I understand you tradutor Turco
29,472 parallel translation
Well, I understand you're very concerned about Mr. Calchek's well-being, and I can assure you we'll do all we can.
Bay Calchek'in rahatı için bu kadar endişe etmenizi anlıyorum, ve sizi temin ederim, elimizden gelenin en iyisini yapacağız.
I understand you have some concerns about David's conduct regarding me, but I can assure you that not only am I no longer in his care, but that our relationship is purely platonic.
David'in bana muamelesiyle ilgili endişelerin vardı biliyorum ama seni temin ederim ki ne artık onun bakımına ihtiyacım var ne de ikimiz arasında duygusal bir bağ var.
And I understand you not wanting to be in the same room with me because if I were you, I would hate me, too.
Ayrıca benimle aynı odada olmaktan hoşnut olmamanı da anlayabiliyorum çünkü senin yerinde ben olsam, ben de kendimden nefret ederdim.
I understand you have your procedure, but these are extreme circumstances.
Bir prosedürünüz olduğunu biliyorum ama olağanüstü koşullar altındayız.
I-I just... didn't tell you the whole truth because I didn't understand it, and- -
Sadece her şeyi söylemedim çünkü anlayamamıştım...
By the time I realized that was your door, I knew you well enough to understand why that door did not open that night.
Senin kapın olduğunu anlayıncaya dek o kapının o gece neden açılmadığını anlayacak kadar seni tanıdım.
Because I'm trying to do the right thing, don't you understand?
Anlamıyor musun?
I don't understand what you- -
Anlamıyorum, ne...
So, uh... I'm gonna explain it to you, and... if you understand it,
Yani bunu sana açıklayacağım ve eğer anlarsan, takip edebilirsen bana söyle...
I will not let this get ahead of me again! You understand me!
Bu işin ucunu bırakmıyorum.
I understand where you're coming from.
Sende ne olduğunu anlıyorum.
Before I continue, I need to know that you understand.
Başlamadan önce, anladığınıza dair onay duymalıyım.
I'm sure you understand, but that's all I can say.
Bütün söyleyeceklerimin bunlar olduğunu da anlarsınız.
How can I say this so you can understand me correctly?
Bunu doğru anlamanız için nasıl söylesem?
I want you to really understand what I'm doing.
Ne yaptığımı gerçekten anlamak istiyorum.
He's the world's oldest soldier. You think he needs to be able to hear me to understand what I'm saying?
Sence söylediklerimi anlamak için beni duyması mı gerekiyor?
- I know you will understand.
- Anladığını biliyordum.
Can not you understand. I do not want to interfere.
Anlamadın mı, katılmayacağım
I mean, do you understand how incredibly lucky that we are?
Yani, ne kadar şanslıyız anlıyor musunuz?
- Oops. - What part of "I do not" didn't you understand?
Gerek yok lafının neresini anlamadın?
Let me see if I can explain it in terms you can understand.
Dur sana anlayabileceğin Şekilde açıklamaya çalışayım.
I don't understand you.
Seni anlamıyorum.
If I may, you don't understand your son. He's just like you.
Bana kalırsa onu hiç anlamıyorsunuz, o tıpkı sizin gibi.
You know, I'll never understand why you parade around in these deathtraps rather than just magicking yourself around town.
Kasabada gezmek için sihir kullanmak yerine neden bu bubi tuzaklarının arasında koşturuyorsun hiç anlamıyorum.
- Do you not understand when I talk to you?
- Sen beni anlamıyor musun?
And if you leave, I'll make sure you never step foot in another theater in your fucking life, do you understand?
Eğer gidersen lanet olası hayatın boyunca hiçbir tiyatroya ayak basamazsın, anlıyor musun?
I really do, but you don't understand.
Ama gerçekten anlamıyorsun.
Well... I may not know exactly what you're feeling, but I do understand.
Tam o hissi bilemesem de seni anlayabiliyorum.
No, I'm determined to take responsibility for my actions, Noah... something you wouldn't understand.
Yaptıklarımın sorumluluğunu almakta kararlıyım Noah bu senin anlayamayacağın bir şey.
Yeah, you're telling me that you... I can't contact you anymore. I don't understand.
Evet, bana diyorsun ki seninle artık iletişime geçemem.
And I think you'll understand that I can't give you a reference.
Sana bir referans veremeyeceğimi de anlarsın umarım.
I don't think you understand the meaning of the word.
Bence kelimenin anlamını bilmiyorsun.
Look, I understand that you're angry...
Sinirli olduğunu anlıyorum...
I don't think that you understand how serious your injuries are.
Yaranın ne kadar ciddi olduğunu anlamıyorsun galiba.
Listen, I understand that you didn't report it, and that's not unusual with assault cases, but I... I saw the closed circuit television footage.
Neden bunu bildirmediğini anlıyorum bu saldırı olaylarında pek rastlanmayan bir şey değil ama kapalı devre televizyon görüntülerini gördüm.
I think it's important for you to understand that Trevor needs to start doing much better...
Eğer mezun olmak istiyorsa Trevor'ın daha iyisini yapması gerek...
I don't think you understand.
Anladığını sanmıyorum.
I don't think you understand a goddamn thing.
Kahrolasıca tek bir şey anladığını sanmıyorum.
But you don't understand how I intend to fix it.
Anlamadığın şey düzeltmek için ne kadar kararlı olduğum.
I'm sure you can understand how painful your constant reports are for this family.
Eminim kesintisiz haberlerinin, ailemiz için ne kadar acı verici olduğunu anlayabilirsin.
If you don't want me to be your manager anymore, I'll understand.
Artık menajerin olmamı istemezsen, anlarım.
You're kind of sweaty all the time, and honestly, I don't understand most of the weird things that you say, because... I-It's not because I don't get it.
Sürekli tatlısın ama söylediğin tuhaf şeylerin çocuğunu anlamıyorum ve bu anlayamadığım için değil...
Sir, I don't think you understand.
Efendim, anlamadığını sanmıyorum.
If that's the explanation you're gonna give me after 14 years, don't think for a minute I am just going to nod my head and say, "Now I understand everything," and ask you to join my book club.
14 yılın ardından bana bu açıklamayla geliyorsan, kafamı sallayıp, "Şimdi her şeyi anlıyorum" diyerek seni kitap kulübüme davet etmemi bekleme.
Sorry, I didn't understand the question you were asking.
Üzgünüm, sorduğunuz soruyu anlamadım.
I want to understand what would make a powerful man like you... risk everything... all so he could drive me crazy?
Anlamak istediğim, senin gibi güçlü bir adam ne yapar? Beni deli edebilmek için Her şeyi riske mi eder?
And when I'm not... Do you understand?
Yanınızda olmadığımda da anladınız mı?
I know you're not saying anything to the police, I understand that.
Polise bir şey anlatmadığını biliyor ve bunu anlıyorum.
I'm not. But here's what you need to understand...
-... ama anlaman gereken şu ki Tessa, sana inanmıştı.
I need you to understand that, Tess. I take the lead.
Ben halledeceğim.
You can understand, I was a little wary of strangers.
Anlayabileceğiniz üzere, Yabancılara biraz dikkat ediyordum.
i understand your concern 60
i understand your concerns 39
i understand your frustration 49
i understand you're upset 45
i understand your anger 27
i understand 8174
i understand what you're saying 52
i understand everything 43
i understand now 77
i understand that 881
i understand your concerns 39
i understand your frustration 49
i understand you're upset 45
i understand your anger 27
i understand 8174
i understand what you're saying 52
i understand everything 43
i understand now 77
i understand that 881
i understand it 80
i understand completely 77
i understand how you feel 111
i understand that now 19
i understand perfectly 72
i understand why you did it 16
i understand why you're upset 18
i understand that you're upset 25
i understand mr 20
you know 156049
i understand completely 77
i understand how you feel 111
i understand that now 19
i understand perfectly 72
i understand why you did it 16
i understand why you're upset 18
i understand that you're upset 25
i understand mr 20
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
youn 21
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you don't want to talk to me 24
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you don't want to talk to me 24