Okay well tradutor Turco
15,054 parallel translation
Okay, well, maybe we got this whole thing wrong.
Tamam, belki de her şeyi yanlış anladık.
Okay, well... maybe our problem solved itself. Oh, so, what, we just let her die? We need to get her to a hospital.
Tamam, pekâlâ belki de sorunumuz çözülmüştür.
Okay, well, then we don't have much time.
Tamam öyleyse fazla zamanımız yok.
Okay, well, Brett, we tried, looks like you're going back to Britain.
Şansımızı denedik Brett, anlaşılan Britanya'ya dönüyorsun.
They said he's okay, he just doesn't feel well and you're on the list of people authorized to go get him.
Onu almaya yetkili kişiler içinde siz de varmışsınız. - Listede miyim?
Okay, well how about we go, we get you some pediculicide and some disinfectant, does that sound fun?
Gidip bit öldürücü ve dezenfektan almaya ne dersin? Eğlenceli olabilir.
Well, I'm gonna go get you guys that pizza. Okay?
Neyse, size şu pizzadan getireceğim.
Okay, well, then you think of something!
O zaman sen bir şey bul.
Okay, well, we can start at this western place where I know the bartender.
O zaman barmenini tanıdığım western kulübüyle başlayabiliriz.
Okay, well, you know what? I would hate to muck up your promposal with my flair and panache.
Becerilerim ve gösterişimle balo teklifini perişan etmek istemem tabii.
Well, honey, the important thing is that you are okay.
Hayatım, asıl önemli olan şu an iyi olman.
Okay, well, we don't make fun of people who are different, okay?
- Farklı insanlarla dalga geçmeyiz biz, oldu mu?
Okay, well, I'm gonna head back.
Tamam, ben işe döneyim.
Well, you can tell her in the morning, okay?
Sabah söylersin.
Okay, well, I guess, um... nice seeing you.
Tamam, peki, sanırım... seni görmek güzeldi.
Okay, well, wherever he got that money, it could be what got him killed.
Tamam, parayı nerden bulduysa ölümüne sebep olmuş olabilir.
But... well, everything should be okay for today.
Ama — bugün bir sıkıntı çıkmaz gibi.
Okay, well, relax.
Tamam, sakin ol.
Okay, well, would a baby have to shave once every 11 days?
Bebekler 11 günde bir tıraş olur mu?
It's okay. Well, I'd like to make it up to you.
- Bunu telafi etmek istiyorum.
Okay, well, you can give me a hand and stir this sauce while I finish setting the table.
Tamam, bana sofrayı hazırlarken sosu karıştırmamda yardım et.
Okay, well, you know what?
Tamam, peki, baksana.
Okay, well, why don't you just jump in the shower and we will just get right to that.
Sen duşa gir sonra istediklerini yaparız. - Duş aldım.
Okay, well, you know, you can never be too clean.
Hiçbir zaman çok temiz olamazsın.
Okay, well, you wanna know what I think?
Tamam, peki benim ne düşündüğümü bilmek ister misin?
Okay... well, when we were kids, Danny was in love with Riley, Riley was in love with me, and I was in love with a girl named Sam.
Biz daha çocukken Danny Riley'e aşıktı, Riley de bana aşıktı ben de Sam adında bir kıza aşıktım.
Yes, well, okay. Well, then, if I am monitored, then I think you should know that my mother was here.
- Peki, eğer kontrol ediliyorsam o zaman annemin burada olduğunu da biliyorsunuzdur.
Okay, well, Kat woke up screaming.
Tamam Kat çığlık atarak uyandı.
Obviously, I hope the same thing happens here, but these two... Their vitals are failing, as well, so... Okay.
Umarım burada da aynı şey olur çünkü onların da hayati değerleri düşmeye başladı.
Okay, well, what about Mary, uh, seeing her dead husband and her son?
Tamam peki Mary'nin gördüğü ölü kocası ve oğlu?
- Okay, I would rather you say that I just fucked up, all right, and that I didn't do my job well than to infer that I would do something like this that - for a reason.
Tamam ama bok gibi iş çıkardın demeni yeğlerim. Ve işimi iyi yapmadığımı. Bunu bir sebepten yaptığım sonucuna varmaktansa.
- Okay, well, there's a lot at stake here.
- Çok fazla şey tehlikede.
- Okay, well, what do you need to know?
Tamam, ne bilmek istiyorsunuz?
- Okay, well, what do you pay your employees?
Çalışanlarınıza ne kadar ödüyorsunuz?
- Okay, well, I need to know.
Ama bilmem gerek.
Okay, well, in honor of this three-year high-school reunion,
Tamam.
Okay, well, if there's a gun involved,
Pekala, eğer işin içine silah karışırsa söylerim.
[gasps] Okay, well...
Pekala...
Okay, well that's what we get for being nice.
Pekala iyi davranmamızın karşılığı buymuş.
Okay, well, can you have him give me a call back?
Tamam, beni aramasını söyler misiniz?
Okay. Well, thank you for your legal advice, but if I need any more, I'll be sure to look elsewhere.
Yasal danışmanlığın için teşekkürler ama tekrar yardıma ihtiyacım olursa başka birini bakarım.
Well, you seemed okay with it earlier.
Geçen gün sana söylediğimde hiç sorun etmemiştin.
- Okay, well, I guess I thought I'd rather than have her be there for me, I thought I'd rather be there for you.
Onun yanımda olmasındansa senin yanımda olmanı tercih ettim.
- Okay, well, uh, I'll see you around.
Tamam her neyse, sonra görüşürüz.
Okay, well, that-that would explain why, uh, you were holding the murder weapon when HPD arrived and why you tested positive for GSR.
Tamam, bu da polis geldiğinde elindeki silahı ve barut testinin pozitif olmasını açıklıyor.
- Well, my head is clear now. - Okay.
- Şu an kafam boşaldı.
- Okay, well, look, Sarah.
Bu yüzden... Tamam, bak şimdi Sarah. Yani...
- Well, look, let me- - let me just say this off the bat, okay?
Şunu baştan söylememe izin ver, tamam mı?
- Well, ouch, okay?
Benim de canım yanıyor be.
Well, okay. Let's do this.
Neyse, hadi girelim.
Okay, well, I am walking out of here as if it is not over yet, so the intent is the same.
Olsun, ben yine de dolmamışçasına buradan çıkıyorum, niyet aynı yani.
well 438053
wells 385
weller 130
wellington 57
welles 22
wellesley 18
well done 4465
well thank you 29
well hello 20
well spotted 23
wells 385
weller 130
wellington 57
welles 22
wellesley 18
well done 4465
well thank you 29
well hello 20
well spotted 23
well played 346
well then 1046
well i don't know 35
well said 253
well you know 47
well come on 26
well that's good 18
well i'm sorry 20
well no 77
well spoken 20
well then 1046
well i don't know 35
well said 253
well you know 47
well come on 26
well that's good 18
well i'm sorry 20
well no 77
well spoken 20
well now 184
well in that case 21
well yeah 97
well i 89
well it's 16
well yes 116
well i never 20
well uh 21
well enough 63
well put 59
well in that case 21
well yeah 97
well i 89
well it's 16
well yes 116
well i never 20
well uh 21
well enough 63
well put 59