He's gone mad tradutor Turco
124 parallel translation
He's gone mad...
O çıldırdı...
He's gone mad.
Adam delirdi.
Then he has gone mad.
Öyleyse aklını kaçırmış.
Sheriff, he's gone mad! - [Shouting]
Sonunda oynattı!
- He's gone mad.
Çıldırmış.
He's gone mad.
Çıldırdın mı?
He must have gone mad.
- Çıldırmış olmalı.
He's gone mad!
Aklını kaçırmış!
- He's really gone mad!
- Gerçekten delirdi!
He's gone mad.
O çıldırmış.
He's gone mad.
Çıldırmış bu adam.
He's gone mad.
- Kesin şu kavgayı!
He's gone mad! I'm coming.
Geliyorum.
He's gone mad!
Delirmiş olmalı!
Maybe he's just gone mad.
Belki de tamamen aklını kaçırdı.
He's gone mad!
O çıldırdı!
He's gone mad!
Delirmiş!
- He's gone mad to speak to you like that.
- Konuşmasına bakın, çıldırmış olmalı.
- Perhaps he's gone mad.
- Belki delirmiştir.
He's gone mad.
Delirmiş.
He has gone mad!
Çıldırmış olmalı!
Mother of God! He's gone mad!
Ama nesi var?
You think he's gone mad like his mother?
Sence annesi gibi delirdi mi?
He's gone mad.
Delirdi.
He's gone mad. He's mean.
Delirdi, kötü biri oldu.
He's gone stark raving mad!
Çıldırdı!
He's gone raving mad!
İyice çıldırdı!
He's gone mad.
Kafayı yemiş.
He stinks so much, he's gone mad!
Kokarca kafadan çatlak!
He's gone mad!
Deli!
I think he's gone mad.
Kızacağını düşünüyorum.
He's gone mad!
Delirdi!
Akeem will not listen to me, he's gone quite mad.
Akeem beni dinlemiyor. Epeyi kafayı yedi.
He's gone mad, you see, stir-fry crazy.
Çıldırdı, aklını oynattı.
He's really gone mad, Madam!
Madam, bu gerçerketen delirdi!
He's gone mad!
Aklını kaçırdı!
He's gone mad!
ÇıIdırdı!
Yes, he's gone mad over the film.
Evet, filme delirmiş.
He's gone mad. He killed Cletus and then dumped the body at the roadhouse.
Cletus'u öldürdü ve cesedini hana attı.
He's gone mad with power, like that Albert Schweitzer guy.
Albert Schweitzer denen adam gibi gücü görünce kafayı yedi.
- [CrowdLaughing ] - I think he's gone mad. [ Laughing]
Sanırım delirdi.
He's gone mad!
Delirdi.
- Oh, my God, he's gone mad!
- Aman tanrım, çıldırdı!
He's gone mad.
Çıldırdı.
He's truly gone mad if he's thinking that.
Eğer bunu düşünüyorsa tamamen kafayı yemiş.
How dare he hits me! - Ronnie, listen to me. He has gone mad!
Çıldırmış olmalı!
He's gone mad.
Seninki kafayı üşütmüş.
Daddy's gone mad, hasn't he?
Babam aklını kaçırdı, değil mi?
I think he's gone mad.
Sanırım balatayı sıyırdı.
He's gone mad.
Çılgına döndü.
I asked what he's done. Have you gone mad?
Sana, onun ne yaptığını sordum!
he's gone 2224
he's gone missing 17
he's gone out 21
he's gone crazy 32
he's gone now 66
madre 16
madame 2271
madam 4323
mademoiselle 905
madonna 96
he's gone missing 17
he's gone out 21
he's gone crazy 32
he's gone now 66
madre 16
madame 2271
madam 4323
mademoiselle 905
madonna 96
made 321
madison 583
madrid 61
madeline 244
madeleine 197
maddy 343
madden 57
madagascar 22
madness 122
maddie 359
madison 583
madrid 61
madeline 244
madeleine 197
maddy 343
madden 57
madagascar 22
madness 122
maddie 359
maddox 47
madi 25
madly 19
madsen 30
madman 31
made in china 19
made you look 18
madison square garden 16
madame mayor 35
madam secretary 432
madi 25
madly 19
madsen 30
madman 31
made in china 19
made you look 18
madison square garden 16
madame mayor 35
madam secretary 432