It shows tradutor Turco
2,483 parallel translation
It shows he has a sense of humor. "
Bu o bir mizah duygusu var gösterir. "
It shows?
Çok mu belli?
How come it shows your music library's online When your laptop's on your shoulder?
Laptopun çantandayken nasıl oluyor da müzik listen online görünüyor?
Plus it shows our wipe-down crew that I will support them if a customer is being really rude to them.
Dahası bir müşteri kabalaşırsa ekibimize onları destekleyeceğimi gösteriyor.
Seriously, it shows up on Facebook, we're done.
Ciddiyim, Facebook'da yayınlarsan senden ayrılırım.
Well, the tox panel that was taken when Nick was arrested, it shows he had a whole cocktail of prescription meds in his system.
Nick tutuklandığında yapılan uyuşturucu taramasına göre sisteminde reçeteli ilaçlardan oluşan bir karışım varmış.
It shows that sensuality can be a pleasure.
Şehvetin zevkli olabileceğini gösteriyor.
this gap opens up between who you want to be and who you really are, and in that gap, it shows you what's stopping you becoming who you want to be.
Tuvaline kim olmak istediğini yansıtırken olmak istediğin kişi ile aslında olduğun kişi arasında bir boşluk açılıyor ve o boşluk da sana olmak istediğin kişi olmanı neyin engellendiğini gösteriyor.
What it shows for itself that the less we can write, read more!
Ona kanıtlanmış olacak. O yazamadıkça daha da okunuyor!
All right, so when it shows up, what happens to the drones that are already here?
Öyleyse, ortaya çıktığında buradaki eski dronlara ne olacak?
It's only a CRB check, so all it shows is what he's been convicted of.
Bu suç kaydı, adamın mahkum edildiğini gösteriyor.
Keenan's always looking for an excuse to throw one of us to the lions. You what? It's good for his career good and it shows he's a reformist, it shows he won't tolerate violence towards prisoners.
Ve bu yüzden beni gönderiyor İyi ve güçlü olan kazanır
Either way, it shows a level or organization.
Her iki şekilde de, bu bir düzey ya da düzeni gösterir.
Better still, she says she can save them VAT if they pay in cash, and none of it shows up in her filed accounts.
Daha iyisi, eger nakit oderlerse KDVyi dusebilecegini soyluyor, ve kayitli hesaplarinin hic birinde gozukmuyor.
Now, it shows that there's a radical change in her C.T.A.
Şimdi şöyle, C.T.A'sında ani kalıcı değişiklikler gözüküyor.
It shows you have a great deal of faith.
Derin bir inanç sahibi olduğunuzu gösteriyor.
It shows that he is in Fatima's fortress in Marrakech.
Şu anda Marakeş'te Fatima'nın hisarında.
It shows how much we trust each other.
Birbirimize ne kadar güvendiğmizin kanıtı.
Well, at least it shows you were trying to be a good husband.
En azından iyi bir eş olmaya çalıştığını gösterir.
Well, it shows that he was intent on skinning his victim, but he failed.
Kurbanlarının derisini yüzmek istiyordu ama başarısız oldu.
It shows us that he's desperate towards his goal.
Bu da amacına ulaşmak için ne kadar çaresiz kaldığını gösteriyor.
And it shows the balance between my love that I have for my daughters and my love and passion of being on the road and trying to make both worlds work.
Kızlarıma olan sevgim yolda olma tutkum ve sevgim ve her iki dünyanın çalışmasını deneme arasındaki dengeyi gösteriyor.
And it shows.
Belli zaten.
But it shows you what kind of an honorable man I am.
Bu benim ne kadar onurlu bi adam olduğumu gösteriyo
Where I come from, Mr Dent, it shows disrespect to move into the territory of another businessman.
Benim geldigim yerde, Mr Dent, baska is adaminin alanina girmek saygisizliktir.
This deep connection with birds of paradise began 40,000 years ago and it shows few signs of fading.
Cennet kuşlarıyla aradaki bu derin bağlılık bundan 40000 sene öncesine dayanmakta ve bunun kaderlerinin bir parçası olduğu görülmekte.
This shows how much they want to win It shows how determined they are to gain their first victory
Bu atletlerin birinciliği ne kadar istediğini birincilik için nasıl bir zorluğun üstesinden geldiğini gösteriyor öyle değil mi?
That was a brave play by Cha It shows that he trusts his teammate
Atlet Cha Myeong Jae gerçekten çok cesur böyle yaparak takım arkadaşına güvendiğini de göstermiş oldu değil mi?
Yeah, it shows, but girls like a sporty guy.
Evet belli oluyor, ama kızlar sportmen erkeklerden hoşlanırlar.
It shows no activity during the fire alarm.
Yangın sırasında herhangi bir hareketlilik olmamış.
Your record shows you've got what it takes.
Sicilin, kazanmak için her şeyi yapabileceğini gösteriyor.
Now, the way she's reacting to that transfusion, shows it was all a false alarm.
Hastanın kan nakline verdiği tepki yanlış alarm olduğunu gösterdi.
My brother-in-law shows up looking like Macho Camacho, and he thinks we're not gonna discuss it?
Bacanağım Macho Camacho kılığında ortaya çıkıyor ve bunun hakkında konuşmayacağımızı sanıyor, öyle mi?
Now as long as she shows up in a good mood, We could wrap it up in no time.
İyi bir ruh haliyle ortaya çıkarsa,... bir an önce bitirebiliriz.
But it would be nice to make a connection, like on them TV shows, when people make a connection.
Ama en azından bağlantı kuralım televizyon programlarında hani insanlar konuşurlar ya.
Kill him when he shows up to defend it.
Savunmaya geçerse de onu öldürün.
When a man gets a toothbrush free with the toothpaste, he shows it off.
Bir erkek, diş fırçasının yanında diş macununu bedava alırsa, gelir gösterir.
I read it's nothing like them shows with car chases and all.
Araba kovalamacaları filan da yokmuş diye okudum.
And they want Frank to show up, but he says he won't so I gotta fix it before nobody shows and he gets bounced.
Bu akşam veli toplantısı var ve Frank'in gelmesini istiyorlar ama o da gelmem diyor. Kimse gelmezse okuldan atarlar. Bunu halletmem lazım.
- Just when you think you've seen it all, that guy shows you something new. He's amazing really.
Görmediğim şey kalmadı derken, adam yepyeni bir şey gösteriyor.
And that's what the horses had to do to be show horses, and you don't realize how unjust it is until you... until someone shows you a different path.
Atların şov atı olabilmeleri için yapması gereken buydu. Ne kadar insafsızca olduğunu fark edemiyorsunuz. Ta ki...
And when the ex-con with previous convictions for assault shows up for his money, we can just explain that we gave it to the police.
Saldırıdan hüküm giymiş eski dolandırıcı parası için geldiğinde bunu da polislere açıklarız.
A scan of the arm bone of Quetzalcoatlus shows that just like those of other pterosaurs, it was hollow.
Quetzalcoatlus'un kol kemiğinin taraması diğer Pterozor'larda olduğu gibi, onların kemiklerinin içinin de boş olduğunu gösteriyor.
If he had cancer, or some other physical disease... something that shows up on an X-ray or an mri... would it be different then?
Kanseri ya da başka bir fiziksel rahatsızlığı olsaydı, röntgende ya da MR'da ortaya çıkabilecek bir rahatsızlığı olsaydı daha mı farklı olurdu?
It almost shows the awesomeness of that moment - - almost.
Yine de o anın müthişliğini nerdeyse yakalıyor ama- -
The idea was it was a bar that had live shows, but the profits would go to running an environmental center.
Canlı konserler veren bir bardı ama kazanılan parayla bir çevreci merkez finansa ediliyordu.
And, like, constant. It was, like, ambulances taking people away from shows all the time.
Ve bu sürekli oluyordu, ambulans konserden sürekli adam götürüyordu.
Serial number shows it reported stolen from a man one town over, about a year ago.
Seri numarasına göre bir sene önce komşu kasabadaki bir adamdan çalınmış.
It's an unlisted phone, and the number still... shows up for you guys at the Archives?
Bu kayıtsız bir numara ve yine de ismim çıkıyor... Siz Arşivdekilerle işimiz var, demek.
It alerts me when that heart shows up.
Bir kalp görüldüğünde bana uyarı veriyor.
It's because they know the polling shows that the public cares, and ultimately they're going to care about their profit margin and whether they can sell products.
Bunun sebebi, onların oy vermenin kamuoyunu gösterdiğini ve eninde sonunda kar marjlarına dikkat edeceklerini ve ürünleri satıp satamayacaklarını bilmeleridir.