In my home tradutor Turco
3,064 parallel translation
Showing up in my home isn't one of them.
Evime çıkagelmen buna dâhil değil.
Alicia, I offered you a place in my home, I offered you loans, and every time you said, "I want to do it on my own."
Alicia, ben sana evimde bir yer teklif ettim, borç para önerdim,... sen ise bana her seferinde, "kendi başıma halletmek istiyorum" dedin.
The fact that I have Rohypnol in my home is coincidental, as it is an old prescription, obtained abroad, to help me sleep when I travel.
Evimde Rohypnol bulunması tesadüfî. Eski bir reçete. Yurtdışından alınan, gezilerde uyumama yardımcı olan ilaç.
Yep, made right here in my home.
Evet, hepsi benim evimde yapıldı.
And you are not welcome in my home.
Ve sen evime hoş gelmedin.
And then tell me why you're all suddenly in my home.
Ve neden hep birden evime doluştuğunuzu da söyleyin.
What are you doing in my home?
Evimde ne arıyorsunuz?
You're letting Elena encroach in my home, your job, my cake.
Elena'ya evimdeki bazı şeylerde ayrıcalık tanıyorsun. İşinde, kekimde...
When I went home to get Daniel clothes, I saw that my gun was missing.
Eve Daniel'in kıyafetlerini almaya gittiğimde silahımın kayıp olduğunu fark ettim.
I just want to go home and wrap up in my cozy blanket and drink that tea with the sleepy bear on the box.
Sadece eve gitmek ve rahat battaniyemle örtünmek istiyorum ve şu kutusunda uykucu ayı olan kutudaki çaydan içmek istiyorum.
You know this is psychological torture making me stay in here and watch my dreams die. Then go home.
Beni burada tutup hayallerimin yok olmasını izletmek psikolojik işkence biliyor musun?
I could stay home all day, wallowing in my post-Rebecca psychosis, or I could enjoy a delicious garlic panna cotta with my friend.
Bütün gün evde oturup Rebecca-sonrası depresyonumu da geçirebilirim ya da arkadaşımla beraber lezzetli bir Sarımsaklı Panna Cotta da yiyebilirim.
I was walking from home economics to science class to see my mom standing in the school office, she's crying.
Ekonomiden, annemi okulda görmek için fen sınıfına gittim ve ağlıyordu.
The Intercontinental there is like my second home.
- Olmaz mı? Intercontinental Otel'in oradaki şubesi ikinci evim oldu neredeyse.
Well, I was just driving by, and since it was raining, I thought I could offer you two girls a ride home in my town car.
Bu civardan geçiyordum, yağmur yağdığını görünce düşündüm ki siz kızları arabayla eve bırakmayı teklif edebilirim.
I mean, it's my parents. With your father in prison, the whole scandal, I could never bring you home.
Demek istediğim : Tüm o skandaldan sonra baban hapisteyken seni asla eve ailemin yanına götüremem.
It was - - I had this dumb idea that I would say my vows at Fenway over home plate in a Red Sox Jersey.
Fenway'de Red Sox tişörtümü giymiş olarak beyzbol sahasının başlangıç noktasında yeminimi edeceğim.
Would you like to see my designs for Robert's home theater?
Robert'in ev sinema sistemindeki tasarımımı görmek ister misin?
Well, my dad was the butler in her grandfather's home for 20 years, so... we practically grew up together.
Babam büyükbabasının evinde 20 yıldır uşak olarak çalışıyor, yani... - Tabiri caizse birlikte büyüdük.
♪ I came home ♪ in the middle of the night ♪ ♪ my father says
â ™ ª I came home â ™ ª in the middle of the night â ™ ª â ™ ª my father says â ™ ª "whatcha gonna do with your life?" â ™ ª â ™ ª well, daddy dear
Rusty's staying at a private home, and he is a material witness in a murder trial, which makes him my professional concern.
Rusty özel bir evde kalıyor ve bir cinayet davasında baş tanık ki bu yüzden mesleğim gereği onunla ilgilenmek zorundayım.
My parents woke us up in the dead of night, told us we were leaving and never coming home.
Anne babamız gecenin köründe bizi kaldırıp evimizi terk edeceğimizi ve bir daha da dönmeyeceğimizi söyledi.
One of my birds is sick and I want to get home in time to baptize her.
Kuşlarımdan birisi hasta ve gidip onu vaftiz etmeliyim.
I was 19 years old, I was in Vancouver and I was at a bar, I had a few drinks, I'd left my car and I decided to walk home.
19 yaşındaydım, Vancouver'da bir barda bir kaç içki içtim, arabayı bırakıp eve yürüyerek gitmeyi tercih ettim.
One of my teachers thought I was being abused by my father and tried to put me in a home.
Öğretmenlerimden biri babamın beni dövdüğünü düşündü ve beni evden almaya çalıştılar.
I'm learning to maintain. * people back home * * wouldn't know me now *
Seni korumak için öğreniyorum â ™ ª people back home â ™ ª â ™ ª wouldn't know me now â ™ ª â ™ ª I was in the dark, had my head in the clouds â ™ ª
But there is no place for violence in my classroom, no matter what the circumstances are at home.
Ama sınıfımda şiddete yer yoktur, evdeki şartlar ne olursa olsun.
Male strippers are beyond degrading, and I don't choose to be humiliated in my own home.
Erkek striptizciler onur kırıcı bir şeyin de ötesindedir, ve ben kendi evimde aşağılanmayı tercih etmiyorum.
This is my third time in the bottom, and it's definitely hitting home for me, like, emotionally.
Üçüncü kez son üçe kalıyorum ve bu beni fazlasıyla zorluyor.
Fred, you are my friend! In 1992 a local minister called me to his home.
Dostumsun Fred... 1992'de lokal bir yönetici beni evine çağırdı.
Thank you, but I was hoping to get home in time to watch the ball drop with my daughter.
Teşekkürler ama kızımla topun düşüşünü izlemek için zamanında evde olmayı umuyordum.
When I was 11, my parents were on their way home from dinner, and they were involved in a really horrible accident.
11 yaşındayken ailem bir akşam yemeğinden dönerken çok korkunç bir kaza geçirdiler.
I wanna drop this off in the mail on my way home.
Eve giderken şunu postalamak istiyorum. Çantamda vardı.
Run home and get my W-2s while I stay in line and fill out the 1040.
Ben sırada bekleyip 1024'ü doldururken sen de eve koş ve W-2 formunu al.
I took a hit of a joint in my own home.
Kendi evimde bir fırt çektim o kadar.
No, dude, my brother at Hofstra has an open slot in his fantasy-football league. First prize takes home 20 grand.
Birinci olan 20 bin doları kapar.
I think I have a charger for this in my junk drawer at home.
Sanırım evdeki ıvır zıvır çekmecesinde buna uygun bir şarj aletim olacaktı.
I came home one day... And he was sitting in my house with my husband, Jonathan, and our children, explaining to them how he wanted to make sure that I wasn't involved in this...
Bir gün eve geldim bir de baktım ki evimde oturuyor kocam Jonathan'la birlikte, çocuklarımızla birlikte.
I need to make an urgent call to home. I forgot my phone in home in the tension of meeting you. So, you came leaving your phone at home?
acilen evi aramam lazım kargaşada telefunu evde bıraktım yani sen telefunu evdemi unuttun öyle mi?
In my opinion there rather than at home There will be better in the workhouse.
Benim görüşüme göre evde bulunmandan ziyade ıslahevinde bulunman daha iyi olacaktır.
In the dream a disaster came to my home
Felaket köyüme geliyordu.
My daughter and her husband couldn't get along with me so they are going to Lu Chan's parents'home
Kızım ve kocası uzun süre benimle kalamazlar. bu yüzden onlar Lu Chan'in ailesinin evine gidiyorlar.
Hey, I was happy sitting at home on my couch in my underwear, watching the Jets, okay, but, no, you wanted me to catch a tuny fish.
İç çamaşırımla, evde oturup, Jets izlerken gayet mutluydum. Ama hayır ton balığı yakalayalım diye tutturdun.
I'm not going to prison and have my daughter raised in some horrible group home.
Hapse girmeyeceğim, ve kızımı bir takım tuhaf yerlerde büyüteceğim.
Why, originally, I had thought to host the fundraiser in my own home, but... my home.
Aslında ben bu bağış toplantısının benim evimde yapılmasını düşündüm, ancak... benim evim.
You know what? I'm just gonna get in my car and go home.
En iyisi ben arabama binip evime gideyim.
I'm a dirty little whore going home to my parents covered in cum, - your cum.
Dölüne bulanmış bir şekilde ailesinin yanına giden fettan orospuyum ben.
That was a joke about the thing you said last night when we were having sex, about how you were gonna send me home to my parents covered in cum.
Dün gece seks yaparken beni döle bulayıp ailemin yanına göndereceğini söylemenle ilgili bir espri yapmıştım.
Only my home number and the place I work in. and in school there's just bunch of stupid groups where you do a bunch of stupid things. and play ignorant fool depending on the situation.
Senin hakkındaki herşeyi seviyorum, diğer herkesten daha çok. Nakanishi nerede? Kim bilir?
Now if you'll excuse me, I have to go pick up some drill bits at Home Depot, walk my rescue dogs, and meet another chick so we can move in together.
Şimdi bana müsaade ederseniz, gidip Evkur'dan bazı matkap uçları almam arama kurtarma köpeklerimi gezdirmem ve başka bir fıstıkla buluşmam lazım ki birlikte yaşamaya başlayabilelim.
Clay was using the home invasions to create a shitstorm, hoping the noise in and out of the club would push me out of my seat.
Clay bu haneye tecavüzleri ortalığı karıştırıp oluşan karmaşanın da beni koltuğumdan düşüreceğini umduğu için yaptırıyormuş.
in my opinion 572
in my heart 96
in my room 109
in my country 72
in my bed 49
in my mind 161
in my view 52
in my experience 382
in my dreams 78
in my world 69
in my heart 96
in my room 109
in my country 72
in my bed 49
in my mind 161
in my view 52
in my experience 382
in my dreams 78
in my world 69
in my house 118
in my defense 150
in my case 131
in my day 121
in my hand 30
in my head 141
in my eyes 40
in my family 33
in my own way 47
in my book 75
in my defense 150
in my case 131
in my day 121
in my hand 30
in my head 141
in my eyes 40
in my family 33
in my own way 47
in my book 75
in my dream 57
in my apartment 37
in my life 110
in my pocket 58
in my office 200
in my car 54
in my 68
in my professional opinion 37
in my time 45
in my hands 18
in my apartment 37
in my life 110
in my pocket 58
in my office 200
in my car 54
in my 68
in my professional opinion 37
in my time 45
in my hands 18