English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Got another one

Got another one tradutor Turco

1,021 parallel translation
- Then he got another one.
- Sonra birini daha vurdu.
- I got another one.
- Bende bir tane daha var.
Got another one of those fellas uses that "my friend" stuff real careless.
Şu adam "arkadaşım" sözünü gerçekte ölçüsüz kullanıyor.
By gosh, we got another one.
Amanın, bir tane daha.
They've got another one.
Birini daha düşürdüler.
Got another one.
Bugün ki ilk işimizi kaptık.
I got another one.
Bir tane daha buldum.
We lost the car, but we got another one. - What?
Arabayı kaybettik ama başka bir tane aldık.
You got another one in your holster.
Kılıfında bir tane daha var.
I've got another one at home.
Evde de sutyenim var.
They've got another one now.
Biri daha var.
We've got another one.
Asıl sorunumuz başka.
I've got another one... I've got another boy who goes to school
Okula giden başka bir oğlum daha var.
- No number. He's got another one.
- Bakın bir tane daha.
You got another one of your clever ideas?
Yine zekice fikirlerinden biri mi geldi aklına?
Got another one up there, has he?
- Yukarıda yeni bir tane var, değil mi?
Daddy hasn't got another one.
Baban başka bir tane bulamadı.
Well looks like we got another one on our hands.
Pekala Elimizde başka bir ceset daha var galiba.
I got another one to go to, so I'll see you as soon as I get back.
Başka bir partiye gitmem gerekiyor. Döndüğümde görüşürüz.
I got another one.
- Bir tane daha yakaladım!
I got another one.
Bir tane daha yakaladım!
I got another one. Yo!
Bir tane daha!
You got another one, Clean.
Senin için bir tane daha var, Clean.
I got another one.
Bana bir tane daha var.
Listen, I got another one.
Dinle, bir tane daha var.
One thing he won't find is another chance like he's got here with me.
Kendisine burada verilen şansı başka bir yerde bulamaz.
[chuckling] OH, YOU GOT ANOTHER ONE OF THOSE?
Bana da ver bir tane.
Since we got here, we've jumped out of one frying pan into another.
Buraya geldiğimizden beri, bir ateşten diğerine atladık.
One way or another, once you've got rid of the Kwimpers.
Beni tanıştır Arthur.
Hey, I got another one.
Tekne nerede?
Now, don't that make you stop and think, Judge? You name me another man that would take in three hungry children just because they ain't got no place to go and no one to turn to.
Ben de pek zeki sayılmam, o yüzden iyi geçinmemize şaşırıyorum.
Your pa and me got kicked out of one territory after another... putting up towns.
Baban ve ben, insanları hatta kasabaları bile yok eden bu öldürücü oyunda birçok bölgeden kovulduk.
You got maybe another one?
Bir tane daha var mı?
So if a bird ain't got you one way, she's got you another.
Kadınlar insanı ya öyle ya böyle yener işte.
I don't know, it seems to me that if they ain't got you one way, they've got you another.
Kadınlar insanı ya öyle ya böyle yeniyor gibime geliyor.
We've only had one game, we've got to have another.
Yalnızca bir oyun oynadık, ikincisini de oynamalıyız.
What have you got, another one of them dirty books, Drag?
Elindeki ne, şu açık saçık kitaplardan biri mi?
You've got to cut them off, Mr. Spock, or we'll cook one way or another.
Ya keseceksiniz, ya da...
- So you got another one.
Al bir tane daha.
They got a cop on every street corner to keep people from shooting'one another.
Herkes birbirini kurşunlamasın diye her sokağın başında bir polis vardir.
She's got another couple grand coming for this one.
Bu bebek için de ayrıca birkaç bin dolar aldı.
I mean, it's one thing to just go and trade one guy for another one... when you got a guy that's joined up that's gonna keep on sending you more stuff...
Biri karşılığında bir başkasını vermek ayrı suçlular hakkında sürekli bilgi verecek birini bulmak ayrı.
I've got another one in Paris, but I need a ride.
Çok iyi.
Now he's running free and all I've got is one operative with a cut head, another being held by the local police as a drug-addict homosexual, and one beat-up car.
Şimdi o ortalıkta dolaşıyor ve elimde sadece beyinsiz bir dedektif uyuşturucu bağımlısı homoseksüeller gibi polis tarafından içerde tutulan bir adam ve enkaza dönüşmüş bir araba var.
Also, it got the average Gl accustomed to the fact that there would be one battle affer another.
Ayrıca, bu, sıradan bir askeri ardı ardına savaşların olacağı gerçeğine alıştırmış oldu.
- We've got some Germans arriving tomorrow, so Polly's brushing up another one of her languages.
Yarın birkaç Alman gelecek de... Polly de bildiği dillerden... birini tazelemeye çalışıyor.
They got two gates, one front, one rear, and another one by the tennis court, padlocked.
Onların iki kapısı var, biri ön, öteki arka, ve bir tane de tenis kortunun yanında asma kilitli olanı var.
I don't remember another storm like this one since I got married.
Evlendiğimden beri böyle bir fırtına görmedim.
Okay? I wish you could've told me before I left'cause I've got to go back and write the story, one way or another, that's all.
Keşke ben çıkmadan anlatsaydınız çünkü geri dönmek zorundayım ve öyle ya da böyle bu hikayeyi yazacağım.
You don't need another one. You already got one. We only got two hours to get there.
Bir tane daha gerekmiyor, sende zaten bir tane var.
Now I've got to go to the grocery store and get another one.
- Şimdi dükkana gidip bir tane daha alacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]