I got you something tradutor Turco
4,665 parallel translation
First, I got you something.
İlk olarak, sana bir şey getirdim.
So I got you something.
- Sana biraz getirdim.
Oh, I got you something.
Bak sana ne yaptım.
Mm. I got you something in London :
Sana Londra'dan bir şey aldım :
I got you something.
Bir şey mi oldu?
Babe, I got you something.
Bebeğim, sana bir şey aldım.
I got you something.
BEŞ AY ÖNCE Sana bir şey getirdim. Ne?
I wanted to make sure that I got you something you need.
Ben ben size gereken bir şey var emin olmak istedim.
Now, since you were nice enough to get me new sheets, I got you something in return. Here.
Bana yeni çarşaflar alarak iyi davrandığın için, karşılığında sana bir şeyler aldım.
I got you something.
Ben size bir şey var.
Carolina came directly to me and she whispered in my ear, saying, "I've got some... I think I have something to show you,"
Carolina direk bana geldi ve kulağıma fısıldayarak Galiba sana gösterecek bir şeyim var "ya da" orada bir şey var " dedi.
I've got something to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
I've got something for you.
Sana göre bir şeyim var.
There's something I got to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
You've got to give me something, so I know we have a pact.
Bana bir şey vermelisin ki anlaşmamız olduğunu bileyim.
Mm, I've got something for you.
Sana bir şey getirdim.
I got something I wanted to tell you.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
But I got the feeling you done something real bad to end up here.
Ama buraya düşmek için çok kötü bir şey yaptığını düşünüyorum.
If you've got something to say, Jane, you should say it to me and not to the people in this control room who simply did what I told them to do and did it well.
Jane, söyleyecek bir şeyin varsa bana söylemelisin bu odada olup, söylediklerimi harfiyen yapan insanlara değil.
I'm writing to you know because of something I discovered when I got home.
Sana yazıyor olmamın sebebi, eve geldiğimde bir şey keşfetmiş olmam.
I don't know if I got turkey and avocado, but I could make you something.
Hindi ya da avokado olduğunu sanmıyorum ama bir şeyler hazırlayabilirim.
I know you said we got nothing, but we better find something soon.
Elimizde bir şey olmadığını söylediğini biliyorum ama yakın zamanda bir şeyler bulsak iyi olur.
I've got a little something for you.
Sana bir şey vereceğim.
If you like that one, I got something you're gonna love.
Eğer bu hoşuna gittiyse, elimde seveceğin bir şey var.
I got something you're gonna love.
Elimde seveceğin bir şey var.
Croatians invented neckties, and I'm sure you've got something in your closet that screams enraged Balkan.
Kravatı Hırvat'lar icat etti ve eminim dolabında tepesi atmış bir Balkanlı olarak bağıran bir kravat vardır.
Come on, I got something to show you.
Gel hadi, sana bir şey göstereceğim.
I'll call you when we've got something.
Bir şey bulduğumda seni ararım.
I've got to show you something. Will you come?
Sana birşey göstermek istiyorum.
- Hey man, I got something for you.
- Hey dostum, sana bir haberim var.
Bobby, I intend to move this suit forward, unless you guys got something.
Bobby, bana bir şeyler getirmediğiniz sürece bu davayı sürdürmeye kararlıyım.
But I've got something you need.
Ama bende sana lazım olan bir şey var.
I got something for you.
Senin için bir şeyim var.
Well, I got something you should take a look at.
Elimde bakman gereken bir şey var.
Okay, look, Cece, I-I got to tell you something.
Bak Cece. Sana bir şey söylemem lazım.
I got something I need to tell you and Nero.
Senle Nero'ya söylemem gereken bir şey var.
I got something I want to talk to you about.
Konuşmak istediğim bir konu var.
I'll call you when I got something.
Bir şey bulduğumda seni ararım.
If you're looking for info on HR, I got something you wanna see.
HR hakkında bilgi arıyorsan görmek isteyeceğin bir şey var.
If you think I'm gonna let you take down Quinn by yourself after coming here and saying something like that, you got another thing coming.
Gelip böyle bir şey söyledikten sonra Quinn'i tek başına karşına almana izin vereceğimi sanıyorsan başka bir şey geliyor.
I got you a little something.
Sana küçük bir şey aldım.
♪ I got something on you
♪ I got something on you
♪ still I think that I got something on you ♪
♪ still I think that I got something on you ♪
I've got to tell you something, Kyle.
Sana birşey söylemeliyim Kyle.
I got to show you something.
Sana birşey göstereceğim.
Wake up, I've got something to ask you.
Kalk, sana soracaklarım var.
i have to tell you guys something. even though i got shot... in the butt.
Size bir şey söyleyeyim beyler vurulmuş olmama rağmen...
I've got something I want you to listen in on mate.
Duymanı istediğim bir şey var.
- I've got something for you.
- Size bir şeyler aldım. - Gerçekten mi?
- I got something for you. - What?
- Senin için bir şeyim var.
You got something of mine. I got something of yours.
Sende bana ait, bende de sana ait bir şey var.
i got it 7988
i got you 2294
i got your back 246
i gotcha 166
i gotta go 3018
i got' em 146
i got this 1718
i gotta 283
i got it wrong 28
i gotta pee 85
i got you 2294
i got your back 246
i gotcha 166
i gotta go 3018
i got' em 146
i got this 1718
i gotta 283
i got it wrong 28
i gotta pee 85
i got to go 1926
i gotta go pee 16
i got a 294
i gotta admit 71
i gotta go home 47
i gotta run 199
i got your message 312
i got your text 208
i gotta hand it to you 53
i got a hit 41
i gotta go pee 16
i got a 294
i gotta admit 71
i gotta go home 47
i gotta run 199
i got your message 312
i got your text 208
i gotta hand it to you 53
i got a hit 41