I was here first tradutor Turco

I was here first.

Buraya ilk ben geldim.

I was here first.

Önce ben geldim.

- Wait, I was here first!

- Dur bakalım, önce ben geldim!

- I was here first!

- Önce ben geldim!

I've got to keep letting them know I was here first.

Ben buradayım ve bu çeteyi ben yönetiyorum.

- I was here first. - Who is it?

- Burası benim yerim.

I was here first.

İlk ben geldim.

I was here first. Excuse me, sir.

- Pardon bayım, ilk sırada ben vardım.

- I was here first.

- İlk ben geldim.

- I was here first.

- İlk ben gelmiştim.

Here I was for the first time in my Iife, having a nice, peaceful time,

Buraya gelip beni ziyaret etmeyi düşündün. Burada, hayatımda ilk kez... sorunsuz bir zaman geçirme fırsatım oldu.

The first I heard of it was right here.

İlk kez burda duydum bunu.

The first time I was here, it was about 170,000.

İlk geldiğimde 170.000 civarındaydı.

It's a strange world, isn't it? First time I came here, you were packing and it was the end of my life.

Ne kadar garip bir dünya, değil mi?

I thought I found an envelope addressed to him. It was when we first came here.

Buraya ilk geldiğimizde, üstünde adının yazılı olduğu bir zarf buldum sanırım.

After I came here, the first thing I sewed... was a baby dress for Setsuko.

Buraya geldikten sonra yaptığım ilk şey Setsuko'ya elbise dikmek olmuştu.

When I was a little girl, the first year we lived here, we used to have the most wonderful talks.

Ben küçükken, burada yaşadığımız ilk sene onunla harika sohbetler yapardık.

At first I thought I was making a fool of myself by coming down here.

İlk başta buraya gelmekle aptallık ettiğimi düşünmüştüm.

If Bill was a captain and I was a lieutenant, he could make out the reports and I could get here first.

Eğer Bill yüzbaşı bende teğmen olsaydım... o raporları yazabilir, ben de burada olabilirdim.

First show I ever did was at the Eltinge, and I don't believe that's here anymore.

Yaptığım ilk gösteri, Eltinge'deydi, artık buralarda değildir.

But I knew you were coming here today, and I had to see him first because... there was something very important I wanted to ask him.

Ama onu görmem gerekiyordu, çünkü ona sormam gereken çok önemli bir şey var.

I was thinking the first evening I came here.

Buraya geldiğim ilk akşamı düşünüyordum.

It was the first time, since I was transferred here, that I had company and it was very pleasant.

Buraya tayinim çıktığından beri ilk kez tanıdıklarımla birlikte oldum ve bu çok keyifliydi.

When I first came here 50 years ago, I was just 20.

50 yıl önce buraya ilk geldiğimde 20 yaşındaydım.

But I must admit I was pretty teed off the first time I came here.

Buraya ilk geldiğimde kızgın olduğumu itiraf edeyim.

I remember when I first came here. I was gonna strike it rich.

Buraya ilk geldiğim zamanı hatırlıyorum da güya zengin olacaktım.

Yeah, you mean like when I was first here.

Buraya ilk gelişim gibi.

Our plan was as follows, he would go ahead in search of key four and I would come here for the first.

Dördüncü anahtarı bulana kadar takip edecektim. Ve buraya ilki için gelecektim.

But when I first came here, I made up my mind... I was going to accept the land as I found it.

Ama ilk kez buraya geldiğimde, aklımı kullanıp bu toprakları bulduğum gibi kabul edecektim.

It was there when I first came here.

İlk geldiğimde de oradaydı.

Much like my own when I first came here, only I was never given the ultimate authority to implement it.

Geldiğim zamanki gibi. Ancak bana bunu uygulama yetkisini hiç vermediler.

In AIgeria one night, we were attacked at a first-aid post near Setif. I thought he was one of them and shot him. Here!

Cezayir'de bir gece Sétif yakınında siperde onu, düşman sandım ve vurdum tam buradan!

When I first came here, I was a midget.

Ben ilk geldiğimde, orta boylu birisiydim.

And when I found out through others that I was Jewish, at first, I felt extremely sad to be rejected by my community and this country I loved, not because I was born here, but because I loved the history.

Orta sınıf bir ailede büyütüldüm. Pasteur Lisesi'ne gittim. Ama benim için Yahudi olmak bir sorun değildi çünkü dindar değildik.

Well, I was going to but Bobby had to come up here and feel it up here first.

Ben gelecektim ama Bobby önce gelip, burayı kolaçan etmek istedi.

Yellow Hand... when you first brought me here, you said I was a horse. An animal.

Sarı El, beni buraya ilk getirdiğinde, benim bir at olduğumu söyledin.

I knew what she was after from the first moment she came here.

Buraya geldiği an neyin peşinde olduğunu anlamıştım.

at times even when I was young and celebrated my first masses, surprisingly, I thought : " But why? What am I doing here?

Genç olduğum yıllarda bâzen, neşe içindeki delikanlıları görür ve kendi kendime "Burada ne arıyorum." deyip hayıflanırdım.

To tell you the truth, when he first started coming here... I thought the place was a phony. A phony?

Gerçeği söylemek gerekirse, buraya gelmeye başladığında burasının uydurmaca, bir yer olduğunu düşünmüştüm.

Mark was the first one to sign. I had to come here to get his signature because he's gonna be gone this afternoon!

Gelip imzasını almam gerekliydi, çünkü bugün şehir dışına çıkacakmış.

Curiously enough, I think she was the reason he came here in the first place.

Fazla merak etme Waverley bence buraya gelme sebebi kadının kendisi.

If I was careful, I never would have come out here in the first place.

Dikkatli olsam ilk başta buraya gelmezdim.

I was the first one here.

- İlk ben geldim.

When Mac and I first came here, he was laughing like a hyena.

Mac'le buraya ilk geldiğimizde sırtlan gibi sırıtıyordu.

Imagine, on my very first day here I was served an excellent fillet of beef with mushrooms.

Buradaki ilk günümü gözünüzde canlandırın, mükemmel bir mantarlı sığır eti sunulmuştu.

This morning when I first got here, I was speaking to...

Bu sabah buraya geldiğimde,... ile konuşuyordum.

- I was here first.

- Önce ben geldim.

First, I was here at work.

İlk önce işte, yani buradaydım.

If I had known he was her first husband, would I have brought him here?

İlk kocası olduğunu bilseydim, getirir miydim buraya?

" I told you when you first moved in here that it was never going to be permanent.

Buraya ilk taşındığınızda kalıcı olmayacağını söylemiştim sana.

I thought you said I was the first man ever to come in here?

Hani bu odaya ayak basan tek erkek bendim?