English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I would say so

I would say so tradutor Turco

609 parallel translation
Yes, I would say so, sir.
Evet, ben böyle derdim efendim.
To the best of my knowledge, I would say so.
Bildiğim kadarıyla, öyle diyebilirim.
Oh, I would say so.
Bunu söyleyebilirim. Ama benim yaşadığım...
- I would say so.
- Aynen öyle, derdim.
I would say so.
Bence de.
I would say so.
- Öyle görünüyor.
I would say so.
Öyle de denilebilir.
I WOULD SAY SO.
Bence öyle.
I would say so.
Öyle denebilir.
I have thought about you many, many times... wondering what you would say to so young a mother.
Birçok kez, seni düşünüp durdum benim gibi genç bir üvey anneye ne diyeceksin diye.
I feel that, although in the circumstances you might hesitate to say so to my face, you and your husband would prefer not to receive me at your table.
Hal böyleyken, düşündüm de, yüzüme karşı söylemek istemeseniz bile kocanız ve siz beni masanıza davet etmemeyi tercih edebilirsiniz.
I could say that the crew was so well-coordinated that it should be kept intact, and that would be true.
Mürettebatın, son derece uyum içinde çalıştığı için değişmeden kalması doğru bir karar olacaktır.
Well, then, I would say that a man of intelligence wouldn't be led to believe anything on so little evidence.
Zeki bir adam böyle küçük bir ipucundan..... hemen sonuç çıkarmamalı, derim.
And may I say I never imagined you would be so young and...
Müsaadenizle ; hayal ettiğimden çok daha genç ve...
To you, Mikkel Borgen, I would say, if you can live your life in the memory of her, and can bring up your children, so that she would be glad if she could see it,
Senin için söylemek isterim ki Mikkel Borgen, hayatını, onun anılarıyla dolu ve çocuklarını yetiştirebilecek, şekilde yaşayabilirsen, ki o bunu görse çok mutlu olurdu,
Miss Gravely, what would you say... if I told you... I was only the captain of a tugboat... on the East River... and never got more than a mile or so off shore?
Bayan Gravely, ne derdiniz size desem ki..... ben römorkör kaptanıydım..... Doğu ırmağında karadan en fazla bir mil açıldım.
- And I, too, would say so... -... if he were as unattractive as you.
- Ben de öyle derdim eger senin kadar çirkin olsaydi.
I never would have thought that it would be so difficult to say good-bye.
Veda etmenin bu kadar zor olacağını düşünmemiştim.
Whatever I said would be met with tolerant irony, so I'll say nothing.
Ne dersem hoşgörülü bir alay ile karşılanacak, o yüzden bir şey demeyeceğim.
So while she's pulling herself together, I would like to say that I shall be back next week with another play.
Bu nedenle, o kendine gelirken, gelecek hafta bir başka öyküyle döneceğimi söylemek isterim.
No, don't say anything or I would make you swear and tell me so many things...
Hayır, birşey söyleme, yoksa sana yemin ettiririm ve sen de bana bir sürü şey anlatırsın.
I was nearby and thought it would be rude not to say hello, so I stopped in for a moment.
Yakınlardaydım ve selam vermeden gitmemin kabaca olduğunu düşündüm. O yüzden kısa süreliğine bir uğradım.
I thought perhaps once I had explained, then even members of the Iyi Clan would surely say, " Oh, so that's how it was.
Bunu gerektiği gibi açıklarsam, Iyi Klanının üyelerinin bile "demek işin aslı böyleymiş" diye düşüneceklerini ummuştum.
I would recommend that the matter of Raymond Shaw be dropped right now and that Major Marco be temporarily reassigned to less strenuous and, if I may say so, less sensitive duties.
Size tavsiyem, Raymond Shaw konusunu unutmanız ve binbaşı Marco'nun geçici olarak görevden ayrılarak daha az yorucu ve hassasiyet gerektirmeyen bir göreve geçmesidir.
Mr. Chairman, I think it would be wise... for you to remove yourself from Moscow... so that you'll be out of danger.
Sayın başbakan, sanırım Moskova'dan ayrılarak... tehlikeden uzaklaşmanız... akıllıca olacaktır.
Say, I figured the kitchen would complain if it was too late, so I went ahead and ordered some sake for you.
Şey..... restoran kapansa talihsizlik olurdu..... bende erkenden gidip sizin için biraz sake aldım.
If you... If I could be a little with you, on some occasion, I think I would say, um, " So, well, never mind.
Eğer birazcık seninle birlikte olabilseydim, bazı özel durumda galiba derdim ki yani, şey, boş ver.
So I sent a messenger to 7th Corps headquarters at Versailles to say that we would be in Paris on the 17th.
Bu yüzden Versailles'daki 7. Kolordu k omutanlığına 17'sinde Paris'te olacağımıza dair bir haberci yolladım.
I won't see your father again, so would you say "so long" for me?
Babanı tekrar görmeyecektim bu yüzden mi bana hoşça kal diyecektin.
"My reason for writing is to say that I'm a bachelor and I would appreciate it if you could suggest a nurse who might like me as much as I'd like her and if so, we could begin a friendship that might lead to the altar."
"Bunu yazmamın sebebi bekâr olmam ve sonu mihrapta bitebilecek bir arkadaşlığa başlayabilmem için benim ondan hoşlanacağım kadar benden hoşlanabilecek bir hemşire bulabilirseniz memnun olurum."
The present Shogunate Mint Officer the third successor, Sir Goto Sanyemon is your son, who married into the Goto family or so I hear and so I figure, another advance, say, 100-ryo or so wouldn't be much of a problem for you, would it, Sir?
Shogunluğun, şimdiki darphane üçüncü yöneticisi Efendi Goto Sanyemon senin Goto ailesine damat olan oğlun yada ben öyle duydum ve bu yüzden başka bir avans, diyelim ki, 100-ryo sizin için sorun olmaz değil mi, efendim?
I'm gonna say the same thing later that I'm saying now, so would you...
Daha sonra da ayni şeyleri söyleyeceğim.
But you know, then I say, why would you bother to go last night if this guy's stuff is so bad?
Ama diyorum ki, bu adamın resimleri bu kadar kötüyse niye zahmet edip o sergiye gittiniz?
Your Majesty is right, of course. But, if I may say so, it would be very dangerous to allow the guardians of law and order to make exceptions.
Haklısınız, tabi ki ama söylememe izniniz olursa kanun koruyucularının istisnalar yapmaları felaketlere neden olabilir.
So that "I'm sorry" I would have said 100 times, how many more times will I have to say it now?
Şu ana kadar özür dilemek benim için yeterdi. Ama artık bundan sonra arkamın sağlam olduğunu söyleyecekler.
But when I'm Kaczmarski, they say, Would you please be so kind.
Ama Kaczmarski olduğum zaman, çok kibarca "Lütfen gelir misin?" derler.
Well, my psychiatrist would say it's because I hated my father so when I bash the keys, it's like smashing his teeth.
Psikiyatristim, babamdan nefretettiğim için olduğunu söylüyor. Tuşlara her basışımda onun dişlerini un ufak ediyormuşum.
No, I don't believe so, and I can't imagine why anyone would say that.
Hayır, sanmıyorum ve bunu nereden uydurduklarını anlamıyorum.
Whoever dares say I sawed the boards so a man'd fall in... and maybe get killed... - Quit acting like an idiot, Nono -... would be ruining my career... accusing me of a serious offense and a one contrary to my nature.
Kim ki döşemeyi kestiğimi ve bu yüzden adamın düşüp belki de ölebileceğini söylemeye cüret ederse Salak gibi davranmayı bırak Nono kariyerimi mahvedip tabiatıma ters biri olmakla ve ciddi bir cürüm işlemekle suçlamış olacaktır.
"... but as you so often say, what would I do without you? "
"ama senin de her zaman dediğin gibi, sen olmasaydın ben ne yapardım?"
Both are brawlers, with the edge and power going to Clubber Lang, so I would say the odds are very long against Balboa regaining his title.
İkisi de savaşçı, ancak üstünlük ve güç Clubber Lang da, bence Balboa'nın ünvanını geri alması oldukça zor.
So, what would you rather I say?
, ne diyeyim yani?
I write this diary in the hope that you will read it and in so doing learn what I would never be able to say to you personally. By confessing that I imagined you in the place of the blonde woman, I risk being judged vile and corrupt. I know that.
ben herşeyi bu günlüğe yazıyorum, istersen okuyabilirsin okurken her şeyi göreceksin sana asla söyleyemeyeceğim şeyler bile var o sarışın kadının yerinde olmayı hayal ediyorum aynısını yapmak istiyorum ama korkuyorum rezil olmaktan biliyorum aşıkımı evliliğimi riske atma riski var herşeye varım ama senin kısıtlamaların bana engel oluyor
I would like to present here the position of the "ARCHEO" service because, so to say, we have in our office the comprehensive data on their subject.
Archeo olarak ikisi hakkında en kapsamlı bilgiye biz sahip olduğumuz için, görüşümüzü en son belirtmek istiyoruz.
d Thinking of past glad hours d d Just breathe my name to the woodlands d d Sigh what your heart would say d d I know I shall hear your message, dear d d Born on the breeze away d d O winds that blow from the south d d Sighing so soft and low d d Whisper your secret sweet d d Whisper and I shall know d d Winds that blow from the south d d Breathe in my listening ear d d Come from the heart of my love d d Whisper and I shall hear N'
... Geçmiş mutluluk saatlerini düşünüyorum Sadece adını ormanlık alanlarda soluyorum Kalbinin ne söyleyeceğini dinle Mesajını duyacağımı biliyorum canım Uzakta esintiyle doğru Güneyden gelen o rüzgarlara Çok yumuşak ve iç çeker gibi Sırrını fısıldada tatlım Fısıldarsan bilirim Güneşten gelen rüzgarlara Dinlerim kulağım nefesinde Aşkım kalbinden geçenleri Fısılda ve ben dinleyeceğim...
If I hadn't seeded so well, they would not say these things.
Onlara iyi şeyler vermeseydim, bu şözleri söylemezlerdi.
Taylor, it would help me out a lot if you'd just say what's on your mind... so I could understand you.
Taylor, Bana çok yardım edebilirdi, Eğer kafandakileri söyleseydin... Doğrusu, seni anlayabilrdim.
Thing was, I fixed it so Mac would get and he tossed it out in the tunnel. Before I can say a word there's five million bucks worth of confetti flying around.
Aslında Mac içeri girmesi için ve çantayı tünel'e fırlattı ben ağzımı açamadan beş milyon papel konfeti gibi yayıyordu.
Arjuna, so that after the battle I would have the same number of sons.
Arjuna, Ve böylece savaştan sonra gene aynı sayıda oğlum olacaktı.
Joe and I would say " We're so lucky.
Joe ile ben de " Çok şanslıyız.
- I would not hear your enemy say so.
- Düşmanım bile söylemez bunu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]