
[electricity crackling ] [ groaning]
[Elektrik çaktırma ] [ Groaning]
- [electricity crackling ] - [ grunts] Jesus!
Tanrım!
[electricity crackling] Wait.
Bekle.
Its electricity pumping through your veins. Crackling through you traveling to every nerve in your body like a shock.
Şok dalgası gibi damarlarında akan, içinde dolaşan bütün sinirlerinde hareket eden elektriği hisset.
[ELECTRICITY CRACKLING]
- Yetenek çeviren :
[ELECTRICITY CRACKLING]
- Sanal Çalışan çeviren :
[ELECTRICITY CRACKLING]
- Hamilelik çeviren :
[ELECTRICITY CRACKLING]
- Şirket-dışı Toplantı çeviren :
- [electricity crackling ] - [ barking ] [ woman] Watch out.
Dikkat et.
There was a sudden drop in the barometric pressure, the crackling rise of static electricity in the air, and the subtle smell of ozone.
Basınçta ani bir düşme vardı. Statik elektriğin havada yükselerek çatırdaması, ve güçlü ozon kokusu.
Why, we'll... ( electricity crackling, Homer yelling )
Neden...
[Electricity crackling]
Araç elektrik yüklü.
[Electricity crackling] Uh, I knew to not get out of the car.
Bu arabadan çıkmamam gerektiğini biliyorum.
[Electricity crackling] All right, we can't wait for the power company.
Onların elektriği kesmesini bekleyemeyiz.
[electricity buzzing and crackling] - April!
April!
One sure way to stop old shark mouth. Electricity. ( crackling )
Köpekbalığı ağızlıyı durduracak kesin bir yol varsa o da elektriktir.
( Screaming ) ( Electricity crackling ) No!
Hayır!
Its electricity pumping through your veins, Crackling through you, traveling to every nerve in your body, Like a shock.
Şok dalgası gibi damarlarında akan, içinde dolaşan bütün sinirlerinde hareket eden elektriği hisset.
[electricity crackling ] [ people coughing] Dawson, you okay?
- Dawson, iyi misin?
- [electricity crackling ] - [ alarm blaring] Otis, find the extinguishers and get on that ceiling fire.
Otis, çabuk yangın söndürücüleri bulup tavandaki yangını söndür!
Man : Biatch! [Electricity crackling]
Orospu! Ooh!
crackling 31
electric 53
election 116
electro 28
electrical 22
electronics 32
electronic 16
electricity 105
elected 44
electrician 17
electric 53
election 116
electro 28
electrical 22
electronics 32
electronic 16
electricity 105
elected 44
electrician 17