English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / If you like

If you like tradutor Turco

31,058 parallel translation
Oaxaca is a magical place if you like eating.
Yemekten hoşlanıyorsanız Oaxaca sihirli bir yer.
Call him if you like.
İsterseniz onu arayın.
She can be part of the moat guard if you like.
Senin sürü güvenliğinin birisi olabilir.
So, if you saw my dishes, they kind of looked like that, but, obviously, I was using Mexican ingredients because, uh, that's what I had available.
Yemeklerim onlarınkine benziyordu... ama ben Meksika malzemeleri kullanıyordum... çünkü elimde onlar vardı.
If you're my eyes and ears, you gotta think like me.
Benim gözüm, kulağımsan benim gibi düşünmelisin.
If you want a song a baby'll like, you've got to get a baby to write it.
Bebeklerin seveceği bir şarkı yazmak istiyorsan, bir bebeğe ihtiyacın var demektir.
- See, if you go fast and you break stuff, you got to duct tape your leaf springs like a fool.
Bak, hızlı gidip bir şeyleri bozarsanız yaprak yaylarınızı aptal gibi koli bandıyla yapıştırmak zorunda kalırsınız.
Just like its namesake, the legendary river in Italy that Julius Caesar crossed to invade Rome, the moment you cross this, there's no turning back... if you can make it.
Adını aldığı yer, Julius Caesar'ın Roma'yı istila etmek için geçtiği İtalya'daki efsane nehir. Bunu geçtiğiniz anda geri dönmek yok. Tabi geçebilirseniz.
- Did you by any chance... did you Google before we did this if there was, like, an app to do...
Bu işi yapmadan önce Google'dan araştırma şansın var mıydı? Böyle bir uygulama varsa -
I feel like the only way we're gonna get this guy's name is if we stop waiting around for something to happen and actually do something ourselves, you know?
Bence bu adamın adını bulabilmek için burada boş boş bir şeyler olmasını beklemek yerine harekete geçmemiz gerek.
If I may, you don't understand your son. He's just like you.
Bana kalırsa onu hiç anlamıyorsunuz, o tıpkı sizin gibi.
If there's something in this profile that you're not agreeing with, I'd like to know what it is.
Profilde aklına yatmayan bir şey varsa ne olduğunu bilmek isterim.
How would you feel, D... if someone told you you'd done something like that, you can't remember it?
Birisi sana böyle bir şey yaptığını söyleseydi, ne hissederdin D. Unuttun mu?
Um, and I would just like to quickly say if any of you would like to play tennis tonight, we have 36 regulation grass tennis courts.
Hemen ekleyeyim eğer bu akşam tenis oynamak isteyeniniz olursa 36 adet çim kaplama tenis kortumuz bulunmakta.
Now if you'd all like to take a look at tonight's menus... That's right. With Michael's help,
Şimdi hepiniz önünüzde bulunan menülere bir göz atarsanız yanlış görmediniz Michael'ın da yardımıyla Şef Patricia herkesin dünyadayken en sevdiği yiyeceği yarattı.
The rash is just a common reaction to a vaccine, but I can come over and check on him later, if you'd like.
Kurdeşen aşıya karşı verilen normal bir tepki ama eğer istersen sonra gelip onu tekrar kontrol ederim.
I can stow that in the overhead compartment, if you like. Sir?
Bayım?
I'm so sorry for everything. I... I'm sorry if I ever have made you feel like you were less to me than Clark.
Eğer seni Clark'tan daha az değerli gördüğümü düşündüysen.
Right, well, if you ever do something like that again without warning me, I'll pluck the eyelids from your screaming face.
Doğru, eğer böyle bir şeyi beni uyarmadan yapacak olursan göz kapaklarını o güzel yüzünden sökerim.
I'd really like it If you'd meet me tomorrow, and maybe, well, you'd let me hold your spanner.
Yarın da benimle buluşmak istersen çok sevinirim. Ve bu sefer belki anahtarı kullanmama izin verirsin.
And if you don't like it, we can return it.
Hem, beğenmezsen iade edebiliriz.
If you'd like, I'd like to try to help Jack.
Arzu ederseniz, Jack'e yardım etmek isterim.
They're gonna force you to take leave if you keep talking like that.
Böyle konuşmaya devam edersen seni uzaklaşman için zorlayacaklar.
If you ask me, this wouldn't be happening if Eisenhower had let him go to Disneyland back in'59, like he wanted.
Bana sorarsan, eğer Eisenhower 1959'da onun da istediği gibi, Disneyland'a geri dönmesine izin verseydi bu olmazdı.
One of the graduate students is lecturing on the axiom of choice, if you ´ d like to come.
Mezun öğrencilerden biri veriyor konferansı.
on the axiom of choice, if you ´ d like to come.
Seçme Beliti hakkında gelmek istersen?
Well, you might like silence more, if you give it a chance.
Bir şans verirsen, sessizliği daha çok sevebilirsin belki.
If you were my girl, I would never leave you out here like this.
Kız arkadaşım olsan, seni asla böyle bir yerde bırakmam.
Like he might say to a client, uh, " As your attorney, I would never advise that you break any laws, but if you needed your assets protected, you should consider liquidating as soon as possible.
Örneğin müvekkiline, " Avukatın olarak asla yasaları ihlal etmeni önermem ama malvarlığını korumak istiyorsan, en kısa sürede onları nakde çevirmelisin.
I think I'd like it if you were here when I got back.
Sanırım döndüğümde burada olsan hoşuma giderdi.
You wouldn't request it if you didn't like it, so... [scoffs]
Beğenmeseydiniz istekte bulunmazdınız.
I mean, you don't even know if you're gonna like it.
Hoşuna gidecek mi, onu bile bilmiyorsun.
You know, if you think about it, Brianna's kind of like Aunt Sally, and you're...
Düşününce sanki Brianna Sally teyzeme benziyor.
You remember how you were, like, super scared to fall asleep because you thought if you did you were gonna die?
Nasıl olduğunu hatırlıyormusun? öleceğini düşündüğünden dolayı, süper korkmuş şekilde uykuya dalmak gibi.
I don't want to help my brother drain the blood out of you like you are a pig, but that's what'll be happening if he hears you threatening my sister.
Kardeşim senin kanını bir domuz gibi akıtmasına yardım etmek istemiyorum, eğer kızkardeşime dokunduğunu anlarsa, o zaman az önce söylediklerim olacak.
But if we're, like... you know, weirdly married...
Ama biz tuhaf bir şekilde evli falan olsaydık...
My dear, if you're going to answer everything I say with a question, well, then, we'll be fine friends because I do like being the one with the answers.
Tatlım, eğer her söylediğimi böyle soruyla cevaplayacaksan o zaman çok iyi arkadaş olacağız. Çünkü cevapları olan kişi olmayı çok severim.
If the morality of your culture keeps on looking like slavery, you're not really gonna stop me from asking questions...
Eğer senin kültüründeki değerler köleliği devam ettiriyor gibiyse benden sorular sormayı bırakmamı isteyemezsin.
What if it was more of a, uh, "Back off, jackass"? Ah! "Do I look like a mailbox to you?"
Şöyle olsa nasıl olurdu, "Geri bas, mankafa..... Oradan posta kutusu gibi mi görünüyorum?"
So if you- - - Would anybody like a drink?
Bayan Wayfield, Dr. Crowley'yi sorguluyoruz, yani lütfen...
If you think it works like that then you really don't know very much.
Jacob'ın boynu kırılmış.
If you don't think I can, try watching just a few of the hundreds of movies with characters like me.
Eğer yapabileceğime inanmıyorsan benim gibi karakterler olan yüzlerce filmi izleyebilirsin.
In fact, if you're ever at a party and you feel like things aren't going your way... get behind a tree and take your pants and underwear off, tuck your cock and balls between your legs, and jump out at a woman and go,'I'm a lady! 'Like that. "
Öyle ki, bir partideysen ve işler istediğin gibi gitmiyorsa bir ağaç arkasına geçip pantolon ve donunu indir takımları bacak arana al bir kadının önüne fırlayıp'Ben kadın oldum!
If you've ever said this sentence, "I like him because he's a straight talker," you're as dumb as shit.
Şu cümleyi kurduysanız "Onu seviyorum, dobra konuşuyor" süzme salaksınız demektir.
So if you showed up like a drunk idiot, they wouldn't let you in.
Sarhoş gelirseniz sizi içeri almazlar.
Seems like you've got a lot of people telling you who you're doing this for, and I wonder if it's not about time you start doing this for yourself.
Görünüşe göre bir çok insan bunu kimin için yaptığını söylüyor. Ben de bunu artık kendin için yapman gerektiğini söylüyorum.
If you don't want to tell me about Alice, tell me about a girl like Alice.
Eğer Alice'den bahsetmek istemiyorsan, Alice gibi bir kızdan bahset.
I also have something I'd like to read about Ronny, if it's okay with you.
Ayrıca Ronny'yle ilgili okumak istediğim ufak bir şey var, sana da uyarsa.
You seem like you're open to it, but if you're not ready yet to explore inner space...
Buna hazır gibi görünüyorsun, ancak iç dünyanı keşfetmeye hazır değilsen...
Because if you don't sound like a human being, you're gonna be in here for another two years.
Çünkü doğru düzgün konuşmazsan içeride iki yıl daha geçirirsin.
What if you go and it's not someone you like, then that poor girl is completely embarrassed and humiliated?
Gidersen ve beğenmediğin biri çıkarsa ne olacak? O zavallı kız utancından yerin dibine mi girecek?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]