I call the shots tradutor Turco
143 parallel translation
Does he think I call the shots?
Benim borumun öttüğünü falan mı düşünüyor?
- I call the shots here.
Maalesef oynamamız yasak.
I call the shots.
Kararları ben veririm.
I'm the oldest, so I call the shots.
En büyük benim ve kararı ben veririm.
From now on, I call the shots.
Benim dediğim olacak. Anladın mı?
- I call the shots. - Come on.
- Benim dediğim olacak.
I call the shots.
Kararları ben veririm. Yapmak istediğim şeyi yaparım.
But... if you quit before I do... then from here on out, I call the shots.
Fakat benden önce bırakırsanız ben ne dersem o olacak.
I call the shots.
- Kararları ben alıyordum!
We agreed that I call the shots.
Ondan ben sorumlu olurum. Kararları ben alacaktım, unuttun mu?
Now, I call the shots on Bureau 39, not you.
Artık Büro 39'da kararları ben alıyorum, sen değil.
Outside this emergency room, you can do whatever you want, but in here I call the shots- - assuming, of course, you want me to take care of your men.
Bu oda dışında ne isterseniz yapabilirsiniz ama burada emirleri ben veririm. Tabii eğer adamlarınızla ilgilenmemi mi istiyorsunuz?
I call the shots around here.
Buralarda sözü geçen kişi benim.
I have the report now, so I call the shots.
Rapor elimde. Dolayısıyla kozlar da öyle.
Damnit, I call the shots around here.
Boşver onları, polisleri ben çağırdım.
- I call the shots, Kiesha.
Kuralları ben koyuyorum Kiesha.
I call the shots now, right?
Artık patron benim, tamam mı?
But I call the shots.
Ama kararları ben veririm.
from now on I call the shots.
Diş ipini dene. Şu andan itibaren yalnızca yöneteceğim.
I call the shots from now on, Hank!
Artık burada benim sözüm geçer!
I do the driving. I call the shots.
Hem süreceğim hem de kameraları yönlendireceğim.
When hitch-hike, I'm at the marcy of the driver. But when I pay for the ride, I'm the employer, and I call the shots.
Otostop çekerken şoförün insafına kalırsın ama parasını verirsem işveren olurum.
You're still suspended, so I call the shots.
- Hala uzaklaştırmadasınız, onun için kararları ben veririm.
I call the shots. Wait. Hold on.
Oyuncuyu ben seçerim.
I don't know if this is really my life, but as long as I'm living it, I call the shots.
Bu gerçekten benim hayatım mı bilmiyorum ama yaşadığım sürece kendi kararlarımı kendim veririm.
I let Adebisi call the shots in the cafeteria.
Yemekhaneyi Adebisi'nin yönetmesine izin vermiştim.
I call the shots!
Buna ben karar veririm!
And we made a deal. And in that deal, I call the shots.
Anlaşmaya göre, patron benim.
Right, and I call the shots.
Tamam, ben gereken yerleri ararım.
I'm your guardian and I call the shots.
Ben senin vasinim ve dizginleri almam gerek.
Means I call the shots.
Bunun anlamı kararları ben veririm.
I call the shots.
Benim borum her yerde öter.
When it's your wedding, you can dress in drag for all I care, but today is my day and I call the shots.
Kendi düğününde, benim önem verdiğim herşeyi kenara atıp istediğini giyebilirsin. Ama bugün benim günüm ve kuralları ben koyarım.
You and I may be stuck together in this little dance, but I call the shots.
Sen ve ben bu küçük dansta sıkışmış olabiliriz ama emirleri ben veriyorum.
And I call the shots.
Ve kararları ben veririm.
I call the shots.
Kararları veren ise benim.
I call the shots
Ben veriyorum.
I want to call the shots.
Yönetimin bana geçmesini istiyorum Jackie.
You control it and you call the shots and I always feel just great afterwards.
Sen kontrol ediyorsun ve direksiyon sende oluyor ve sonrasında hep harika hissediyorum.
- I'm gonna call the shots.
- Sence... - İpler benim elimde olacak.
Then I'll call the shots.
Demek kararları ben alacağım.
I don't think you're in any position to call the shots.
Bence, neyi nasıl yapacağımızı söyleyecek durumda değilsin. Hayır, ama...
You may call the shots, but I'm making all the shots.
Dur. Hayır bekle. Koç sen olabilirsin Ama sayıları yapan benim.
I'm the one who should call the shots.
Çekimleri belirleyen ben olmalıyım.
It doesn't matter to what I agree out there Garza's the one to call the shots
Benim anlaşmam anlamsız. Patron Garza.
I still call the shots around here.
Burada hala benim borum öter.
I'd gotten the call, shots fired.
Silahla ateş edildiğine dair haber aldım.
Don't call the Devil I hate shots
Şeytan'ı çağırmayın. İğneden nefret ediyorum.
For the first time in 18 years I'll call the shots in my own life.
Hayatımda ilk kez kararlarımı kendim vereceğim.
I just don't understand why you let the doctor call the shots.
Tüm kararları doktorun vermesine neden izin verdiğini anlamıyorum.
Sweetie, I'm done letting them call the shots.
Tatlım, bütün kararları onların vermesinden bıktım usandım.
i call shotgun 25
i call her 23
i called it 59
i call you 38
i called him 132
i call death 27
i called you 172
i call him 32
i called earlier 21
i call your name 20
i call her 23
i called it 59
i call you 38
i called him 132
i call death 27
i called you 172
i call him 32
i called earlier 21
i call your name 20