Even if tradutor Turco
37,601 parallel translation
And, honestly, I'd rather be on stage with you, even if you are a total flake.
Doğrusu sahnede seninle olmayı tercih ederim, tam bir ekici olsan bile.
And, Claire, I promise I'm gonna find your brother, even if it means crossing into the Darklands myself.
Ve Claire, kardeşini bulacağıma söz veriyorum. Karanlık Diyar'a bizzat geçmem anlamına gelse bile.
I'd like to meet men like them even if they make mistakes.
Hata yapsalar bile böyle adamlarla görüşmeyi çok isterdim.
However, even if it's a punishment, isn't 900 years enough?
Fakat bu bir ceza bile olsa 900 senelik ceza fazlasıyla yeterli değil mi?
Even if it's not me.
Bu ben olmasam da.
Make sure my young bride... eats well, is educated well, and lives well... even if I am not here. That is... your final duty.
Genç gelinimin, gidişimden sonra bile mutlaka güzel yiyip, güzelce öğrenip ve güzelce yaşaması senin son vazifen olacak.
Even if I can't find Se Hwa, you will die in this place.
Se Hwa'yı bulamasam bile sen buracıkta geberip gideceksin.
Even if your legs don't have one, you heart has a time limit.
Bacaklarında olmasa da kalbinde bir zaman sınırı mevcut.
Even if we got him millions of dollars right now, he wouldn't spare a glance!
- Adama milyonlarca dolar versek sümüğünü bile atmaz!
Even if anything should happen to me, do not open it and to leave it in that place.
Başıma bir şey gelirse sakın açma. Öylece kalsın.
As it is, no one knows even if I don't go.
Gitmediğimi kimse fark etmez zaten.
Even if we are different, even if we are greatly different, ♬ Why will I remember it forever? ♬
Farklı olsan bile ne kadar farklı olursan ol seni terk etmeyeceğim.
Even if I fire her, I need to wait until after this dinner happens.
Onu kovsam da şu yemek gerçekleşene kadar beklemem gerek.
Even if you erase my memories over and over... Even if he's born in a different world, he is a boy whose fate is to love the mermaid again.
Hatıralarını tekrar tekrar silse bile hatta başka bir dünyada doğmuş olsa bile o adamın kaderi, denizkızını yeniden sevmekmiş.
Hey, I'll sleep in my room even if it's frozen. - Hyung.
Buz gibi de olsa kendi odamda uyuyacağım serseri.
Even if I sing and dance, no one watches me.
Şarkı söyleyip dans ettiğim halde beni kimse izlemedi.
Even if she erased and re-erased his memories, even if he was reborn in another world, It was his fate to love the mermaid again.
Hatıralarını tekrar tekrar silse bile, hatta başka bir dünyada doğmuş olsa bile o adamın kaderi, denizkızını yeniden sevmekmiş.
Even if you don't believe me, just do so.
İnanmasanız bile dediğimi yapın.
Even if I try to stop, I can't. The snack is too good.
Yapmayayım desem de olmuyor Çok lezzetliymiş ya.
Anyway, even if you tell me not to leave when the weather lets up, I was still going to leave.
Zaten hava ısınınca gitmemi söylesen bile yine de gidecektim.
Even if we watch the black box video, it was dark and he was wearing a cap, so we can't tell who it is.
Kara kutudaki videoyu izlesek bile çok karanlık ve siyah bir şapka takıyor. Bu nedenle kim olduğunu söyleyemeyiz.
Ahjumma, even if you go at least until we get someone to take over work until then.
Teyze, gideceksen de biz birini bulana kadar o zamana kadar kal bari.
Even if you kill her, you have to catch her!
Öldürseniz dahi onu yakalamak zorundasınız!
I promise, even if we are to be born again, I will find you, meet you and protect you.
Söz veriyorum, yeniden doğsak bile seni bulacağım, seninle buluşup sana bağlı kalacak ve seni koruyacağım.
So even if it's about courage, it's about white courage.
Konusu cesaret olsa bile, bu beyazların cesareti.
Even if it's to the same universities, we wouldn't overlap since I'm a social consideration candidate.
Aynı üniversitelere başvurmuş olsak bile maddi olarak yeterli görülmediğimden tercihlerimiz çakışmayacaktır.
I won't tease you even if your real name doesn't suit you so can you please reveal your real name to me now?
Gerçek isminiz tuhaf da olsa size yakışmıyor da olsa sizinle dalga geçmeyeceğimden artık bana isminizi bahşedemez misiniz?
Don't say hi to me even if we accidentally run into each other.
Tesadüfen karşılaşsak bile bana selam vermeyin.
Even if I die.
Ölsem de istemiyorum.
Even if that's what the deity wants, it isn't what I... or you want.
Bu Tanrı'nın arzusu bile olsa benim arzum değil. Senin de değil.
I won't do it even if you smile.
Gülümsesen de çıkarmayacağım.
Even if you're tired of me now, it's too late.
Ansızın benden sıkılmış bile olsan artık çok geç.
And don't act as if you know me even if we happen to run into each other.
Tesadüfen karşılaşsak bile bana selam vermeyin.
We agreed not to say anything even if we happen to run into each other.
Tesadüfen karşılaşsak bile selamlaşmamaya karar vermiştik.
Even if I may have not told you about the white clothes. And I don't think I told you about the arrow, but...
Beyaz kıyafetten bahsetmemiş olsam da yahut da okla ilgili herhangi bir şey dememiş...
Even if she is a little older, so what?
Ne var yani senden biraz büyükse?
Even if it's something very private?
Çok özel olsa da mı?
If your grades slip, even a little, I'm going to insist you cut back, starting with the things you do for me.
Notların biraz bile düşerse bazı şeyleri bırakacaksın.
If you can't even finish the exam, I have no choice but to fail you.
Sınavı tamamlayamıyorsanız sizi bırakmaktan başka seçeneğim yok.
If you weren't going to show up for rehearsals, why even try out?
Madem provalara gelmeyecektin, neden seçmelere katıldın?
With all due respect, you said a Trollhunter should only work alone, but if it weren't for my friends, I wouldn't even have the first stone.
Kusura bakma ama bir Trol Avcısı'nın yalnız çalışması gerektiğini söylemiştin. Ama arkadaşlarım olmasaydı ilk taşı bile elde edemezdim.
Does he even know if a female is, in fact, beneath that costume?
O kostümün içindekinin gerçek bir dişi olduğundan emin mi?
If you are me in the next life, just remember these words even after waking from the dream.
Eğer sen, gelecekteki ben isen bu rüyadan uyandıktan sonra sadece bu sözleri hatırla.
I don't even know if she was from the Koryeo or the Joseon Dynasty.
Goryeo mu Joseon mu hangi devrin insanı olduğunu bile bilmiyorum.
He will go to work without even wearing a cast because he'd be fired if he missed three weeks of work. All because of you.
Üç hafta boyunca işe gitmezse kovulacağından alçı bile takmadan üç hafta çalışması senin suçun.
If I can't even touch it, you'll tell me to give everything back.
Bu durumda, kılıcı çekip çıkaramazsam bana verdiğin her şeyi geri vermemi isteyeceksin!
Even better if it's Eun Tak...
Eun Tak görseydi çok daha iyi olurdu.
I'm faster, I'm bigger, I'm stronger and if you ever even think about leaving this house on your own again,
Güçlü, bitmeyen, daha büyük, bitmeyen, hızlı edişinin. Ve hiç bile düşünürseniz. Yine kendi başınıza bu evden ayrılırken,
I'm not sure if I even want to know.
I bile bilmek istiyorsanız ı'm emin değilim.
Teddy Millner is leaving you to raise a child alone. If you even go...
Teddy Millner seni bir çocukla ortada bırakıyor.
If you even go through with the pregnancy.
Doğursan bile...