English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / It'd be fun

It'd be fun tradutor Turco

453 parallel translation
That'd be fun, wouldn't it?
Eğlenceli olurdu, değil mi?
It'd be much more fun.
Daha keyifli olur.
Don't think it'd be fun for you.
Senin için eğlenceli olmayabilir.
I thought it'd be fun to ask her to the party as a welcome home.
Eve hoş geldin demek için partiye davet ettim.
Sure, it'd be fun.
Evet, eğleniriz.
It'd be no fun for you.
Senin için eğlenceli olmayacak.
Oh, I thought it'd be fun to pop in and surprise you.
Oh, uğrayıp size sürpriz yapmamın eğlenceli olacağını düşündüm.
Anyway, I thought I'd show off and cook dinner for us. It'll be fun eating in.
Her neyse, ben de sana havamı atıp, akşam yemeği hazırlayabileceğimi düşündüm.
It'd be good for you to have some fun mix more with the young people.
Gençlerle tanışmak eğlenmek iyi gelir.
You'd be surprised how much fun you can have sober, when you get the hang of it.
Alıştıktan sonra ayıkken de mutlu olunabileceğini bilsen şaşardın.
Oh, it'd be great fun.
Çok iyi.
Yeah, that'd be fun, wouldn't it?
Evet, eğlenceli olurdu, değil mi?
If it's midnight, they'II all be having fun outside.
Gece yarısıysa, dışarıda kutlama vardır.
It'd be fun to calculate our chances of meeting in a two-month period.
İki aylık periyotta karşılaşmamızın olasılığını hesaplamak ilginç olurdu.
Yeah, but if they ran wild it'd be more fun!
Evet, ama cirit atsalar daha eğlenceli olurdu!
Because I think it'd be fun to be neighbors for a couple of weeks. [Chuckles]
Çünkü bir kaç hafta komşu olmak eğlenceli olurdu diye düşünüyorum.
Good food and wine ; it'd be real fun with us
Seni daha çok sık görebiliriz o zaman.
This time it'd just be for fun.
Bu defa sadece eğlence için olacak.
It'd be fun to be expelled.
Okuldan atılsak çok eğlenceli olurdu.
Yes, it sounds like it'd be fun except for the grease mark.
Bu çok güzel olurdu, ama şu yağ izleri de olmasa.
It'd be fun, a new challenge.
Çok eğlenceli olur.
I think it'd be a lot of fun to have an affair with you.
Bence seninle bir ilişki çok eğlenceli olur.
It'd be fun with you in Guatemala.
Beraberken Guatemala eğlenceli olur.
You took a teaching position'cause you thought it'd be fun, right?
Eğitimciliği seçtin çünkü eğlenceli olacağını düşünmüştün, değil mi?
Golf could be fun if you could play alone. But it's these genetic defectives that you have to hang around with that makes it such a boring pastime.
Yalnız oynarsanız keyifli olabilir ama taşıdığımız şu genetik bozukluklar yok mu onlar çok sıkıcı bir hale getiriyor.
Oh, shit, pack, I'd rather be working on the car... we do things my way, skank, and it's a lot of fun.
Oh, hadi, Pack, zaten araba üzerine çalışı... Benim yöntemlerimi yapacağız, Skank, böylesi daha eğlenceli.
It'd be fun.
Eğlenceli olabilir
I THINK IT'D BE FUN.
Bence keyifli olacak.
It'd be fun.
Güzel olurdu.
That'd be too easy on you and it wouldn't be any fun for me.
Senin için kolay bir yol olurdu ama benim için zevkli olmazdı.
But it's a high that won't hurt you. If everybody went to balls and did less drugs, it'd be a fun world, wouldn't it?
Herkes balolara gitse ve daha az uyuşturucu kullansa dünya eğlenceli olmaz mıydı?
Wouldn't it be fun to choose your new wallpaper on Saturday?
Cumartesi günü odanıza yeni bir duvar kağıdı seçmek eğlenceli olmaz mı?
I mean, it'd be fun to meet one.
Yani, bir tanesiyle tanışmak eğlenceli olabilir.
When I got up there, I saw this hole but I figured it'd be a lot more fun to take a header off the roof into the yard.
Çatıya çıktığımda, bir delik gördüm, ama tepe üstü bahçeye çakılmanın daha eğlenceli olacağına karar verdim.
I thought it'd be much more fun to surprise you here.
Ama seni burada karşılayıp sürpriz yapmanın eğlenceli olacağını düşündüm.
I wanted to make my own statement. I thought it'd be more fun to do.
Biz reklamın değerini bilen ve yüksek bilince sahip bir topluluğuz.
It's been great fun, but I... I guess I'd better be going.
Çok eğlendim ama artuk gitmeliyim.
See, I told you it'd be fun to work together.
Gördün mü? Birlikte çalışmanın eğlenceli olacağını söylerken yanılmış mıyım?
It'd be fun to pick a man off the block to do my bidding and fulfil my every desire.
Emir ve arzularımı yerine getirmesi için açık artırmadan bir adam alıp götürmek eğlenceli olabilir diyorum.
All I know is I catch a flight tomorrow morning at 9 : 30... and I can't afford a hotel, so I was going to walk around... and it'd be more fun if you came with me.
Tek bildiğim yarın sabah 9 : 30 uçağına yetişmem gerektiği.. .. ve bir otele yetecek paramın olmadığı, ben de dolaşacaktım.. .. ve benimle gelseydin çok daha eğlenceli olurdu.
It'll be fun. Think of how much fun it'd be.
Ne kadar eğleneceğini bir düşün.
- Flyweight. - No, it'd be fun.
- Hadi ama lütfen.
It'd be a lot of fun.
Çok eğlenceli olacak.
"It'd be fun."
"Eğlenceli olur."
Boy, when Marge first told me she was going to the police academy I thought it'd be fun and exciting. You know, like that movie Spaceballs.
Marge polis akademisine gideceğini söylediğinde eğlenceli ve heyecan verici olacağını sanmıştım.
Ha, it'd be more fun for me if you ran.
HA, eğer kaçarsan benim için daha eğlenceli olur.
Sue me. I just thought it'd be fun.
Eğlenceli olabileceğini düşünmüştüm.
You should come with us to the Orbit, Mr. Walker. It'd be fun.
Siz de bizimle Orbit'e gelmelisiniz Bay Walker.
It'd be really, really fun.
Çok, çok eğlenceli olacak.
If anybody else wants to come with me this will be a moment of something real and fun and inspiring in this godforsaken business and we will do it together.
Benimle gelmek isteyen başka kimse varsa bu sefil meslekte, hem gerçek hem keyifli, hem de ilham verici birşeyler yapmanın tam sırasıdır ve bunu birlikte yapacağız.
d Lots to be done and it's all of it fun d d When you're messing about on the river d
Yapılacak çok şey var Ve hepsi de eğlenceli Nehirde bir gezintiye Çıkmışsan

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]