English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / If you please

If you please tradutor Turco

5,933 parallel translation
Okay, Princess, if you please, a quick review of the plan.
Pekâlâ Prenses, müsaadenizle planımızı gözden geçirelim.
Victor, one baker if you please.
- Victor, fırında pişmiş bir tane lütfen.
Special 7, if you please.
- Özel 7, lütfen.
- If you please, Chief Inspector...
- İzin verirseniz, Başmüfettiş...
Constable Grace, if you please.
Polis memuru Grace, lütfen.
¶ if you please ¶
İzin verirsen...
Boy, more wine, if you please.
Evlat, biraz daha şarap lütfen.
So if you please, pull sticks?
Yani mümkünse çöp çeker misiniz?
But please don't mistake this for an act of kindness or an invitation to scream out, because if you do, these men will more than likely kill me.
Ama sakın bunu bir nezaket gösterisi veya çığlık atmaya bir davetiye sanma. Çünkü öyle yaparsan bu adamlar beni kesinlikle öldürür.
But, please, see if you can't involve William in this somehow.
Ama lütfen William'ı da bu işe dahil etmeye çalışın.
So, anyway, if you want to discuss anything further, you need any more information, please, don't hesitate.
Neyse, daha fazlasını görüşmek isterseniz,... daha fazla bilgiye ihtiyacınız olursa, çekinmeyin...
I'd like you two to come home now, please, if that's okay.
İkiniz de artık eve dönün, eğer sakıncası yoksa.
Which is hard enough on a good day, meaning a day when I'm not imagining Fiona dead in a ditch somewhere, so if you could just please...
Yolunda giden bir günde bile yeterince zor. Yani Fiona'yı çukurun birinde ölü olarak düşünmediğim bir günde. Şimdi lütfen biraz...
Mr. Park, if you're tired, please go to the sundeck and lie down
Dede, yorulduysan güneşlenme terasına gidip yat biraz.
Please give me your word that if I take you, you will be able to accept your brother's condition.
Lütfen bana söz verin eğer size söylersem kardeşinizin durumunu kabul edeceksiniz.
If you or someone you know has any information, has noticed anything unusual, please come forward now.
Sizin ya da tanıdığınız birinin herhangi bir bilgisi varsa olağandışı bir şeyler fark eden olursa lütfen öne çıksın.
If you could please place your hands behind your back- -
Lütfen ellerinizi arkada birleştirin.
If you'd accept my heart, tie the yellow ribbon... Please tie the yellow ribbon around the pot.
Kalbimi kabul edersen bu sarı kurdeleyi bu sarı kurdeleyi saksının etrafına bağla lütfen.
Please, Castle, you have to promise me if you don't hear from me by 10 : 00, you will call me and get me out of there.
, Kale, bana söz ver lütfen Sen 10 : 00 tarafından bana haber yoksa, sen beni arayıp oradan beni alacak.
If you can't reconsider, then please have me killed.
Konu üzerinde tekrar düşünmeyecekseniz o hâlde lütfen beni öldürün.
If you know something, please... tell us.
Eğer birşey biliyorsan... Lütfen bize söyle.
Well... if you do find him or some other agency finds him, please let me know right away.
Eğer onu bulursanız ya da başka bir kurum bulursa lütfen beni hemen haberdar edin.
ONE, IF YOU ARE NOT WEARING PANTS, PLEASE STAY OUT OF MY PERSONAL SPACE BUBBLE, OKAY?
Birincisi, eğer pantolon giymiyorsan benim kişisel alanımın dışında kal, tamam mı?
So if you could just please finish the code and write it in...
Eğer zahmet olmazsa şu kodu bitirip yazabilir misiniz?
'Please send some Woodbines if you can,'and if something should happen to me...'you should have about £ 20 as I have been saving up me credits.
'İmkanınız olursa biraz hanımeli gönderin,'bana bir şey olursa...'hesabımda bulunan yaklaşık 20 £'u alın.
If you must hate someone... please, hate me.
Eğer birinden nefret etmek istiyorsan Lütfen benden et.
Look, if you are incapable of handling this.. .. then you may please leave.
Bak, eğer yapamayacak kadar güçsüzsen bırak lütfen.
Sir, please if you trust me at all..
Efendim bana güvenirseniz lütfen, efendim.
Sir, please step out of the vehicle, if you'd be so kind.
Efendim rica etsem aracınızdan çıkar mısınız lütfen.
- Sir, if you could just give us some space, please?
Lütfen bize biraz müsaade eder misiniz?
Please, if I was as evil and powerful as you've been led to believe, why haven't I attacked?
Lütfen, madem inandırıldığınız kadar kötü ve güçlüyüm, neden size saldırmadım?
And if this is the evening you decide to have sex, use protection, please!
Ve eğer bu akşam sevişmeye karar verirseniz, lütfen korunun.
If you want me to be your lawyer, if you want to win this case, you must start with the word "please."
Avukatın olmamı istiyorsan yani bu davayı kazanmak istiyorsan önce lütfen kelimesiyle başlayacaksın.
Miss Timson, if you'll stop, please.
- Bayan Timson, durur musunuz, lütfen.
Captain, if you feel that you have done all you might to see her story told for those who brought her to this exposed, then by all means, you go, please. Enjoy your evening.
Yüzbaşı, eğer bu kızın başına gelenlerle ilgili görebileceğin tüm hikayeyi çözdüğüne inanıyorsan öyleyse, elbette gidebilirsin, lütfen.
Hey, I-I'd love it if you'd please use code. Jess :
Şifre kullansan daha iyi olur aslında.
If you ever loved me, please.
Beni birazcık sevdiysen, lütfen.
Okay, Smile Factory, I'm pressed for time here, so if there's anything I can help you with, anything that's not gonna be awkward or uncomfortable for both of us, please feel free to shout it out, but not too loudly.
Pekâlâ Güleç Yüz, pek fazla vaktim yok o yüzden sana yardımcı olabileceğim herhangi bir konu varsa ikimiz için de tuhaf ya da rahatsız edici bir konu lütfen söylemekten çekinme, tabii alçak sesle.
Because if you're not, just please promise me that you'll get some help.
Eğer değilsen, lütfen yardım alacağına dair bana söz ver.
And if either of you guys need anything at all today, please do not hesitate to ask, okay?
Ve eğer en ufak bir ihtiyacınız olursa lütfen istemekten çekinmeyin.
Please tell me you didn't use your beast powers to track him here,'cause I can't very well explain how we found him if you did.
Lütfen bana buraya gelirken canavar güçlerini kullandığını söyleme. Çünkü onu nasıl bulduğunu bu sefer açıklayamam.
If you could just open your mouth for me, please.
Ağzını biraz açabilir misin?
If you or someone you know has any information, please come forward now.
Kendisi veya yakını fark etmez, herhangi bir bilgiye sahip olan varsa öne çıksın.
If you think you've reached this number in error, please hang up and try again.
Yanlışlıkla aradınızsa lütfen kapatıp tekrar deneyin.
Maybe I'll grab a coffee with you, if you don't mind. Please.
Sakıncası yoksa ben de seninle bir kahve içerim.
Detective Boyle, if you could, please limit your comments to the matter at hand.
Dedektif Boyle, eğer yapabilirseniz lütfen yorumlarınızı halihazırdaki konuyla sınırlayın.
If you or anyone you know has suffered loss as a result of the Sudden Departure, please hold for a Loved Ones representative.
Eğer siz ya da tanıdığız birisi Ani Ayrılış nedeniyle... bir kayıp yaşadıysa lütfen bir Sevilenler temsilcisi için hatta kalın.
Redmond, please? If you want me to help you,
Bay Redmond ile görüşebilir miyim lütfen?
Ed, Martin, please know that if your own family does not love you and respect you, we will.
Ed, Martin, lütfen şunu bilin kendi aileniz sizi sevmiyorsa ve saygı göstermiyorsa, biz yaparız.
If you have any further questions please don't hesitate to call.
Başka sorularınız olursa lütfen çekinmeden arayın.
Sir, if you could please just open the gate.
Efendim, lütfen sadece kapıyı açar mısınız?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]