Help you tradutor Turco
116,111 parallel translation
How does that help you with headlines, blind items... community leaders?
Manşetlerde, haber köşelerinde veya toplum liderlerinde bunun sana ne yararı var ki?
Well, if this is what it takes... to help you and Ira...
Gereken buysa... Sana ve Ira'ya yardım etmek için yani.
I'll help you.
Sana yardım edeceğim.
I'll help you with the gas.
Gaz konusunda yardım edeceğim.
She said, uh, "Here, let me help you look."
Kız şöyle demiş : "Dur, aramana yardım edeyim."
I'd be happy to help you find more funding for it.
Bunun için biraz daha ödenek bulmana yardım etmek isterim.
Let me help you.
İzin ver sana yardım edeyim.
Let me help you.
- Bırak da yardım edeyim.
I'll help you out.
Çıkmana yardım edeyim.
I've done the work, and for some reason, these people have given me a show to help you do yours.
Üstüme düşeni yaptım. Her nedense bu insanlar sizin de üstünüze düşeni yapmanıza yardımcı olmam için bana bir program verdiler. dereca AKLIMI BAŞIMA GETİR
Look, I'm sorry about Amelia, but I can't help you.
Amelia için üzgünüm fakat sana yardım edemem.
And may the gods help you if any baron beats you to him.
Herhangi bir baron onu senden önce bulursa Tanrılar yardımcın olsun.
Perhaps I could help you find him.
- Belki onu bulmana yardım edebilirim.
You should know that weapon won't help you.
Silahların size yardım etmeyeceğini bilmelisiniz.
Against him, you're gonna need all the help you can get.
Ona karşı elde edebileceğin tüm yardıma ihtiyacın olacak.
I tried to help you.
- Sana yardım etmeye çalıştım.
Look, I can't help you - steal from the...
Bak, herhangi bir şey çalmana -
I mean, I want to help you...
Yani sana yardım etmek istiyorum.
Sorry, I can't help you.
Üzgünüm, yardım edemem.
I can help you, but I need a name.
Yardımcı olabilirim, ama bir isme ihtiyacım var.
I'm here to help you!
Buraya sana yardıma geldim!
If you're gonna do this right, you're gonna need my help.
Eğer bunu doğru yapacaksan, yardımıma ihtiyacın var.
Do you think you can help with that?
Yardımcı olabilir misin?
You need help, Adrian.
Yardıma ihtiyacın var, Adrian.
Help me with this, will you?
Şuna bir el atıver, olur mu?
Maybe you want to help us out now?
Belki şimdi bize yardım etmek istersiniz.
Look, I get it, you guys have had lots of bosses, but it's my job to make sure we deliver, and I'm trying to help us do that.
Dinleyin biliyorum patronlarınızı kaybettiniz, ama benim işim teslim götürmekten emin olmak, ve bunda bize yardım etmeye çalışıyorum.
You have to help me.
Bana yardım etmelisin.
Please, can you just help us?
Lütfen bize yardım edemez misin?
Oh, getting you some help.
Sana yardım getireceğim.
If you need help, ask the big one.
Yardım lazım olursa iri olana sor.
It won't be long before you have an episode too severe for that inhaler to help.
Sana yardım edemeyeceğimiz şiddetli aşama çok uzakta değil.
We wanted any information your brother may have passed along to you that could help us.
Kardeşinizin size anlattığı bize yardımcı olabilecek bir bilgi istiyoruz.
Help that you, most of all, pushed for. Yes?
- Senin ısrarla istediğin yardım.
Well, Louise, you as a pillar of the party, it will be much appreciated if I can get your help tomorrow.
Louise, partinin temel direği olarak yarın desteğini alabilirsem minnettar kalırım.
The things I've done... the things that I have done to help keep you here, and you're gonna question my loyalty?
Burada kalmana yardım etmek için yaptığım onca şeyden sonra sadakatimi mi sorguluyorsun?
You can help rope the prisoners.
Esirleri bağlamaya yardım edebilirsin.
Please. You gotta help us.
Lütfen, bize yardım etmelisiniz.
I want to be here with you and help.
Burada seninle durup, yardım etmek istiyorum.
There is nothing for you to help me with right now.
Bana yardım edebileceğin bir şey yok şu anda.
You said that you would help us.
Bize yardım edeceğini söylemiştin!
I can't imagine what you must be feeling right now and I... know that being stuck in this madhouse won't help, um
Şu an nasıl hissettiğini hayal edemem ve bu tımarhanede sıkışıp kalmanın yardımı dokunmayacağını biliyorum.
Maybe you could help.
Belki yardım edersin.
Heard you were the one who was gonna help us get out of the badlands.
Çorak Topraklar'dan çıkmak için bize yardım edecek kişinin sen olduğunu duydum.
Bajie. I'm asking you for your help.
- Senden yardım istiyorum Bajie.
Do you wanna help Sunny?
Sunny'e yardım etmek istiyor musun?
Can sunny depend on you to help me?
Sunny bana yardım etmen için sana güvenebilir mi?
I remember, when I was a little girl, you vowed to help me decipher this book's secrets.
Hatırlıyorum da ben küçük bir kızken bu kitabın sırlarını çözerken bana yardım etmeye söz vermiştin.
I need you to help get me into that building where you work.
Çalıştığın binaya girmeme yardım etmen gerek.
You gonna help me, Miranda?
Bana yardım edecek misin Miranda?
You need to help me, Miranda.
- Bana yardım etmelisin Miranda.
help yourself 675
help you with what 18
help yourselves 81
help you with something 27
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
help you with what 18
help yourselves 81
help you with something 27
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060