For her sake tradutor Turco
763 parallel translation
You're going to that party, for her sake. Get dressed.
O partiye gideceksin, en azından kızının iyiliği için.
For her sake too...
Onun iyiliği için de.
It was for her sake as well as mine that I knew I had to move on.
* Kendim kadar Cora'nın da hatırına, yapmam gereken şeyin çekip gitmek olduğunu biliyordum.
I give up my job, jeopardize my career for her sake, and she won't even wait a couple of minutes.
İşimi bırakıyorum, onun yüzünden mesleğimi tehlikeye atıyorum, o da beni bir iki dakika daha beklemiyor.
It's for her sake.
Karın çok üzülüyor.
I did it for her sake.
Bunu onun için yaptım ben.
For her sake.
Onun hatırına.
Outside the jail twelve years ago, had I found her... would I be here time and again, for her sake?
Hapishanenin dışında, yirmi yıl önce. Ne zaman ona sahip olsam tekrar tekrar buraya geldim. Bu ekmek için değer mi?
Why not for her sake, stretch the point further to include you?
Peki neden O'nun hatrına durumu seni de kapsayacak şekilde biraz daha abartmıyoruz?
- You hate him for her sake.
- onun uğruna ondan nefret ediyorsun.
Take it for her sake.
- Onun hatırına almanı istiyorum bunu.
For her sake, please.
Onun hatırına, lütfen.
For her sake, as long as she only had me in her life, I had to accept the danger of my presence.
Onun hatırına, benden başka kimsesi olmadığı için bu tehlikeyi göze almıştım.
I know now you had nothing to do with it, but I had to check, for her sake.
Seninle hiçbir ilgisi olmadığını biliyorum ama onun iyiliği için kontrol etmeliydim.
You must live for her sake.
Onun hatırına yaşamalısın.
But for her sake, too, please recommend me to your lord.
Ama, onun hatırı için, lütfen beni efendinize tavsiye edin.
Ms. Tae told me that she was leaving for the sake of her own benefit.
Tae Yang kendi iyiliği için gitmek istediğini söyledi.
But for your own sake, don't you go near her.
Ama kendi iyiliğin için, sakın ona yaklaşma.
I demand protection for madame, not only for herself, but for the sake of her public.
Madam için koruma istiyorum, onun için değil, sevenleri için.
So it's not for the girl's sake, but your own that you want to keep her.
Demek kızın iyiliği için değil, sırf kendi iyiliğiniz için onu yanında tutmak istiyorsunuz.
It's not for the girl's sake, but your own, that you want to keep her...
Kızın değil, kendi hatırına onu korumak istiyorsun...
I always thought I loved the girl for her own sake.
Kızı daima kendi iyiliği için sevdiğimi düşündüm.
I have to open them both, for his sake.
Bunun için her ikisini de açmam gerek.
It was for the sake of her future that you had lunch with Ferguson?
Kızımın geleceği için mi Bill Ferguson'la öğle yemeği yedin?
We've always wanted to have a large family, but now if we could just have at least one more for the child's sake.
Her zaman kalabalık bir ailemiz olsun istemişizdir. Ama şimdi hiç değilse çocuğumuzun iyiliği için bir tane daha yapabilir miyiz?
- Shut her up, for God's sake.
- Sustur şunu, Allah'ını seversen.
Terry, you're like a nun, shutting everything else out for my sake.
Rahibe gibisin, benim uğruma her şeye kapıyı kapatıyorsun.
For the sake of the clan, send her home.
Klanın iyiliği için, onu evine gönderin.
I'm a woman who wants to be loved for her own sake or not at all.
kendi iyiliğim için sevilmek istenilebilecek bir kadınım başkaları için değil.
Ben took me for my father's sake, when there was no cause for him to, and he's treated me decent.
O hiçbir neden yokken beni kabul etti. Bana her zaman iyi davrandı.
Yes, I suppose one day I shall be obliged to make the trip to Earth with her...... for the sake of her natural development.
Evet. Sanırım bir gün onunla birlikte Dünya'ya gitmek zorunda kalacağım. Onun doğal gelişimi için.
- Don't call her Madam " for my sake!
- Hatırım için ona "Hanımefendi" deme.
I don't like being right all the time, but for Pete's sake.
Her seferinde haklı çıkmak hoşuma gitmiyor ama Allah aşkına!
All together, for old times sake, I'll let you have both of them dead for a real bargain.
Hepsi birlikte, eski günlerin hayrına, her ikisinin ölümünü sana yok pahasına bırakırım.
You take the cup, you swish it around in the water and pour some sake for her. - OK.
Kabını al, biraz suyla çalkala ve içine ona vermek için biraz sake koy.
What is wrong with her, for Heaven's sake?
Nesi varmış, Allah aşkına?
Sure, those ladies would be willing to endure anything for your sake and just for a glint from your eye.
Tabi, o bayanlar senin için her bir göz kırpmanla her zahmete girmeğe hazırdılar.
For her own sake as well as yours, will you leave now, please?
Onun kendi iyiliği için hemen gidin lütfen.
Because every time I made a date to look, you canceled, for heaven's sake.
Çünkü her niyetlenişimde, sen iptal ettin, Tanrı aşkına.
Let's just say, just for the sake of argument, that she wanted you to gallantly protect her.
Diyelim ki sizin kahramanca onu korumanızı istedi.
I'm only doing it for Tanya's sake, you thank her.
Sadece Tanya'nın hatırına yapıyorum, ona teşekkür et!
It was all for old Imola's sake
Her şey İmola'nın yüzünden oldu.
For her own sake, and for the sake of justice, I will resort to any means, short of brute force, to drag it out of her, Hercule.
Onun iyiliği için ve adalet uğruna kaba kuvvetin her şekline başvurup ağzından söküp alacağım onu!
You're her fiance, for God's sake!
Sen onun nişanlısısın, Allah aşkına!
Each soldier could say that he won just for the sake the Russian woman.
Her askerin Rus kadınları uğruna zafer kazandığını söyleyebilirim.
I put up with everything for the children's sake.
Çocuklarımın hatırına her şeye katlandım.
Blessed are you when men shall revile you and persecute you and say all manner of evil against you falsely, for my sake.
Benim yolumda, insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size.
Chapter Thirteen. "The Fuehrer issued an order - we carry it out." "For the sake of the German people, we must seek wars every fifteen-twenty years." adolf hitler
13. Kısım Führer Sen Emret Biz yaparız. "Alman halkının refahı için her 15-200 yılda bir savaş için çaba harcamalıyız." Adolf Hitler seek wars every fifteen-twenty years. " AdoIf HitIer
Adam, because thou hast harkened unto thy wife... and hast eaten of the tree... cursed is the ground for thy sake... in sorrow shalt thou eat of it all the days of thy life... thorns also and thistles shall it bring forth to thee.
Adem, karının sözünü dinlediğin ve ağaçtan yediğin için toprak senin yüzünden lanetli oldu ve ondan, ömrünün her günü zahmetle yiyeceksin ve sana diken ve çalı bitirecek.
And for Pete's sake, don't go ape with the betting. lt always spoils the game.
Ve Pete'in iyiliği için maymunla bahise girmeyin. Oyunu her zaman berbat eder.
Poor Marat, stay wide awake and be on your guard for the people's sake...
Dört aç sen gözünü, Marat... Halkın için her an tetikte ol...
for her 243
sake 100
for he's a jolly good fellow 82
for him 328
for himself 17
for how long 637
for helping me 16
for help 25
for heaven's sake 399
for hours 48
sake 100
for he's a jolly good fellow 82
for him 328
for himself 17
for how long 637
for helping me 16
for help 25
for heaven's sake 399
for hours 48