I'm pretty good tradutor Turco
1,723 parallel translation
I'm pretty good.
Çok iyiyim.
You know, I figure with this under my belt, mm... Pretty good candidate for any job I want.
Anladım ki, bu işi çözersem hangi işi istersem isteyeyim, ilk bakacakları aday olacağım.
Well, I have pretty good sensation, actually, not too much atrophy.
Aslına bakarsanız duyularım oldukça iyidir. Çok fazla körelmedim.
I got a pretty good hit in the head yesterday.
Dün kafama iyi bir darbe aldım.
- Pretty good, I think.
- İyi, sanırım.
I'm pretty good with numbers.
Sayılarla aram iyidir.
I'm a pretty good translator.
Ben iyi bir tercümanım.
They're pushing me to take photographs and I'm getting pretty good.
Fotoğraf çekmem için beni sıkıştırıyorlar ve gayet de iyi gidiyorum.
I felt pretty good,'cause, see, I realized right there that if I needed to fire my gun to protect and serve, you know, I could.
0ldukça iyi hissettim. Bakın, tam o anda, o saniye. Silahımı ateşlemek zorundayıdım buna zorunlu hissetim, kendimi o an.
I mean, I must say I'm a pretty good cook.
Size çok iyi bir aşçı olduğumu söylemeliyim.
I'm smiling because I'm pretty sure my manager - who probably is actually happy - expected me to... and I want to advance and have a good career.
Gülümsüyorum çünkü müdürümün ki onun gerçekten mutlu olduğunu düşünüyorum, benden beklediği bu ve ilerleyerek iyi bir kariyer yapmak istiyorum.
Yoυr mother υsually protects me from making an ass out of myself... ... but I Was determined to do it this time, and I guess I did a pretty good job of it.
Annen aslında ben sapıtmadan beni engeller ama azmim sayesinde yine iyi bir iş çıkardım.
I thought we were pretty good.
İyi anlaştığımızı düşünüyorduk.
But now the doctors say that by doing all the right things, - ignoring my ghosts, - trusting my safe people... Parks and, well, you... that I have a pretty good chance at leading a more or less functional life.
Ama şimdi, doktorların söylediğine göre doğru şeyleri yaparak hayaletlerime aldırmayıp sağlam dostlarıma güvenerek Parks'a ve size iyi kötü, normal bir yaşam sürebilme şansım oldukça yüksekmiş.
- Let me help you out on this. I'm pretty good at it.
Yardım edeyim, iyiyimdir o konuda.
I mean, I think my butt would still be a pretty good one, though.
Gerçi bence kalçalarım yine de harika görünürdü.
I don't know if I ever told you, but I'm pretty good with hair and make-up.
Sana daha önce hiç söyledim mi bilmiyorum ama saç ve makyajda gayet iyiyimdir.
I've been told I'm pretty good.
Gayet iyi olduğum söylenmişti.
I've always been pretty good at analyzing things.
Tahlil konusunda çok başarılıydım halbuki.
I'm pretty good at math.
Matematikte fena değilimdir.
I can't fly, I can't turn invisible, and I'm pretty sure that a bullet would make me good and dead.
Uçamıyor, görünmez olamıyorum ve kurşunun beni öldüreceğinden eminim.
I'm a pretty good listener.
Oldukça iyi bir dinleyiciyimdir.
I think everything's going pretty good with the pregnancy.
Sanırım hamilelikle ilgili herşey iyi gidiyor.
Yeah, he married pretty well, But I'm not sure he treats her that good.
Evet, güzel biriyle evlenmiş ama ona güzel davrandığını pek sanmıyorum.
Um, I take my job pretty seriously, and i try to do good work no matter what the show.
Ben işimi çok ciddiye alırım, ve şov ne olursa olsun en iyisini yapmaya çalışırım.
Well, I think we probably have a pretty good shot.
Sanırım baya iyi bir fırsatımız var.
I think I wrote a pretty good speech.
Bence çok güzel bir konuşma yazdım.
I know it's in a box, but it's pretty damn good wine.
Kutulu olduğunun farkındayım ama çok iyi bir şarap.
And, uh, well, with the money she was offering, I had a pretty good idea she wasn't just trawling for salmon.
Önerdiği parayı görünce amacının balık tutmak olmadığını anladım.
Pretty good, I guess.
Oldukça iyi, sanırım.
I'm pretty good with either one.
her birini de iyi kullanırım.
I'm a pretty good shot.
Çok iyi nişancıyımdır.
And also the hours are pretty good for the amount of money I make, which I spend on things I like, such as clothes and hiking and drinking, even though I know it's bad for me.
Ayrıca kazandığım paraya göre çalışma saatleri oldukça iyi. Paramı kıyafet, gezme ve benim için kötü olduğunu bilsem bile, içki gibi sevdiğim şeylere harcıyorum.
As far as I'm concerned, I think I did a pretty good job.
Halimi düşünürseniz, gayet de başarılı olduğum söylenebilir.
I think that we got a pretty good one, nice and full.
Sanırım iyi bir ağaç almışız. Hoş ve büyük.
I usually make pretty good decisions, don't I? .
Kararlarım hep doğru olmaz mı?
But I do think I'm a pretty good rebound guy.
Ama bence Ben iyi bir ikinci şans olabilirm.
I did a pretty good job taping it, though, don't you think?
Yine de bantlayarak iyi iş çıkarmışım öyle değil mi?
I reckon I was in a good deal of pain at the time, feeling pretty lonely, and so... seemed like a good idea.
O zamanlar canımın oldukça yandığını hatırlayabiliyorum. Kendimi oldukça yalnız hissediyordum bu yüzden iyi bir fikir gibi gelmişti.
Hey, you two used to be some pretty good rappers, as I recall.
İkiniz gayet iyi rap yapıyordunuz hatırladığım kadarıyla.
I think I got a pretty good bead on a lunch box.
Sanırım beslenme çantandaki mücevheri buldum.
And I got a pretty good idea of what we're gonna find at the site tomorrow.
Ve yarın kazı alanında ne bulacağımızı da tahmin edebiliyorum.
I think you'll find I'm usually pretty good in the dark.
Sanırım karanlıkta ne kadar iyi olduğumu biraz olsun anladın.
I'm pretty good in school. Uh-huh.
Derslerim oldukça iyidir.
I was actually thinking I was pretty good at that.
Bunda bayağı başarılı olduğumu düşünmeye başlamıştım.
They dance pretty good for brothers, but I'm glad I got to dance with you.
Bir kardeş için güzel dans ettiler. Ama seninle dans ettiğim için memnunum.
Well, considering we have no ventilation, no running water, and no medicine, I'd say we are doing pretty good.
- Eh, ne havalandırma ne şebeke suyu ne de....... ilacımız olmadığını düşünürsek epey iyi idare ettiğimizi söyleyebilirim.
Look, I've had a pretty good life these past 10 years.
Bak. Son on senedir gayet iyi bir hayatım vardı.
Well, considering that you just saved me from drowning in a toilet, I'm pretty good.
Tuvalette boğulmaktan kurtardığını düşünürsek gayet iyiyim.
Well, needless to say, I've made a pretty good mess but there's a reason for that.
Söylememize gerek yok ama etrafı oldukça dağıttım ama bunun için bir sebebim var.
I always assumed he was dumb you know, based on the whole Santana fetish, but... his take on russian money film class last week, was pretty good.
* Santana fanatikliği yüzünden onun hep salak olduğunu sanırdım ama....... geçen hafta rus film dersi alıyordu ve bayağı iyiydi.
i'm pretty sure 173
i'm pretty tired 21
i'm pretty 39
i'm pretty busy 17
pretty good 760
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
i'm pretty tired 21
i'm pretty 39
i'm pretty busy 17
pretty good 760
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326