English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I would have known

I would have known tradutor Turco

1,115 parallel translation
Oh, I would have known you even in...
Oh, sizi her halukarda tanıyor olurdum- -
If you had, I would have known about it.
Gelseydiniz bilirdim.
I just wish I would have known sooner.
Keşke çok önceden yapsaymışım.
Then I would have known she wasn't a Q.
Q olmadığını öğrenmiş olacaktım.
If I had known that, I would never have attempted to come between you.
Bilseydim asla aranıza girmeye çalışmazdım.
I never would have known, at least not right away.
en azından hemen varmazdım.
I never would have known, at least not right away.
Benden kurtulması gerekti.
I might have known it would be you.
Senin olduğunu tahmin etmeliydim.
Not that it would have disturbed me in the slightest if I had known.
Eğer bilseydim bile bu beni zerre kadar rahatsız etmezdi.
- I would never have known.
- Asla bilemeyecektim.
'Yes, dear diary, I've cut off Heather Chandler's head'and Heather Duke's head has sprouted in its place'like some mythological thing'my eighth-grade boyfriend would have known about.
Evet sevgili günlük, Heather Chandler'ın kafasını ben kopardım ve sekizinci sınıf arkadaşımın bildiği mitolojik bir şey olan Heather Duke'ün kafasını kendi evinde ben filizlendirdim.
I should have known Roget would never let me go.
Roget'nin peşimi bırakmayacağını bilmeliydim.
Last night I found out something about myself that I never would have known if it... wasn't for you.
Dün gece, kendimle ilgili sen olmasaydın asla bulamayacağım birşeyi kavradım.
As God is my witness... if I had known you were alive, I would have kept away from him.
Tanrı şahidimdir... hayatta olduğunuzu bilseydim, ondan uzak dururdum.
If I'd have known this was a roof job, I would have went for wristwatches.
Çatıya çıkarılacağını bilseydim, saatle çalışırdım.
I should have known it would turn out like all the others.
Bütün diğerleri gibi bunu da batıracağımı bilmem gerekirdi.
But I thought you would have known th at, Since you know everything about me.
Ama, hazır hakkımda her şeyi biliyorken, bunu da biliyor olduğunu sanmıştım.
I must have known that one day it would be my ship.
Bir gün, bir gemiyi bekleyeceğimi bilmiş olmalıyım.
I should have known that the traitor Kakarot's son would turn against me like his father did!
Onun hain Kakarrot'un çocuğu olduğunu, babası gibi bana karşı geleceğini bilmeliydim!
Lore, if I had known you were no longer sitting in pieces on some distant shelf, if I had known that I could simply press a button and bring you here, I would have spent those years trying to make things right for you, as well.
Lore, senin paramparça bir halde, hâlâ uzak bir........ rafta durduğunu sanmasaydım, basitçe bir düğmeye basıp... seni buraya getirebileceğimi bilseydim... geçen tüm o yılları, seni... düzeltmek için de harcardım.
But you have begun or else I would not have known to come here now.
Ama sen fark etmeye başladın, yoksa ben bilmeden buraya gelemezdim.
IT'S A GOOD THING I'M HONEST GAMBLER. OTHERWISE, I WOULD HAVE NEVER KNOWN. ALL RIGHT.
Dürüst bir kumarbaz olmasam asla farkına varamazdım.
I wish I'd known that. I would have named ice cream.
Keşke bunu yıllar önce öğrenseydim de dondurmaya isim verseydim.
If I'd sent you in with an actual agenda, Lecter would have known it instantly.
Eğer seni oraya gerçek bigündemle gönderseydim Lecter bunu hemen anlardı.
If I'd known sooner, I would have appeared as a female.
Önceden bilseydim, karşına kadın olarak ortaya çıkardım.
If I had of known you were only going that far, I would have stayed in.
Bu kadar uzaklaşacağını bilseydim, evde kalırdım.
If I hadn't known, I would have thought he was blind.
Bilmeseydim, kör olduğunu düşünürdüm.
Had I known this was the man I would wait ten years for,... I'd have let you pick up the cheque.
Bunun on yıldır beklediğim erkek olduğunu bilseydim, çeki almana izin verirdim.
He may be Jack to you, son. I would like a limo, 00. But when you've known him as long as I have...
Onu benim kadar yakından tanısaydın...
I eat already he said, M. Amberiotis it had never known M. Morley, soon, it would not have motives to distrust nothing.
Dediğim gibi Mösyö Amberiotis, Mösyö Morley'i daha önceden hiç görmediğinden şüphelenmesini gerektiren hiçbir şey yoktu.
"I know that had you lived, you would have realized the error of your ways... " and known, too, that I would forgive you everything, as I do now.
Yaşasaydın hatalarını kabul eder ve yaptığın her şeyi affedeceğimi bilirdin.
If I had known about this, I would have had him fired immediately.
Çok özür dilerim. Haberim olsaydı işten hemen kovardım.
How would I have known that everybody in this office feels hungry between 1 and 2 p. M?
ben bunu nasıl bilebilirim bu offiste herkes 1 ve 2 arasında kendini aç hisseder?
If I had known, I would have let those bad men take you. Because of you, I don't even know where l am now.
O haydutların seni yakalamasına izin vermeyeceğim senin yüzünden bu ıssız yerde kayboldum!
If I'd known you had such a short time left, I would have stolen the money I needed to marry you.
Eğer bu dünyada bu kadar kısa kalacağını bilseydim, seninle evlenmek için çalardım.
How else would I have known, if he hadn't rescued me, how wonderful he was?
Eğer beni kurtarmasaydı onun ne harika biri olduğunu nasıl bilebilirdim?
I have known when there was no music with him but the drum and the fife... and now would he rather hear the tabor and the pipe.
Bir zamanlar trampet ve borazan sesinden başka müzik bilmezdi. Ama şimdi tefle flütü yeğliyor bunlara.
I have known when he would have walked 10 mile afoot to see a good armor.
Bir zamanlar iyi bir zırhı görmek için 15 kilometre yol yürürdü.
Had I known of your visit, Vedek Winn, I would have greeted you sooner.
Geldiğinizi bildirseydiniz, Vedek Winn, sizi daha erken karşılardım.
If I'd known you were here, I would have knocked.
Eğer burada olduğunu bilseydim hediye getirirdim.
So, I don't know what I would have said to Jeffrey if I'd known the stroke was going to happen.
O yüzden, eğer kalp krizi geçireceğimi bilseydim Jeffrey'e ne derdim bilmiyorum.
I should have known this would happen.
Böyle olacağını bilmeliydim.
I would have liked to have known her better... it just didn't work out that way.
Onu daha yakından tanımayı isterdim. İşler o yönde gelişmedi.
I would have liked the chance to have known him better.
Onu daha iyi tanıma fırsatım olsun isterdim.
I couldn't have known then what that tattoo would mean to me.
O an da o dövmenin benim için ne anlama geleceğini bilmiyordum.
If I'd known that I would have told her how much I love her.
Bunun olacağını bilseydim ona, onu ne kadar sevdiğimi söylerdim.
Yes. I just would have liked to have known it. Are you sure?
Daha şimdiden gözümün önüne geliyor...
I'm sure that if victor Hugo had known you, he would have wanted to be a choreographer or something like that.
Eminim Victor Hugo sizi tanısaydı, kesinlikle bir koreograf ya da öyle bir şey olmak isterdi.
If I had known earlier, you would have been dead sooner.
Daha önce bilseydim çoktan ölmüş olurdun.
I mean, you're just such a good kisser I would never have known.
Yani, çok iyi öpüşüyorsun, asla bilmeyecektim.
I'm not sure I would have wanted you to come along had I known that this is what we...
Daha uzunca bir süre bu şekilde devam edebileceğimi düşünmüyorum...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]