Found one tradutor Turco
5,987 parallel translation
Lilian found one of the letters... not long after we were married.
Lilian o mektuplardan birini buldu. Evlendikten hemen sonraydı.
I haven't found one yet.
Uygun kelimeyi henüz bulamadım.
If you're looking for airbenders, you just found one.
Eğer aradığınız hava bükücülerse, bir tane buldunuz.
Dude, I found one of them.
Dostum, ben onlardan birini buldum.
We found one name at the Freddy who comes from Manteo...
Freddy'de Manteo'dan gelen bir kişi bulduk.
Found one.
Bir tane buldum.
And for a long time that was true. But we found one.
Uzun zaman bu doğruydu ama bir tane bulduk.
We - - we found one of your kidnappers.
... seni kaçıranlardan birini bulduk.
I think I may have found one of Claire's fellow competitors.
Sanirim Claire'in rakiplerinden birini buldum.
Okay, I think I found the last one.
Pekala sanırım sonuncuyu da buldum.
I just thought this time I'd found the one.
Bu sefer doğru kişiyi bulduğumu sanmıştım.
We found you in one of the CCTV recordings on the date of the incident.
Gizli kamera kayıtlarını incelerken suç mahallinde olduğunuzu fark ettik.
Dude, I just found a goat in one of the bedrooms and a pledge glued to the ceiling.
Yatak odalarının birinde bir keçiyle tavana yapıştırılmış bir rehin buldum.
On August 6, 1931 Leon Bismark "Bix" Beiderbecke, one of the jazz era's most influential musicians, was found dead in his Queens apartment at the age of only 28.
6 Ağustos 1931'de caz tarihinin en etkileyici müzisyenlerinden biri olan Leon Bismark "Bix" Beiderbecke 28 yaşındayken, sevgilisinin dairesinde ölü bulundu.
I saw she was wearing glasses in one of her Facebook photos, which got me wondering about her eyesight, so I called every optometrist covered under her insurance, found hers, then pretended to be a claims provider
Facebook fotolarından birinde güneş gözlüğü taktığını gördüm. Bu beni görüşü hakkında düşündürdü. Böylece sigortasında görünen tüm gözcüleri aradım onunkini buldum.
They found her in one of those water tanks.
Su tanklarından birinde bulmuşlar onu.
One of the two bodies found today in a flat in West Yorkshire has been confirmed as that of Lewis Whippey, one of the men wanted in connection with the murder two months ago of PC Kirsten McAskill.
Bugün Batı Yorkshire'de bulunan cesetlerden birinin Lewis Whippey'a ait olduğu belirlendi. Kendisinin, Polis Memuru Kirsten McAskill'in 2 ay önceki cinayetiyle bağlantısı bulunuyor.
Have you found the one who screwed you like this?
Buldunuz mu? Sizi bu hale düşüreni.
Have you found the one who screwed you like this?
Buldunuz mu? Sizi bu hale sokan kişiyi.
We'd like for you to look at one of the videos we found on it.
Bulduğumuz videolardan birini göstermek istiyoruz.
I found this great one in Belmont Park, but he screamed at me to get out of his life.
Bana bağırdı ve hayatından çıkmamı söyledi.
He said he found me to be one of the most interesting people he'd ever met.
Bana, şu ana kadar tanıştığı en ilginç insanlardan biri olduğumu söyledi.
Feast your eyes on what one of the nurses found.
Hemşirelerden biri ne bulmuş bakta gözlerin bayram etsin.
One day the girl came home from school. She found her father's severed head on the front steps.
Bir gün kız okuldan evine gelmiş ve babasının koparılmış kafasını evinin ön basamaklarında bulmuş.
Well, motive was moved to the back burner when they found acetone on his pants, which means that no one confirmed who Tanya's boyfriend was.
Pantolonunun cebinde aseton bulununca bunlar arka planda kalmış, yani kimse Tanya'nın erkek arkadaşının kim olduğunu araştırmamış.
- No one's ever found it before.
- Kimse daha önce bulamadı.
Even though you already got one years ago when you actually found Welles and he paid you not to say anything.
Bir yıl önce zaten ödenmiş olsa bile aslında Welles'i bulduğunda ve sana susman için para ödediğinde.
You were the one who found him dead.
Onu ölü bulan sendin.
They found her in one of those water tanks.
Su tanklarının birinin işinde bulmuşlar onu.
- I found one.
- Buldum bile.
But Crowley didn't want to be found, and no one showed when you summoned.
Crowley bulunmak istemiyordu. Bu yüzden sen çağırdığında kimse gelmiyordu.
I'm the one who found out it's not Woodall coming after us, it's- -
Peşimize düşenin Woodall olmadığını ben öğrendim, aslında o -
I just found a guy with one against Harvey.
Harvey'e karşı birini buldum.
You know, I was the one who found that feather.
Aslında, bir tüy bulmuştum.
One of the guys from the prison road crew found it.
Karayolunda çalıştırılan cezaevi mahkumlarından biri bulmuş.
So, which one of them do you think found and shot him?
Şüphelilerden hangisinin onu bulup vurduğunu düşünüyorsun?
You found the chosen one.
Seçilmiş kişiyi bulmuşsun.
You didn't see the look on Harvey's face when he found out that I was the one who saved the day, and I am... Not gonna be the one to see the look on his face when he finds out that I didn't.
Günü kurtaranın ben olduğunu öğrendiğinde Harvey'nin yüzündeki ifadeyi görmedin ve ben günü kurtaranın aslında ben olmadığını öğrendiğinde yüzündeki ifadeyi görmek istemiyorum.
No, some four-year-old found a little joint on one of the bench thingies.
4 yaşında biri tezgahlardan birinde ot bulmuş.
I'm a lucky man, though, because whenever I found myself flailing in the darkness, there was always one person there to save me.
Şanslı da bir adamım, çünkü ne zaman kendimi karanlığın içerisinde savrulurken bulsam, her zaman orada beni kurtarmak için bekleyen birisi oluyor.
I tried to have them taken down before one of the students in her 9th-grade math class or another teacher found out, or my son, who goes to the same school, saw them.
Karımın matematik dersine girdiği dokuzuncu sınıf öğrencileri ya da bir öğretmen arkadaşı görmeden önce kaldırtmaya çalıştım. Ya da aynı okula giden oğlum görmeden önce.
All the other members of the senate were relieved that I found out in time, thankful that we didn't give away our invaluable technology for one B-52 bomber.
Senatonun diğer tüm üyeleri bunu zamanında ortaya çıkardığım için rahatladı. Paha biçilemez teknolojimizi bir B-52 ile değişmediğimiz için minnettarlar.
Maybe, one day, I'll find an incredibly special person like he did when he found you.
Belki bir gün babamın seni bulduğu gibi inanılmaz özel birini bulurum.
You didn't see the look on Harvey's face when he found out that I was the one who saved the day, and I am not gonna see the look on his face when he finds out that I didn't.
Günü kurtaran olduğumu öğrendiğinde Harvey'in yüzündeki ifadeyi görmedin..... ve aslında o kişinin ben olmadığımı öğrendiğindeki ifadesini görmeyeceğim.
One day I found four stray dogs fighting over a dead baby...
Bir gün ölü bir bebek için kavga eden dört sokak köpeği buldum...
- I woke up one day and found myself happy.
- Bir sabah uyandım ve kendimi mutlu buldum.
One day, she was found dead.
Bir gün, ölü bulundu.
Cabe, we found the one pipe that's gonna get you out to safety.
Cabe, seni güvene çıkaracak tek boruyu bulduk.
I... am the only one laid off Nav employee who has found Allah.
Ben, Allah'a kavuşmuş, eski NAV çalışanının tekiyim.
When I gave you the slip yesterday, I found evidence of one of those slurry things being raised in an abandoned church outside of town.
Dün senden kaçtıktan sonra bu ince sıvı karışımlarından birinin kasabanın dışındaki terk edilmiş bir kiliseden çıkarıldığına dair kanıt buldum.
The one sewn into your pants... when they found you.
Seni bulduklarında, pantolonunun cebine dikili olan anahtar.
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one game 29
one point 33
one's missing 20
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one game 29
one point 33
one's missing 20