English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / It's ok

It's ok tradutor Turco

13,866 parallel translation
No, no. It's OK.
Hayır hayır, tamam.
Fuss is knocked out, but it's OK.
Fuss bayıldı ama iyi.
- It's OK, right?
- Yolunda, değil mi?
- Yeah, it's OK.
- Evet, sorun yok.
It's OK.
Sorun yok.
It's going to be OK.
İyi olacak.
Hey, it's OK.
Hey, sorun yok.
It's... it's ok, Adrian.
Sorun yok Adrian.
It's time to come out now, ok?
Artık dışarı çıkma vakti geldi, tamam mı?
It's just... you know, it pissed me off, OK, because I don't like the guy, and now I got to look at that... that face and that dumb smile every day.
Yani, beni çok kızdırdı, anladın mı, çünkü o adamı sevmiyorum ve şimdi de her gün o salak surata bakmak zorundayım.
It's OK.
Sorun değil.
That's it, OK?
Bu kadar yeter tamam mı?
It's OK.
Tamam geçti.
It's going to be OK.
Her şey yolunda.
It's going to be OK.
Hepsi geçecek.
It's OK. But why wouldn't I just do this?
İyiymiş ama neden direkt bunu yapmıyorum?
It's OK, baby! It's OK, baby!
- Sorun yok bebeğim, sorun yok!
Let's see what they say. Find out what the situation is. - Is it OK?
Önce bir arayıp durumun nasıl olduğunu söylesinler, tamam mı?
It's OK, it's OK.
Sorun yok, sorun yok.
That's OK, I can work on it right here.
Sorun değil, burada çalışabilirim.
It's OK, dear.
Tamam, canım.
It's OK.
Tamam.
Let's see... it's one sesuncia of lapis philosophorum, five grains of radices arboris solares, add a pinch of paprika if you're OK with spicy, then give the whole thing a quick toss, and... poof!
Bir bakalım. Biraz felsefe taşı. Beş adet güneş ağacı kökü.
- It's OK, we used to date.
Daha önce de onunla yemeğe çıkmıştık.
No, no, it's OK.
Hayır, hayır, sorun yok.
But keep it a secret, OK?
Ama bu, aramızda bir sır olacak, tamam mı?
Nah, it's OK.
Yok, gerek yok.
- OK, let's connect it up.
- Tamam, bağlanalım şuna.
It's OK. You've still got the most bad-ass big sister in the world.
Sen hâlâ dünyadaki en çetin ceviz kız kardeşsin.
It's OK, Anita.
- Her sey yolunda, Anita.
OK, yeah, it's disgu...
Tamam, evet, igrenç.
- It's OK.
- Sorun yok.
OK, let's do it.
Tamam, hadi yapalim.
Emily, it's ok.
Emily, sorun yok.
It's ok.
- Sorun değil.
It's not ok.
- Hayır değil.
It's not ok. Look at you!
Yolunda değil.
It's ok, I don't care.
Sorun yok, önemli değil.
Ok, remember, you don't have your CMR so your suit only has it's minimal functions.
Tamam, HBİ olmadığı için kıyafetin minimal düzeyde çalışıyor unutma.
It's ok, put it down.
Sorun yok, silahını indir.
Alec, it's ok.
Alec, sorun değil.
OK, It's a her.
O şey bir "bebek".
It's OK.
Önemli değil.
It's OK, Papaw.
Önemli değil büyükbaba.
- It's OK.
- Önemli değil.
It's gonna be OK.
- Yapabileceği hiçbir şey yok.
- Tell her it's OK.
- Ne yapayım yani?
Oh, it's OK.
Tamam geçti.
It's OK.
Bir şey yok.
OK. It's OK.
Sorun yok.
This all my fault. It's OK. It's probably time I left.
- Sorun değil, muhtemelen gitme vaktim geldi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]