It takes two tradutor Turco
510 parallel translation
It takes two of ya?
Sıkıysa tek gelin!
It takes two to make a radio program.
Radyo yayını çift taraflıdır.
It takes two men to impersonate a horse on Broadway.
Broadway'de at kılığına girmek için iki tane adam gerekiyor.
It takes two to commit it - the man who hates and the man who's hated.
İkisi de suç işlemek içindir. Nefret eden bir adam, nefret ettiren bir adam.
It takes two to tango, don't you know?
Kiminle dans ettiğinizi, bilmiyor musunuz?
It takes two hours to get ready for a screen test.
- Ekran testine hazır olmak iki saati almıştı
It takes two to make a trade.
Ticaret için iki taraf gerekir.
I guess it takes two to tango, if you get what I mean.
Sanırım ne demek istediğimi anlarsınız, tango için iki kişi gerekir.
It just so happens, in my book it takes two to tango.
Benim kitabımda bunun için iki kişi gerekir.
You, see, it takes two men to operate it and the one at this end doesn't feel a thing.
Görüyorsun, onu işletmek için iki kişi gerek ve uçtaki bir şey algılamıyor.
With the mule, it takes two days.
Katırla iki gün alır.
It takes two to make peace.
Güzellikle halletmek çok zor.
It takes two to run this toy - helmsman and planesman.
Bu oyuncağı yürütmeye iki kişi gerekiyor, dümenci ve kanatçı.
It takes two to make a fight.
Kavga için iki kişi gerekir.
It takes two days without eating first course.
Bir düşünsenize! Çorbasız iki gün!
So you just made your mind up? It takes two to wed!
- İkinci kez evleneceğine, aldırış edermi?
The answer is it takes two to make it.
Cevabı iki şeyde saklı.
It takes two hands to pan for gold, and you can't shoot with your teeth.
Bu eller altın çıkartmak için başka bir şey için değil. Ve dişlerinle ateş edemezsin.
It takes two to make a rotten marriage.
Bir evliliğin bozulmasından iki kişi de sorumludur.
It takes two weeks for you to be an abandoned claim.
... iki hafta sonra terkedilmiş mülk sayılırsın.
And you will see the garland there, it takes two days to complete.
Göreceğiniz gibi tamamlanması iki günü alır.
It takes two or three years to complete a Kannon statue
Kannon heykelinin tamamlanması iki üç yıl sürer.
Still, it takes two.
Yine de seninleyim.
- But it takes two for killing.
- Cinayet için iki kişi gerekir.
Well, it takes two to play that game, Jackie.
Bunu oynamak iki kişiyi gerektirir Jackie.
It takes two to tango and all that bullshit.
Tüm bu saçmalık için iki kişi lazım.
It takes two to quango, Minister.
Bu Bakanım iki Quango demek.
If you'll excuse me for saying so, Mrs. Charles... it takes nearly two hours to get out to Colonel MacFay's.
Araya girdiğim için bağışlayın Bayan Charles... ama Albay MacFay'in evine gitmemiz iki saati bulur.
You get a mean guard down on you, unless you got what it takes... you might as well climb up on tier two and jump off.
Acımasız bir gardiyan sana takarsa ve yeterince güçlü değilsen... yapabileceğin tek şey, iki kat tırmanıp, kendini bırakmak olur.
If that's what it takes to make a softie, there's two of us.
Eğer bu bizi dayanıksız yapacaksa o zaman ikimiz de öyleyiz.
It takes a day or two to collect.
Toplama bir veya iki gün sürer.
It takes you two hours to do the job, so your day's pay is covered in one hour.
İşini yapmak sana iki saate mal oluyor böylece günlük ücretin bir saate denk geliyor.
Don't tell me it takes one afternoon to buy two chickens.
Bana iki piliç almanın bütün öğleden sonra süreceğini söyleme sakın.
A little courage is all it takes! When I realised that with the money from the two bonuses we could get a home,
Çifte tazminatla rahat rahat kendi evimize çıkacağımızı düşündüm.
Most likely night, depends on how long it takes them to find the two deadmans.
Büyük olasıIıkla gece iki cesedi ne kadar zamanda bulacaklarına bağIı.
It takes me two hours for my props and to put on my costume and makeup.
Kostümüm, aksesuarlarım ve makyajımla hazırlanmam iki saat sürüyor.
It takes you two hours to get out of that makeup.
O makyajı silmen de iki saat sürüyor.
It takes a great deal of courage to tangle with those two.
Şu ikisi ile münakaşa etmek büyük cesaret ister.
But it only takes two lunatics... to sit down and sign a piece of paper... and we could be plunged into a nuclear peace so devastating... that my company, for one, would be wiped out completely.
Ama iki salak oturup nükleer barış anlaşması yaptığı anda şirketim iflas eder.
Hesitatingly, it gives seven years of happiness, then takes back two.
Mutluluğu duraksatarak yedi yılda verir, sonra bunun iki yılını geri alır.
It Just takes that second or two longer.
Arayıp bulmam biraz fazla sürecek o kadar.
It takes us two years to train people like you.
Senin gibilere öğretmek iki yıl alır.
You know, it takes me two hours every morning to get out onto the moors collect my berries, chastise myself, and two hours back in the evening.
Her sabah çalılıklara gitmem, yemiş toplayıp kendimi dövmem iki saat alıyor, akşama iki saat de dönüşü var.
the british airline pilots association would like to point out that it takes a chap six years to become a fully qualified airline pilot, and not two.
Britanya Uçak Pilotları Birliği, tam vasıflı pilot olmanın iki değil, altı yıl sürdüğünü belirtmek ister. SON YAZIDAN DÖRT YIL SONRA
It has the famous photograph, taken off during the war, of Sewell Avery, a magnate who commanded the Montgomery Ward takes off and it of the Depression, being led of its cabinet for two American soldiers of uniform
O zamanların ünlü şahsiyeti Sewell Avery etkin ve zengin iş adamı Montgomery Ward'ı büyük buhrandan çıkarmış olan kişi ofisinden iki asker tarafından kucaklanarak çıkarıldı.
Even if I meant, it takes two.
Öyle bile olsa iki kişi gerekir.
She leaves the nickel on the table, puts the two dimes back into her purse, takes the gloves to the stove, opens it, puts them inside.
5 senti masa üstünde bırakıyor. 10 sentleri çantasına geri koyuyor. Eldivenlerini sobaya götürüyor, sobayı açıp eldivenleri içine atıyor.
Do you realize that in the past two short months we have acquired the sophistication it takes some people a lifetime to acquire?
Şu kısacık iki ayda, kültürlü insanlar haline geldik. Kimileri bu düzeye ulaşmak için ömür boyu çabalıyor.
Sign it here. It takes you two seconds to sign.
Sadece iki saniyeni alır.
In the 17th and 18th centuries you could travel from Holland to China, say, in a year or two the same time it takes now for Voyager to travel from the Earth to Jupiter.
17. ve 18. yüzyıllarda diyelim ki Hollanda'dan Çin'e bir iki yılda ulaşılabilirdi aynı zaman diliminde Voyager Jüpiter'e gidebiliyor.
It takes in between two and five million flight hours per crash.
Bir uçak kazası ile diğeri arasında, 2 ila 5 milyon uçuş saati fark varmış.
it takes one to know one 22
it takes a village 28
it takes time 116
it takes 96
it takes practice 20
two hours later 53
two and a half men 29
two hours 343
two hours ago 92
two weeks later 82
it takes a village 28
it takes time 116
it takes 96
it takes practice 20
two hours later 53
two and a half men 29
two hours 343
two hours ago 92
two weeks later 82
two weeks ago 326
two months later 53
two years later 88
two years ago 477
two months ago 182
two hearts 28
two beers 79
two more 130
two days ago 368
two o'clock 76
two months later 53
two years later 88
two years ago 477
two months ago 182
two hearts 28
two beers 79
two more 130
two days ago 368
two o'clock 76
two arms 16
two seconds 191
two hands 45
two thousand dollars 17
two years 509
two and a half 63
two people 83
two minutes 637
two thousand 72
two weeks 445
two seconds 191
two hands 45
two thousand dollars 17
two years 509
two and a half 63
two people 83
two minutes 637
two thousand 72
two weeks 445