Funny guy tradutor Turco
807 parallel translation
Oh, you're a funny guy.
- Komik çocuksun.
Funny guy, ain't you, Flaherty?
Çok komiksin, öyle değil mi, Flaherty?
You're a funny guy, Phroso.
Garip bir adamsın Phroso.
You're a funny guy.
Ne komik adamsın.
- All right, you're a funny guy.
- Ne? - Tamam, komik adamsın.
- Funny guy.
- Gülünçsün.
You're a funny guy.
Harbiden tuhaf bir adamsın.
- What's the funny guy doing?
- Komik çocuk ne yapıyor?
You're a funny guy, you know that?
Komik bir adamsın, biliyorsun musun?
- You're a funny guy.
- Çok komiksin.
YOU WERE ALWAYS A FUNNY GUY, JOHNNY. WAY-OUT JOHNNY FOSTER.
Eski ünümü yeni bir şeye, farklı bir şeye değiştirmeye karar verdim.
You're a funny guy.
Sen komik bir adamsın.
You are a funny guy : you don't smoke, you don't drink or you're drunk at one, and you can't even drive.
Tuhaf bir insansın. Sigara içmiyorsun, içki içmiyorsun içersen de hemen sarhoş oluyorsun. Araba da süremiyorsun.
What a funny guy, huh?
Ne komik bir herif.
He's a funny guy. You'll see. A candy manufacturer.
Göreceksin, eğlenceli biridir.
Funny guy!
Komik adam!
You said he's a funny guy.
Garip bir adam olduğunu söylemiştin.
I am just a funny guy.
Ben biraz tuhaf biriyim.
"But luckily a good friend of mine, and a funny, funny guy..."
"Ama şansa bakın, iyi bir arkadaşım burada, komiktir, komik bir adamdır."
Freytag, he's a funny guy.
Freytag... Tuhaf biri.
Funny guy.
Komedyen.
He's a moron! I met a funny guy in New York!
New York'ta komik bir adamla tanışmıştım.
You're a funny guy!
Komik olma be adam!
- If that guy's funny, I'll be a...
- O herif komikse ben de...
I heard a guy say to Dave's girl that there was no use of her acting so funny, and they might as well all get soused.
Adamın birini, Dave'in kıza boşuna tuhaf davranmamasını söylerken gördüm sonunda hiçbiri ayakta kalamayabilirmiş de ondan.
Just seems kind of funny - cuckoo like him and a smart guy like you.
Onun gibi bir kaçıkla, senin gibi bir açıkgöz.
It's funny how a guy's mind works when he's up there flying.
Yukarïdayken adamïn aklïna neler geliyor, çok garip.
He's a funny guy.
Tuhaf adamdır.
A funny little guy, harmless.
Komik biri, zararsız.
Maybe you thought it was funny, an old woman taking on a guy like that.
Belki de ihtiyar bir kadının bir adama saldırmasını komik buldun.
He's a funny little guy.
Komik adamın tekiydi.
It's funny how a divorce will affect a guy even when he wants to get rid of his wife.
Boşanmanın onu, o kadar etkileyeceğini sanmazdım. Karısından kurtulmasına rağmen.
Always funny when it's happening to some other guy, but not to me.
Bu bir başkasına olduğunda gülünçtü, ama bana olunca değil.
Why's it funny if a guy wants to marry you?
Bir adamın seninle evlenmek istemesi niye tuhaf oluyor?
But ever since you saved this guy's neck, you've been acting funny.
Ama bu adamın kıçını kurtardığından beri tuhaf davranıyorsun.
GREY : Funny how quick a guy gets used to it. STRONG :
- Buna böyle çabuk alışmak da garip.
There was a funny little guy name of Joe piano there.
Orada komik bir adam var. Adı Joe Piano.
Funny guy.
Komik adam.
Funny, you don't know La Bourboule. A nice guy like you!
Komik, senin gibi iyi bir adam La Bourbole'yi bilmiyor ha!
You've been acting funny since we met that guy.
Şu herifle tanıştığımızdan beri komik davranışlar sergiliyorsun.
That's a funny thing, the other night at Chasen's, everybody was wigging about the guy.
Çok komik, geçen gece Chasen'de herkes onu konuşuyordu.
This guy's a funny bum, this guy.
Bu herif, bu herif gerçekten komik.
- I'm a funny guy, right?
Ben komik bir adamım.
That's funny, because he looks to me like a guy that's always under control.
Garip geldi, zira bana sürekli kontrollü biri gibi görünüyor.
I know it sounds funny... because I suppose you would think that what would be worrying me... would be the guys in the truck... or maybe some guy I don't even know watching me pretty close in the bar or something.
Kulağa tuhaf geldiğini biliyorum, çünkü asıl canımı sıkması gerekenin içindeki adamlar olduğunu düşünüyorsundur. Ya da tanımadığım ama beni yakından izleyen birinin.
He was in a park on a bench, sitting there. Just a little old guy reading the funny pages out of the paper.
Hatta bir bankta oturuyordu yaşlı bir adam gazetenin magazin sayfalarına bakıyordu.
There's this tall, blond crew-cutted guy and he's looking at me in a funny way.
İçeride uzun boylu, yakışıklı ve sarışın bir tezgahtar vardı.
This guy is naturally funny.
Bu herif doğal bir matrak.
What a funny guy!
- Ne komik adam!
"That's no excuse to act like whores, whores have more tact, funny no guy's picked you up!"
"Bu fahişe gibi davranmanıza sebep mi? , fahişeler bile daha kibar olur, sizi birilerinin almadığına inanamıyorum!"
But I didn't think that was very funny because. Debbie, the poor guy burned himself up trying to pour gas in a carburetor.
Ama bence komik değildi çünkü zavallı adamcağız karbüratöre benzin koyarken kendini yakmıştı, Debbie.
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
funny 1968
funny girl 23
funny enough 21
funny you should ask 57
funny thing 100
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
funny 1968
funny girl 23
funny enough 21
funny you should ask 57
funny thing 100