English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Got a date

Got a date tradutor Turco

1,534 parallel translation
I do know Instanbul is Constantinople, so if you've got a date in Constantinople, she'll be waiting in Instanbul.
İstanbul'un Konstantinopolis olduğunu biliyorum. Eğer birisiyle Konstantinopolis'te buluşacaksanız, sizi İstanbul'da bekliyor olacaktır.
SHE'S GOT A DATE.
Randevusu var.
Got a date?
Birisiyle mi buluşacaksın?
I got a date.
Bir randevum var.
I got a date.
Bir randevum var
Well, I got a date.
Ben de biriyle çıkıyorum.
You got a date for the Stoners'Ball.
İyi kalpli ayyaşımızdan buluşma teklifi aldın.
Get used to it. I've got a date with my wife.
Buna alış, karımla buluşacağım.
So, you got a date for this thing?
Düğünde damın var mı?
Looks like Michael's got a date on the catwalks.
Görünüşe göre Michael'ın dar köprüde randevusu varmış.
- Buffy got a date.
- Buffy kendine sevgili buldu.
- Heard you got a date.
- Biriyle buluşacağını duydum.
Besides, I got a date.
Ayrıca bir randevum var.
I've got a date with that waitress, Katie.
Şu garsonla, Katie ile bir randevum var.
Nope, I've got a date with Chaz.
- Hayır. Chaz'le randevum var.
- You're like a groupie. - No, actually, she's got a date.
"Groupie" niz olacak.
I got a date with Ridley.
Ridley ile randevum var.
Now, you got a date, okay?
Şimdi... Senin bir randevun var, değil mi?
Ah, toots, I'm happy for you, and if you want, I've got a lunch date, but I'll cancel to go with you.
Ah, civciv, senin için mutluyum, ve isterseniz, bir öğle yemeği tarih var, ama seninle gitmek iptal edecektir.
Anyway, you've already got a date.
Demek ki ikinize de yeri var.
You got yourself a date.
Kendine bir sevgili buldun.
Hey, Rach, I got a big date.
Rachel, çok önemli bir randevum var.
It's a couple weeks past its expiration date, so it's got a bit of a kick.
Son kullanma tarihi birkaç hafta geçmiş, yani tadı biraz sert.
Look, I've got prom coming up... and my friends and I are gonna rent a limo to take us there... and I want to go, and I want to take a date.
- Yakında bir balo var. Arkadaşlarımla ben bizi oraya götürmesi için bir limuzin kiralayacağız. Ben de gitmek istiyorum ve yanımda kız arkadaşım olsun istiyorum.
I got them to agree to a date at the end of the month.
Onları ayın sonunda bir güne ikna ettim.
You got a hot date?
Randevun falan var mı?
Yeah. Do you still have a crush on Joe's sister? Yeah, but Joe won't let me date her just cos I'm Irish..... and I got a bounty on my head.
Kral olduğum için, heves ettiğim tüm şeylerde hayal gücü ve teknolojinin kesiştiği sihirli bir krallık.
So I got you a date tonight.
Bu tüzden sana birini ayarladım.
You know, we've got a play date.
Bir oyun randevumuz var.
I've got a feeling he's got his own date.
İçimden bir ses randevusu olduğunu söylüyor.
I've got a hot date tonight.
Bu gece güzel bir bayanla buluşacaktım.
I got me a date with Zelda, so I need the car.
Zelda'dan randevu kopardım, araba lazım.
Got a hot date tonight, and I wanna... rock her world. I'd like to borrow the Ferrari.
- Ferrari'ni ödünç almak istiyorum.
You got a date?
- Neden?
What, you got a hot date?
- Aşk meşk işleri mi?
But I got to tell you, if I wasn't.... I mean, after a first date like this, I'd find it really hard... not to just get under the covers and do you bigtime right now.
Ama itiraf etmeliyim ki... başka türlü olsaydı, senin gibi biriyle ilk buluşmada... örtünün altına girip mercimeği fırına vermemek çok zor olurdu.
We've got a court date next week.
Gelecek haftaya mahkememiz var.
We've got a date with a big van now!
- Büyük bir minibüsle randevumuz var.
Got to get a date first.
Bir randevum var.
- I got a hot date.
- Taş gibi bir kadınla çıkıyorum.
I got a hot date, that's what's going on.
Hiçbir şey. Bu gece taş gibi bir kadınla çıkıyorum, olan bu.
-... Alvin, got a date tonight?
Alvin, akşam randevun var mı?
- Do you guys got a big date?
- Randevunuz mu var?
You've got to call me when you get a trial date. / I thought I did.
Duruşma tarihi belli olur olmaz beni araman gerekir. - Aradığımı sanıyordum.
I even got a second date with Evan.
Hatta Evan ile ikinci bir randevum var.
I got a hot date of my own tonight.
Benim de bu akşam seksi bir kızla randevum var.
I've got a lunch date with Dana.
Dana'yla öğle yemeği randevum var.
I'd love to stay but I've got a hot date.
Kalmak isterdim ama çcok ateşli bir randevum var.
I've got a dinner date.
Bir yemek randevum var.
I got a real date with destiny.
Evet. Cidden yazgıyla bir randevum var.
I've got a lunch date with Abby.
Abby'le yemeğe çıkacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]