English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ F ] / For my sins

For my sins tradutor Turco

306 parallel translation
Is this.. the punishment for my sins?
Bunlar işlediğim günahların cezası mı?
It will atone for my sins... and yours as well.
Benim günahlarım kadar seninkiler için de.
For my sins, this is atonement!
Günahlarımın kefareti için.
For my sins, this is atonement
Bu, günahlarımın bedelidir.
- No, television, for my sins.
- Hayır, maalesef televizyon için.
"Given the excruciating remorse induced by my evil deed, " and the fear of paying for my sins in the eternal flames of hell, " I provide that all the wealth I wrongfully acquired
Kötü davranışlarımın vermiş olduğu dayanılmaz azap ve sonsuz cehennem alevleri içinde günahlarımın cezasını çekme korkusunu göz önünde bulundurarak haksız yollardan edindiğim ve kurbanımın cesedinin yanına gömdüğüm tüm servetin gerçek sahiplerinin de öldüğünü varsayaraktan tek bir şartla bulunduğu yerin sahibine verilmesini öngörüyorum.
"not for my transgression, " not for my sins, o god.
Ama bir suç islediğim için değil, günahım yok, Tanrım.
When my back was hurt last night I thought I was being punished for my sins
Dün gece sırtımı incittiğimde günahlarımın cezasını çektiğim geldi aklıma.
I'll find the wife I deserted and make amends for my sins.
Terk ettiğim eski karımı bulacağım. ve günahkar hareketimi telafi edeceğim.
For my sins they've made me chief of security over the frozen Baltic.
Günahlarım yüzünden, donmuş Baltık boyunca, beni güvenlik şefi yaptılar.
and atone for my sins here today before you
ölmeden önce günahlarımdan arınmaya çalıştım
- Christ died for my sins.
- İsa benim günahlarım için öldü.
In Venice, I foreswore my errors, I made an act of contrition for my sins.
Venedik'te, suçlarımdan dolayı tövbe ettim, günahlarım için pişmanlık duydum.
I did too many bad deeds and I hope I could atone for my sins with my life
Hayatımda çok kötü şeyler yaptım. Umuyorum ki bu sayede bunları gidereceğim.
I wanted a mission, and for my sins, they gave me one.
Ben bir gorev istedim, ve gunahlarima karsilik bana bir tane verdiler.
I have to pay for my sins.
Günahlarımın bedelini ödemek zorundayım.
It is to punish me for my sins that this passion has entered his head.
Benim günahlarımı bu aşkla cezalandırıyor.
- Sure, I'm sorry for my sins.
- Tabii ki pişmanım.
I was going to atone for my sins.
Bütün günahlarım için af dileyecektim.
... "Punish me, I want to pay for my sins and be a man again..."
"Beni cezalandırın. Günahımın bedelini ödeyip tekrar bir adam olmak istiyorum."
It's so hot in Hell where I was sent to for my sins - that I've got to sneak out sometimes to cool down a bit.
Günahlarım yüzünden gönderildiğim cehennem o kadar sıcak ki... arada sırada serinlemek için gizlice kaçıyorum.
I mean, look, I should fast to atone for my sins?
Günahlarımı affettirmek için mi oruç tutuyorum ben?
I may be a sinner but I'm willing to pay for my sins.
Günahkar olabilirim ama günahlarımın bedelini ödemek istiyorum.
Besides, I feel a sudden need to atone for my sins.
Ayrıca ani bir günah çıkarma ihtiyacı içindeyim.
I have died and gone to hell for my sins
Öldüm ve günahlarından dolayı cehennemi boyladım.
Forgive me for my sins.
Günahlarımı bağışla.
My sins in branding you can never be erased, but I ask you to let this make up for part of it.
O demirle alnının dağlanmasındaki günahım belki silinemez ama umarım özgürlük armağanı biraz olsun gönlünü alır.
Oh, great bottle, forgive me my sins, for now I lay me down to sleep.
Ey büyük şişe, ben artık uykuya dalarken, lütfen günahlarımı bağışla.
I'll go tell my father that he must make amends for all these sins.
Babama söylemeye gideceğim Bütün bu gunahlarını, telafi etmesi gerektiğini.
Drink for this is my blood, of the new testament shed for many, for the remission of sins.
İçin,.. ... bu kanımdır, günahların bağışlanması için birçokları uğruna akıtılan ahit kanıdır.
For this is my blood of the New Testament which shall be shed for many for the forgiveness of sins.
Bu, günahlarınızın affı için akıtılan kanımla gerçekleşen Yeni Antlaşma'dır.
Not yet, but for the terrible sins I've committed my sentence is heavy, I suffer a great deal.
Daha değil, ama işlediğim korkunç günahlar için cezam çok ağır, çok şeye katlandım.
I'm heartily sorry for having offended thee. And I detest all my sins, not because of Thy judgment, O Lord, but because thou art all good and deserving of all my love.
Seni gücendirdiğim için gerçekten çok üzgünüm... ve tüm günahlarımı bağışlamanı diliyorum, bunu senin hükmünden çekindiğim için değil... o çok iyi birisi olduğu ve benim tüm sevgimi hakkettiği için istiyorum.
Wash me thoroughly from my iniquity and cleanse me from my sins, for I acknowledge my transgressions.
Günahlarımızı sil ve bizi bağışla.
"... pardon for all my sins...
" bağışla...
So, I do my own penance for my own sins.
Bu yüzden kendi günahlarımın kefaretini kendim öderim.
You took this contract cos you wanted inside, you wanted my job, and you needed a McLeod to carry your sins for you.
Bu anlaşmayı yaptın çünkü içeride olmak istedin, benim işimi istedin ve pisliklerini halletmesi için McLeod'a ihtiyacın vardı.
For these and all the sins of my past life...
Bunlar için ve geçmişimde işlediğim bütün günahlardan...
I am heartily sorry for having offended thee and I detest all my sins...
Sana karşı geldiğim için özür dilerim. Bütün günahlarımdan tiksiniyorum.
Ichi the more tribulations I have to face, the more penance I'm doing for my ancestor's sins.
Ichi çok fazla sıkıntıyla karşılaştım, atalarımın günahları için kefaret ödüyorum.
For these and all the sins of my past life, I am heartily sorry.
Bunlar ve geçmişteki bütün günahlarım için, yürekten üzgünüm.
I could crucify myself in the market for people's sins, and my own too.
Pazarda kendimi çarmıha gerebilirim. Hem onların, hem de kendi günahlarım için.
And grant that I may partake of Thy Holy Mysteries without condemnation, for the remission of my sins and for the life eternal.
Ve ben kınamadan Kutsal Gizemleri paylaşabilirim. Günahlarımızın bağışlanması ve sonsuz yaşam için.
Four years ago, when I arranged for the son... of my husband's murderer to come to this college... it shocked many people. But Nicholas Lang was not responsible for the sins of his father. And I believed that he deserved a chance.
Dört yıl önce, kocamın katilinin oğlunun bu üniversiteye gelmesini ayarladığımda, birçok insan şoke olmuştu ama babasının günahından Nicholas Lang sorumlu değildi ve ben bir şansı hak ettiğine inanıyordum.
I ask forgiveness of my sins and thanks for fruiting this time of prayer.
Günahlarımı bağışla. Ellerimizi açmış dua ederken bize mağfiret eyle.
I'm sorry for all my sins, Vince.
Bütün günahlarım için pişmanım.
She's getting even with me for the sins of my youth.
Bana gençlik günahlarımı ödetiyor.
"take this all of you and drink from it... this is the cup of my blood... the blood of the new and everlasting covenant... it will be shed for you and for all men... so that sins maybe forgiven."
"Alın bunu, hepiniz için bu kupadaki, benim kanımdır bu sizlerin ve tüm insanlığın paylaşacağı yeni ve ebedi bir sözün kanıdır böylece belki günahlarınız affolur." dedi.
"Dear God, I am sorry for my sins."
"Tanrım, günahlarımı bağışla."
But every day, I pray for the lord to forgive my sins and to forgive the sins of others.
Ama her gün, Tanrı'ya, kendimin ve diğerlerinin günahlarımı affetmesi için dua ediyorum.
O my God, I am heartily sorry for having offended thee, and I detest all my sins- -
Tanrım, seni incittiğim için tüm kalbimle pişmanım ve tüm günahlarımdan tiksiniyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]