English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Homeless guy

Homeless guy tradutor Turco

492 parallel translation
If I understand correctly, you did charity visits to find a homeless guy without a future or a family.
Eğer doğru anladıysam,.. ... yardım ziyaretlerini geleceği ya da ailesi olmayan evsiz birini bulmak için yapıyordun.
Six-foot-five homeless guy, bloody, agitated, five blocks from the pool.
Havuza 5 blok uzaklıkta, kanlı, tedirgin 2 metrelik evsiz adam.
You seen a six-foot-five homeless guy here, mamacitas?
Buralarda iki metre boylarında, evsiz bir adam gördünüz mü, bayanlar?
He was a homeless guy, right?
O adam evsizdi, değil mi?
Homeless guy. Well, how'bout an angle, McKinney?
Kendi açını anlatmaya ne dersin McKiney?
Decided to take it out on some homeless guy. You never know.
Belki burdaki evsizleri kızdırmaya karar verdi.
He was just a fellow, a homeless guy that we met in the park.
Öyle Biri iste, parkta karsilastigimiz yersiz yurtsuz Bir adam,
And according to that homeless guy Heller was killed by somebody who looked exactly like me.
Ve o evsiz adama göre Heller aynı bana benzeyen biri tarafından öldürüldü.
And he came to a stop next to this homeless guy.
Evsiz bir adamın yanına gelip durdu.
No, it's for Randy, the homeless guy.
Hayır, Randy için, sokaktaki adam. Bir sorun var.
This one is from a homeless guy living on Ocean Avenue.
Bu, Ocean Avenue'da yaşayan evsiz birisinden.
The homeless guy's dog.
Evsiz bir adamın köpeği.
Everybody down at the supermarket and the car wash even the homeless guy that lives on the corner.
Süpermarkettekiler oto yıkama servisi, hatta köşede yatıp kalkan evsiz adam.
The homeless guy wants to give him his.
Asla bir kalp bulamayacak. Sonra bu evsiz adam ona kendininkini vermek istiyor.
And the look says "Crazy Homeless Guy".
Dışarıdan bakan, seni deli bir evsiz sanacak.
I got a homeless guy here with hypothermia.
Hipotermik, evsiz bir adam var.
A homeless guy pushed me over. Ruined my birthday cake.
Doğum günü pastamı mahvetmişti.
We strapped it to a homeless guy and he bolted.
Faytonu evsiz adama kayışla taktık ve o da tüydü.
Mr. Homeless Guy, if you don't want $ 10 to buy a bottle of vodka, then be my guest.
olacağını söylüyor... Sayın evsiz bey bir şişe votka almak için $ 10 istemiyorsanız...
You paid a homeless guy to get you in, didn't you?
Siz evsiz bir herife... ... içeri girmek için para verdiniz!
He's like the richest homeless guy in Manhattan.
- Manhattan'daki en zengin evsiz.
Crazy homeless guy got out the subway.
Evsiz bir deli, merkez istayonda binmiş.
Just an average homeless guy.
Sıradan evsiz biriydi.
What do you think, a homeless guy?
Ne dersin, bir evsiz mi?
- The one with the... drunk-ass homeless guy.
- Hani su.. koca kicli ev cocugu.
I just got here myself. Some homeless guy, searching for hidden treasure, finds a body.
Evsiz bir adam ganimet ararken bir ceset bulmuş.
Why don't you just take it off... because I'm getting some clothes together for that homeless guy... that hangs out by the gas station?
Neden onu çıkarmıyorsun, çünkü fazla kıyafetleri benzin istasyonun oralarda dolaşan adama götüreceğim.
Is that our homeless guy?
Şu evsiz adam mı?
Anything on the homeless guy you picked up with Smythe's I.D.?
Smythe'ın kimliğiyle bulunan evsiz adamdan bir şey çıktı mı?
He would've killed me if that homeless guy hadn't shown up.
O evsiz adam gelmeseydi, beni öldürecekti.
Had some trouble a while back with a homeless guy, kept sneaking in behind cars as they entered the garage.
Bir süre önce evsiz bir adam başıma musallat olmuştu. Arabalar garaja girince, arkadan gizlice yaklaşırdı.
We had to buy lunch for that homeless guy.
Evsiz adam için öğle yemeği almak zorunda kaldık.
There was this homeless guy who wanted money, but I thought he's just gonna spend it on booze, so
Belki birinin gecesi yatakta bitmiş. Hayır, sadece Fransız öpücüğüydü.
Ok, I just gave a homeless guy a quarter and now I'm pretty sure it was Johnny Depp
Belki ilk beşte. - Kimmiş o? - Belli olmuyor mu?
There was this homeless guy who wanted money, but I thought he's just gonna spend it on booze, so
Evsiz bir adam benden para istedi.
There's a homeless guy around the block.
Yolun sonunda evsiz bir adam var.
Doing a story on a homeless guy, and you wear a designer suit.
Evsiz adam haberi için özel kostüm yaptırmışsın.
Lanie, he's a homeless guy, OK?
Lanie, alt tarafı bir evsiz. 4.
I met a homeless guy, and he had a vision.
- Evsiz bir adam kehanette bulundu.
- It's your homeless guy.
- Evsiz adam.
Homeless guy reported it.
Evsiz bir adam bildirdi.
I worked on a homeless guy who vomited up a mitten.
Bugün koca bir eldiven kusan, evsiz bir adama baktım.
The police thought it was a homeless guy until they found his ID.
Kimliğini bulana kadar polis evsiz bir adam sanmış onu.
The homeless guy?
Evsiz herif? Harika.
Didn't you say the homeless guy in the alley was a vet? - Yeah.
Sokakta rastladığımız evsiz adamın emekli bir asker olduğunu söylememiş miydin?
Oh, I was homeless and saw a guy get cut in half by a train.
Ah, Ben evsizdim ve bir adamın bir tren tarafından ikiye parçalandığını gördüm.
'l looked back and saw this homeless guy.
Arkama baktım.
A homeless guy pushed me over.
Evsiz bir adam beni itmişti bir kere.
There was this homeless guy who used to urinate on our garbage cans. Good.
Güzel.
I got to go find this homeless guy.
- Ne?
The guy's homeless, right?
Adam evsiz, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]