English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Get angry

Get angry tradutor Turco

1,892 parallel translation
You get angry.
Öfkelenmeye başlarsın.
Turned out he was pissed off about being grounded. Listen, Emily, the truth is, lots of kids get angry at their parents.
Dinle Emily, gerçek şu ki birçok çocuk ailesine kızabilir.
You get angry.
Hiddetlenmelisin. Yapman gereken bu.
See, not so little that my attacker will get angry and try and pistol-whip me, yet not so much that I would feel obliged to fight for it and possibly be shot while wrestling for the gun.
Küçük saldırganı kızdırıp bana saldırtmayacak kadar az... ve hiç yok demeyip bir silahla...
You're like a sister to me but I'm going to get angry.
Kardeşim gibi davranman beni çok kızdırıyor.
My father doesn't care enough to get angry.
- Benim babam kızacak kadar bile ilgilenmiyor.
Then you'll go home and cry for a few weeks. And then you get angry.
Sonra eve gidip birkaç hafta ağlayacaksın ve sonra da öfkelenmeye başlayacaksın.
Please don't get angry.
Sinirlenmeyin, sinirlenmeyin lütfen.
Please don't get angry but...
Lütfen kızma...
Why suddenly get angry?
Neden birden sinirlendin?
Maestro, don't get angry.
Maestro, sinirlenmeyin.
And when I'm scared I get angry.
Ve korktuğumda öfkelenirim.
When a woman's mad about something, but she's really mad about something else, you can't ask because then they get angry because you had to ask.
Kadınlar bir şeye kızdıklarında, ama gerçekten kızdıklarında, onlara soramazsın çünkü o vakit de sorduğun için sinirlenirler.
Won't the brother get angry?
Bu yanlış.
You can become so distressed that you get angry, even at your own child.
O kadar sinirlenebiliyorsunuz ki, çocuğunuzu bile göremiyorsunuz.
Nadia, I need food when I get angry.
Nadia, ben sinirlenince yemek isterim.
I'm not going to get angry.
Sinirlenmeyeceğim.
But if I lose, I am afraid that Dad would get angry.
Ya kaybedersem, babam çok sinirlenir.
If he does get angry, then I'll tell him that... we both witnessed him throwing his spear, and dropping it.
Sinirlenirse, biz de ona mızrağı attıktan sonra yakalayamadığını gördüğümüzü söyleriz.
It's going to hit me and I'm going to get angry.
Bana çarpacak ve ben de kızacağım.
I didn't intend to get angry, because I know you people are sensitive.
Kızgın olmak istemedim, çünkü senin hassas biri olduğunu biliyorum.
So when a sleveen like yourself comes along and thinks he can cross me, well, then, that's when I get angry, Mr. Blake. And Grimes... you should have known better.
Oysa sizin gibi zıpırlar çıkıp beni alt edebileceklerini düşündüğünde işte o zaman gerçekten çok sinirleniyorum, Bay Blake ve Grimes bunu en iyi senin bilmen gerekir.
Don't get angry.
Sinirlenme.
Just listen to him, dear, and try not to get angry.
- Sadece dinle hayatım, ve sinirlenmemeye çalış.
Get angry!
Sinirlen!
- Don't get angry. - Who said he has gone?
- Kim dedi gitti diye?
Now you let old Jedediah out of here or he's gonna get angry.
Jedediah'ı hemen buradan çıkar, yoksa çok sinirlenecek.
He hurts you, you get angry. - He's got the advantage.
Seni incitirse sinirlenirsin, o avantajlı olur.
Now go, before I get angry.
Şimdi, canımı sıkmadan git.
You don't want to get that thing angry.
Ereksiyona geçmesini istemezsiniz.
He'd get aggressive and angry.
Saldırgan ve öfkeli olurdu.
I don't know, Megan will get really angry.
Bilmiyorum, Megan çok kızacak.
Gosh, I don't know how I would get through the day knowing that you were angry at me.
Tanrım, senin bana sinirlendiğini öğrenmeden bu günüm nasıl geçerdi.
You know how angry I get when my blood sugar drops.
Kan şekerim düşünce ne kadar sinirli olduğumu bilirsin.
You're angry at Dr. Marsh for helping your husband get better?
Dr. Marsh'a kocanın iyileşmesine yardım ettiği için mi kızdın?
- Wendy, you need to calm down. You're gonna get your boobs all angry and they're going to start killing everyone.
Wendy, sakinleşmelisin göğüslerini kızdıracaksın ve herkesi öldürmeye başlayacaklar.
Don't be angry if I get this wrong
Yanlış bir şey dersem kızma.
A guy that get's angry when people don't behave right.
İnsanlar doğru davranmadığında kızan bir adam.
When my mom wasn't around, Ted would get angry.
Ted, annem babamı even attıktan altı ay sonra taşındı.
- It's this "but" that makes you angry Let's get rid of it
- Sizi sinirlendiren bu "ancak" oluyor, en iyisi ondan kurtulalım.
I get it, don't be angry, hyung
Tamam, kızma abi.
I get so angry.
Çok kızıyorum.
When those angry parents get here, they're gonna have to fight through a house of mazes and horrors so grotesque only a sick son of a bitch like John Hughes would think it's funny.
Aileler buraya geldiklerinde, ancak John Hughes gibi ruh hastası o. çocuklarının, eğlenceli bulacağı bir sürü, korkunç ve garip labirentlerle boğuşmak zorunda kalacaklar.
As soon as we can get past that angry mob out there.
Tabii ki buradaki kızgın kalabalığı atlatır atlatmaz.
You know, Rick, when you talk to me in that tone of voice, I get incredibly angry.
Benimle bu ses tonuyla konuştuğunda inanılmaz derecede sinirleniyorum Rick.
Don't get me angry.
Fleur, beni kızdırma.
An angry dwarf kicked me in the leg, and I didn't get a free Ferrari.
Sinirli bir cüce ayağımı tekmeledi ve bedavaya bir ferrari alamadım.
Why get so angry with this poor moujik?
Bu köylüye niçin bu kadar öfkeleniyorsun?
Yeah, you get to play angry characters.
Tabii, kızgın karakterler oynayabilirsin.
No matter the reason, no matter how angry you get... don't quarrel.
Ne nedenle olursa olsun, ne kadar kızsan da aranızı bozma.
I get stuck, I'm gonna be very fucking angry.
Uğraştırıldığımda, fena halde küplere binerim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]