English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I got it right

I got it right tradutor Turco

1,982 parallel translation
- Oh, good, I got it right.
- Hayır. İyi, doğru anlamışım.
All right, you take care of it. I got to go.
Veya icabına bak, kapatıyorum.
Right, I've got it set to maximum magnification.
Şimdi maksimum büyütmeye ayarlıyorum.
- All right. I got it.
- Tamam, anladım.
All right, so if i ask you to do something, you got to do it.
Eğer sana bir şeyi yapmanı söylersem, yapmalısın.
I ain't got it in me to take care of you tonight, all right?
Bu akşam hiç seninle uğraşacak havamda değilim.
All right, I got it, I got it.
Tamam, anladım. Anladım.
I got it. All right.
Hallediyorum.
Yay, I did it, I got one right.
Yaşasın, başardım. Bir doğrum var.
Yeah, and if poppy got arrested, she would never Give up the money, and as annoyed as i am With dan right now, it is his college tuition.
Evet, ve eğer Poppy tutuklanırsa, paradan asla vazgeçmez,... ve her ne kadar şu an Dan'e kızgın olsam da,... bu onun okul parası.
It took Dr. Turner so long to find the right meds to get my delusions in check, and then when I got pregnant and needed to go off of them...
Kontrolde Dr. Turner'ın doğru ilacı bulması çok zaman aldı. Ve sonra hamile kaldığımda onları bırakmam gerekti.
All right, I got it.
Anladım.
All right, jj, I got it.
Tamam J.J.. Teşekkürler.
I got mine, it's only right you get yours.
Herkesin çıktığı kendine.
We've got all our lives to get it right! I'm not worried.
Bunu düzelmek için önümüzde koca bir hayat var.
I will do it right here in Ren Mar. I got it all worked out.
İşi burada kuracağım, Ren-Mar'da. Her şeyi ayarladım.
It must have been something that got you all riled up and... I got fed up, all right? Sick of waiting for someone to care.
seni sinirlendiren bir şeyler olmalı... usandım, tamam mı... birilerinin umursamasını beklemekten sıkıldım!
I'm the leader of the potato festival. I got to get it right.
Patates festivalinde görevliyim, hemen halletmem lazım.
People been clowning me about this jacket since I got here, but... if I take it off to make them happy, that just makes me weak, right?
İnsanlar buraya geldiğimden beri bu ceket yüzünden, benimle dalga geçiyor, fakat... Eğer onları mutlu etmek uğruna çıkarırsam bu beni zayıf biri haline sokar değil mi?
I'm sure people would make sure they got it right the next time.
Eminim insan ikinci seferinde doğruyu yapacaktır.
It's all right, man. All right, I need an Air Medevac. I got an open femur fracture.
Pekala, hava kurtarma aracı gerek, açık kırık vakası var.
- I got it. - Right, I know.
Tuttun, tamam.
All right, I got it.
Tamamdır.
We've got some great new talent tonight starting on the offensive line, and I'm gonna tell you right now, it has been a long time since I have seen a kid like this with hands like these.
Bu gece ileri hatta oynayacak yeni bir yeteneğimiz var. Ve size söylemek isterim ki buralarda böyle elleri olan bir çocuk görmeyeli gerçekten uzun zaman olmuştu.
All right, I'm just gonna say it, I've got a feeling.
Pekâlâ, daha fazla saklamayacağım. İçimde bir his var.
All right, all right, I've got it!
Tamam, tamam, yakaladım!
I'd like to do it right away if you've got the time.
- Vaktiniz olur olmaz bunu yapmak isterim.
But she's got you carrying a pretty heavy load right now, and I think it's about time you started sharing it.
Ama şu anda sana büyük bir sorumluluk yüklemiş ve bence artık bunu paylaşmanın zamanı geldi.
And I got picked, not because of some favoritism, But because it was just, like, it was right.
Ben seçildim, bana iltimas geçildiği için değil sadece, yani, doğru kişiydim işte.
It's all right. I've got my mobile phone, so I can call the ambulance if your hip goes.
Bu yüzden cep telefonum var, eğer kıçın yere çarparsa ben de ambulansı arayabilirim.
All right, I got it.
Ben kazanacağım.
- all right? I got it. Let's...
- Victor'u görmek istiyorum.
All right, I got it.
Tamam, taktım.
- All right, I got it.
- Tamam buldum.
i've got it, all right?
Bende dosya tamam mı?
I'm just having a real powerful wave of emotion right now, because a whole new realization is opening to me about what I'm actually saying, and this is some serious fucking shit, so I got to get my head around it for a second.
Şu anda çok yoğun bir duygu seli hissediyorum. Çünkü söylemekte olduğum şey hakkında içimde yeni bir tasavvur oluşuyor. Bu hakikaten çok ciddi bir şey.
We got a great show for y'all tonight, and we're gonna get right to it with stone mountain's own Rick Wayne and pumpkin.
Bu gece sizin için harika bir şovumuz var ve ona hemen Stone Mountain'nin biricik Rick Wayne'i ve Balkabağı'yla başlayacağız.
I got it all right up here.
Hepsi burada yazılı.
It's medicinal. I got a bad back, all right?
Yerine geç!
"I will be there for you, but you have got to make it right."
"Cosgrove ile bu sabah" programındasınız.
If this is a homicide, and I believe you're right, because you always are, we're up against it. We've got nothing!
Eğer bu bir cinayetse, ki haklı olduğuna inanıyorum çünkü hep haklı çıkarsın, pek şansımız yok.
All right brother, I got it.
Eyvallah abi, anladım. Fiko!
All right, this isn't fair because this is a balloon that I got at a toy store,'cause I thought it'd be weird to use a real condom.
Pekala. Bu sayılmaz çünkü bu balondu. Oyuncakçıdan aldım.
Yeah, I'm on it. All right, I got a Hastings King, also a member of Ross's EOD unit.
Hastings King isimli biri var ayrıca Ross'un PKB'den arkadaşı.
I'm gonna pick you boys up right here at 4 : 00, you got it?
Sizi saat dörtte buradan alacağım, tamam mı?
It struck me, here we both were, waiting in the darkness, the male trying to attract the female, and I was just hoping that I've got it right this time, and it was more than just a fleeting visit.
Dikkatim çekti, ikimiz de burada karanlıkta bekliyorduk,... erkek dişiyi çekmeye çalışıyordu,... ben ise bunun öylesine bir ziyaret olmamasını ve bu sefer çekimi yapabilmeyi umuyordum.
I sent a message with the Fargos'boy. You got it, right?
Fargoların oğluylan haber uçurdum, aldın değil mi?
I was just trying to cheer you up. It's like you've got a shovel stuck right up your -
Seni biraz güldürmek istemiştim.
All right, I got it.
Tamam, anladım.
It's not because of this that I got shot in the desert, right?
Çölde vurulmam, bunun için değildir, değil mi?
Take this beer you got right here, Put it right back in the cooler, 'Cause i ain't selling it to you.
Şuradaki birayı al, soğutucuya geri koy çünkü sana satışım yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]