Feel this tradutor Turco
11,052 parallel translation
( groans ) I am going to feel this tomorrow.
Bunun ağrısı yarın da çıkacak.
I want to get annoyed, but it's hard when I feel this comfortable.
Ben de rahatsız olmak istiyorum ama bu kadar rahat hissederken çok zor.
- Do you guys all feel this way?
- Hepiniz böyle mi düşünüyorsunuz?
Feel this popping sensation as I'm pressing onto your skin?
Derine bastırınca hassasiyet hissediyor musun?
I feel invisible, like I barely exist, except as this person who cooks and cleans and picks up after them.
Görünmez hissediyorum sanki, güçbela varım yemek yapan, temizlik yapan ve arkalarını toplayan kişi dışında.
Feel like helping me out with this?
Bana yardım etmek ister misin?
This unsub exerts power and control over his victims, making them feel completely helpless until they give him whatever it is he's looking for.
Şüpheli kurbanlara güç uygulayıp onları kontrol ediyor, onları istediğini alana dek tamamen çaresiz hale getiriyor.
I feel terrible I didn't hear that until I played it back, this morning.
Bu sabah dinleyene kadar fark etmediğim için çok kötü hissediyorum.
Well, if it makes you feel any better, I saved the life of the guy who did this to her.
Kendini daha iyi hissetmeni sağlar mı bilmem ama ona bunu yapan adamı kurtardım.
Four, she creates this... this cult of superiority, the... the K5, which makes us feel special just to be around her, which pits us against each other.
Dört, bu K5 takımıyla üstünlük hevesi yaratıyor sırf onun etrafındayız diye özel hissediyoruz bu da bizi birbirimize kırdırıyor.
You feel some loyalty to this woman.
Bu kadına karşı sadakat duygusu besliyorsun.
So i understand if you feel That this is something we can't pursue.
Bu yüzden eğer bunun bizim incelememiz gereken birşey olmadığını düşünüyorsan, bunu anlarım.
This is what I feel.
İşte ben öyle hissediyorum.
But, judge... If I did not feel like this testimony is pivotal to your case.
- Sayın Hâkim... -... fakat bu tanıklık davanızın odağı sanıyorum ki.
I want this to feel like my house, too.
Ama ben de kendi evimde gibi hissetmek istiyorum.
Why do I feel like I'm actually getting kidnapped this time?
Neden bu sefer gerçekten kaçırıldığımı hissediyorum?
I've just been thinking. You clearly feel the need for more thrills in your life, so this... Is that!
Düşünüyordum da hayatına daha çok heyecan lazım o da bu oluyor.
I feel awkward since I've never worn this before.
İlk defa böyle bir şey giydiğim için biraz tuhaf hissediyorum.
It's a long drive, but I feel good about this time.
Uzun bir yoldu, ama bu seferkinde iyi hissediyorum.
I feel very happy with this negotiation, yes.
Anlaşma sağladığımıza çok memnun oldum.
Ever since you and Rusty went into this diaper thing together, I just feel like things could be turning around for us.
Sen ve Rusty çocuk bezi işine atıldığınızdan beri her şeyin lehimize döneceğini hissediyorum.
You know, it wouldn't feel right to be a billionaire while you guys live like this.
Siz bu şekilde yaşarken bir milyarder olmak doğru olmaz.
I'm not sure how I feel about this.
Bu konuda nasıl hissettiğimden emin değilim.
this physical pain I feel now is nothing.
O zamanki acı yanında şu an çektiğim fiziksel acı hiçbir şey.
I can't imagine how this must feel.
Nasıl hissettiğini tahmin bile edemiyorum.
Well, this thing should make you feel more at ease.
Bu alet seni daha rahat hissettirecektir.
I don't feel good about this.
Bu bana doğru gelmiyor.
Okay, so, um, this race is in flux, and I can tell you that because I feel it out there on the trail, and it's because of all the hard work we've been doing, but now we have to double down.
Tamam, bu yarış sürekli değişiyor ve sana şunu söyleyebilirim çünkü ben takipte olduğumu hissediyorum ve bütün yaptığımız zor işler sayesinde oldu,... ama yatırımı iki katına çıkarmalıyız.
Do not feel sad for this turd.
Bu pislik için sakın üzülme.
We can handcuff him to a chair if it makes you feel better, but this is the only way he's going to uncover something new.
Eğer daha rahat hissedeceksen onu sandalyeye kelepçeleyebiliriz. Ama yeni bir şey bulabilmesinin tek yolu bu.
I know that this is a really tight bunch and it is easy to feel stuck outside, but once they get to know you, you have friends for life.
Birbirimizle çok samimiyiz. Kendini fazlalık gibi hissettiğini biliyorum ama seni bir kez tanıdılar mı hayat boyu arkadaşları olursun.
I feel ridiculous in this dress.
Bu elbisenin içinde çok gülünç hissediyorum.
Ay, I'm sorry. I didn't wanted to tickle you. It's just that I love how this fabric feel.
Affedersin, seni gıdıklamak istememiştim ama bu kumaşın dokusunu çok seviyorum.
Does this feel like a short visit to you or a long one?
Sence kısa bir ziyaret mi olacak uzun mu?
I feel for this family.
O aile için ben de üzgünüm.
You feel responsible for this fiasco.
Kendini bu rezaletten sorumlu tutuyorsun.
Noah, look, I have been doing this a long time, and I usually can feel which way a jury is leaning in my bones.
Noah, bak, jürinin kemiklerimi hangi yolla.. .. ezeceğini hissedebilecek kadar.. .. uzun zamandır yapıyorum bu işi.
You feel good about getting all this stuff out in the open?
Ya siz? Her şeyin böyle ortaya dökülmesinden memnun musunuz?
At this point I feel I have enough information to render a decision.
Bu aşamada, karar vermek için yeterli bilgi edindim.
The way you're looking at me, I feel you talk about this.
Bakışlarınızdan bunu konuştuğunuzu seziyorum.
I feel badly about this, I do.
Bu konuda cidden kötü hissediyorum.
You know, guys, I feel like this silly plan could actually work if Vince and his gang like caroling.
Bu saçma plan aslında işe yarayabilir eğer Vince ve çetesi noel şarkılarını seviyorlarsa.
Did you feel by taking the type of action you did earlier today that this would stop the problem?
Bugün yaptığın davranışın sorununu çözeceğini mi düşündün?
How did this happen? "or" I feel terrible about it "or... " Thank goodness the DNA proved it. "
Nasıl olur? "veya" Kendimi çok kötü hissediyorum "veya" Çok şükür DNA gerçeği ortaya çıkardı " gibi.
Tonight the Averys feel like they've become the focus of this investigation and feel like police are calling them liars.
Avery ailesi soruşturmanın odağı haline getirildiklerini ve polisin kendilerine inanmadığını düşünüyor.
[Pagel] I would like to introduce two individuals who I feel have done a fantastic job in this investigation.
Soruşturmayı son derece başarılı bir şekilde yürüttüklerini düşündüğüm iki arkadaşımı sizlerle tanıştırmak istiyorum.
On a scale of one to ten, how's it feel when I do this?
1 ile 10 arasında, bunu yaptığımda ne kadar ağrıyor?
They feel very strong ties to this place, even though they have a very difficult life here.
Burada çok zorlu bir hayat sürseler de burayla çok güçlü bir bağları var.
Do you yourself, because you were involved, do you feel any sense of relief in all this?
Siz, kendiniz, içinde bulunduğunuz için, Herhangi bir rahatlama hissediyor musunuz?
Do you feel he's had adequate representation to this point?
Şu ana kadar yeterli savunma yapıldığını düşünüyor musunuz?
I mean, I don't know if this will make you feel good or bad, but the first vote, you know, a lot of times what jurors do is they go in and they say, "OK, let's just take a... see a show of hands where people are leaning right now."
Yüreğinizi bir nebze olsun ferahlatır mı bilmiyorum ama ilk oylamada genellikle jüri ilk toplandığında genel eğilimin ne yönde olduğunu görmek için bir oylama yapar.
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bad 606
this is bullshit 584
this one 1756
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bad 606
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534