Hours ago tradutor Turco
4,253 parallel translation
Less than 48 hours ago, she admitted to bribery.
48 saatten az bir süre önce rüşvet verdiğini itiraf etti.
She called Jan in the press office a couple hours ago.
Basın ofisinden Jan'i birkaç saat önce aramış.
And if I may draw your attention to one small fact you appear to have overlooked, Rick, is this... 48 hours ago, you were on your way to prison. And Christ knows what else, so why don't you spin that?
Ve dikkatini atladığın küçük bir gerçeğe çekebilirsem eğer, Rick, 48 saat önce hapise ve Tanrı bilir başka nelere girmek üzereydin.
- If we could've just met up, like, - two hours ago...
- Oturup birkaç saat önce konuşabilsey...
He was shot in the chest three times at close range approximately two hours ago, give or take.
Göğsüne yakın mesafeden üç el ateş edilmiş. Aşağı yukarı iki saat önce.
Somebody should have come to help her, like, maybe a few hours ago, when it started to just, you know, build up.
Hastalık bu kadar ilerlemeden birkaç saat önce birilerinin yardıma gelmiş olması gerekirdi.
All day. These motherfuckers should have come hours ago.
Bu şerefsizlerin saatler önce gelmesi gerekiyordu.
That was two hours ago.
İki saat önce.
We took Cory Stark into custody two hours ago.
Cory Stark'ı iki saat önce göz altına aldık.
- Dani took him out a couple of hours ago.
- Dani önce birkaç saat önce çıkmıştı.
Couldn't have been more than three hours ago.
Üç saatten fazla olamaz.
I called you hours ago!
Seni saatler önce aradım!
Been watching'em since I got here a few hours ago.
Geldiğimden beri, bir kaç saattir onları takip ediyorum.
We aired the story 27 hours ago, so, yeah, now's the time.
Haberi 27 saat önce yaptık ama evet, şimdi tam zamanı.
So he went on a local morning show and slid in a condemnation of Akin, but two hours ago, Maggie found a Brody quote in a Students for America publication from 1990.
Onun için bir sabah programına katılıp Akin'i kınadı ama Maggie iki saat önce Brody'nin 1990'da Amerika için Öğrenciler ilanında şu sözleri sarf ettiğini bulmuş :
[Vic] The same as I was a few hours ago.
Bir kaç saat önce nasılsam gene öyleyim.
I reached out to the manager there, who told me that Maki confirmed an airport pick-up a few hours ago.
Oranın müdürüne ulaştım, bana Maki'nin birkaç saat önce havalimanında bir yolcuyu aldığını söyledi.
A few hours ago.
Birkaç saat önce.
Well, the hospital ran blood tests on Christopher tonight, and his rifampin level suggested he had a dose about ten hours ago.
Hastane, Christopher'ın kan testlerini bu akşam yaptı ve rifampisin derecesi yaklaşık 10 saat önce bir doz aldığını gösteriyordu.
What appears to be a suicide note was posted on Ms. Nix's Facebook page only hours ago.
Bayan Nix'in Facebook sayfasına sadece saatler önce bir intihar notu oluşturulduğu görülüyor.
Uh, from 2011 until... roughly six hours ago.
Hmmm, 2011 den beri, ve 6 saat öncesine kadar.
Hey, man. Last call was 4 hours ago.
Hey, dostum son servis 4 saat önceydi.
Keith took off 48 hours ago.
Keith, 48 saat önce havalandı.
Which means 48 hours ago the real Patrick Wolcott was alive.
Bu da demektir ki 48 saat önce gerçek Patrick Wolcott hayattaydı.
We should have done this hours ago.
Saatler önce yapmamız gerekiyordu.
About four hours ago, give or take.
Aşağı yukarı dört saat önce ölmüş.
Audrey Parker was still in custody four hours ago.
Audrey Parker dört saat önce hâlâ göz altındaydı.
A couple of hours ago.
- Birkaç saat önce.
A couple hours ago, you had a hole right through you.
Birkaç saat önce vücudunda bir delik vardı.
The first picture came yesterday, and this three hours ago.
İlk fotoğraf dün gelmiş, bu da üç saat önce geldi.
She just got back to town a few hours ago.
Birkaç saat önce geldi.
Two hours ago.
- Parti ne zaman başlıyor? İki saat önce başladı.
Time of death? Blowfly larvae indicate ten hours ago.
Kurt sineği larvalarına göre on saat önce.
Yes, that was six hours ago.
Evet, altı saat geçti üstünden.
Delivery guy left it a few hours ago.
Teslimat yapan adam birkaç saat önce bıraktı.
You were supposed to call me three hours ago.
Beni üç saat önce araman gerekiyordu.
Metabolic acidosis is worsening and since 3 hours ago, he hasn't been able to urinate.
Metabolik asitler kötüleşiyor ve 3 saattir idrarını yapmadı.
24 hours ago, your boy was trying to put a bullet in you, and look at him now.
24 saat önce oğlun sana kurşun sıkmaya çalışıyordu. Ama şimdi ona baksana.
Woman across the road in the launderette said she saw a man come in here about two hours ago.
Yolun karşısındaki çamaşırhanedeki kadın iki saat önce bir adamın buraya geldiğini görmüş.
A John Doe got admitted a couple of hours ago.
Birkaç saat önce buraya isimsiz biri geldi.
Two hours ago, I had the privilege of attending a brief ceremony at the White House where President Coolidge made what I consider to be one of the key appointments of his administration.
İki saat önce Beyaz Saray'da Başkan Coolidge ile bir toplantı yapma şerefine nail oldum. Bu toplantıda Başkan yönetimindeki çok önemli atamalarından birini yaptı.
She died in the hospital two hours ago.
O 2 saat önce hastanede öldü.
It's 8 : 00 a.m., as in the graveyard shift ended two hours ago.
- Sabahın 8'i. Gece vardiyası 2 saat önce bitti.
The package was shipped from her residence across town 36 hours ago.
Paketi onu ikamet sevk edildi şehir genelinde 36 saat önce.
No. Supposed to be here a few hours ago.
Hayır, birkaç saat önce burada olmalıydı.
Simmons believes she contracted the virus approximately 36 hours ago when she received an electrostatic shock from the first victim.
Simmons, virüse yaklaşık 36 saat önce ilk kurbandan elektrostatik şok alarak maruz kaldığını düşünüyor.
Where were you three hours ago?
Üç saat önce neredeydin?
A few hours ago, a lone gunman shot and killed 3 people inside a downtown Chicago diner.
Bir kaç saat önce şehir merkezindeki bir Chicago lokantasında yalnız bir silahlı adam 3 kişiyi ateş ederek öldürdü.
Gil Bellamy and Mitchell Rome, arguing outside a futon warehouse two hours ago.
Gil Bellamy ve Mitchell Roma. İki saat önce bir şilte deposu önünde tartışıyor.
24 hours ago, a Pentagon consultant named Ron Hill was murdered at the Naval Central Command in Bahrain.
24 saat önce, Ron Hill adında bir Pentagon danışmanı Bahreyn Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığında öldürüldü.
These hours are the final movements of a symphony written centuries ago.
Bu saatler, yüzyıllar önce yazılmış... bir senfoninin final sahneleri.
agony 24
agos 130
agostino 34
agol 18
hours 6338
hours left 40
hours later 138
hours earlier 17
hours from now 39
hours to go 16
agos 130
agostino 34
agol 18
hours 6338
hours left 40
hours later 138
hours earlier 17
hours from now 39
hours to go 16
hours straight 73
hours a week 59
hours away 26
hours now 24
hours of community service 33
hours a day 443
hours and 143
hours or so 21
hours a week 59
hours away 26
hours now 24
hours of community service 33
hours a day 443
hours and 143
hours or so 21