Fancy seeing you here tradutor Turco
66 parallel translation
Fancy seeing you here.
Ah, sen de burdasın demek!
Fancy seeing you here.
Seni burada görmek ne hoş.
Fancy seeing you here.
Seni burada görmek çok güzel.
Fancy seeing you here.
Sizi burada görmek ne hoş.
Fancy seeing you here.
Seni burada görmek garip.
Fancy seeing you here, or anywhere.
Seni burada ya da başka yerde görmek çok güzel.
Fancy seeing you here.
Seni burada görmek ne güzel.
Fancy seeing you here!
Seni görmek inanılmaz!
Bob, fancy seeing you here, the rest of the gang.
Bob, şu tesadüfe bak. Çetenin tamamı.
Oh well! Oh my God, fancy seeing you here!
Aman Tanrım, kimleri görüyorum.
CLAIRE : Hi. Fancy seeing you here.
- Seni burada görmek ne güzel.
- Fancy seeing you here.
- Burada seni görmek güzel.
Fancy seeing you here.
Seni burada görmek baya şaşırtıcı.
Fancy seeing you here.
- Selam. Seni burada görmek baya şaşırtıcı.
Fancy seeing you here.
Sizi burada görmek ne güzel.
Well, fancy seeing you here!
Biliyorsun Yüzbaşı Lennox ve ben, sizin bir araya gelmenizi ne kadar çok istiyoruz.
Hey. Fancy seeing you here.
Seni görmek ne güzel.
Hey. Fancy seeing you here.
Seni burada görmek güzel.
Well, I thought it were a good idea, just before he said "Hello Detective Chief Inspector, fancy seeing you here."
Şey, "Merhaba dedektif Baş müfettiş, sizi burada görmekten memnun oldum" demeden önce iyi bir fikir olduğunu düşündüm.
- Fancy seeing you here.
- Sizi görmek ne güzel.
Fancy seeing you here.
Burada seninle karşılaşmak ne güzel.
- Oh, hey. - Fancy seeing you here.
Burada olacağını düşünmüştüm.
George, fancy seeing you here.
George, seni burada görmek tuhaf.
Fancy seeing you here.
Seni görmek güzel.
Fancy seeing you here.
Seni burda görmek ne güzel.
Fancy seeing you here!
Seni burada görmek ne güzel!
Fancy seeing you here.
Vay, buralara da gelir miydin?
Stevie, fancy seeing you here.
Stevie, seni burada görmek ne güzel.
Fancy seeing you here.
- Seni görmek güzel.
Fancy seeing you here, eh?
Fancy seni burada gördü mü?
Fancy seeing you here, mr. Donovan.
Sizi burada görmek ne güzel, Bay Donovan.
Fancy seeing you here.
Sizi burda görmek çok güzel.
So, fancy seeing you here, Trautwig.
Seni burada görmek çok güzel, Trautwig.
Fancy seeing you here.
Sizi burada görmek bir zevk.
Zoe, fancy seeing you here.
Zoe, seni burada gördüğüme sevindim.
Fancy seeing you here, Mr Poirot.
Sizi hangi rüzgar attı, Bay Poirot.
Oh, hey, fancy seeing you here.
Oh, hey, burada görmek fantezi.
Fancy seeing you here in London.
Seni Londra'da görmek ne hoş.
Fancy seeing you here.
Sizi burada görmek hoş.
- Fancy seeing you here.
Seni burada görmek ne güzel..
Fancy seeing you here.
Seni görmek ne güzel.
Fancy seeing you here.
Ne güzel tesadüf.
Hello. Fancy seeing you here.
Ne iyi ettin de geldin.
Fancy seeing you here.
Seni burada görmek güzel.
Fancy seeing you here.
Sizi görmek ne güzel.
Dad, fancy seeing you here.
Baba.
Fancy seeing you here in Holly Springs.
Seni Holly Springs'de görmek ne güzel.
Fancy seeing you in here.
Seni burada görmek ne hoş.
Hey, fancy seeing you here.
Seni burada görmek güzel.
Fancy seeing you here.
Seni gördüğüme şaşırdım.
FANCY SEEING YOU HERE.
Seni burada görmek ne güzel.
you here 186
you here alone 18
fancy 283
fancy pants 24
fancy meeting you here 79
fancy a drink 32
fancy that 67
you here alone 18
fancy 283
fancy pants 24
fancy meeting you here 79
fancy a drink 32
fancy that 67