It wouldn't be right tradutor Turco
350 parallel translation
It wouldn't be right, would it?
- Bu doğru olmazdı değil mi?
And even if your daddy was half what you say it wouldn't be right nor just to gamble two weeks good fishing against a yarn give out by an upset boy.
Hem, baban söylediğinin yarısı kadar bile zengin olsa... kızgın bir çocuğun uydurduğu bir hikâye uğruna... iki haftalık bereketli bir avı riske etmek hiç doğru olmaz.
If you'd handled it all right, Jameson wouldn't be coming in.
Eğer iyi yapmış olsaydın Jameson geliyor olmazdı.
We can't just go home and sleep. It wouldn't be right.
Bir şey olmamış gibi davranamayız.
I don't say it wouldn't be a pleasure, mind you, but — we haven't got the right!
Gus, memnuniyetle yapardım ama doğrusunu istersen buna hakkımız yok.
Be nice to know right now how all this is going to end, wouldn't it?
Nasıl biteceğini şimdi bilsek ne güzel olurdu, değil mi?
Then it would be all right, wouldn't it?
- O zaman, hiç sorun olmaz, değil mi?
I was thinkin'it wouldn't be right for me to ask the two eldest to take my name.
İki büyük çocuğun soyadımı taşımasını istemenin doğru olmayacağını düşünüyordum.
Right now, it wouldn't be worth your while... but when the pile's grown to 300 ounces, think of such things you will.
Şu anda buna değmeyebilir... ama yığın 8 kilograma ulaşınca ne hale geleceğinizi düşün.
- If it were deserted there wouldn't be any children, right?
- Kimsesiz bir yer olsaydı etrafta hiç çocuk olur muydu, ha?
It wouldn't be right to sell it!
Onu satmak doğru olmaz.
IT WOULDN'T BE RIGHT TO KEEP THE MONEY.
- Parayı tutmamız hiç doğru olmaz.
That'd be all right, wouldn't it, Mister?
Bu iyi olur, değil mi?
It wouldn't be right for you.
Bu sizin için dogru olmaz.
Because if you marry her because of a promise, it'll seem you're marrying her because you must, and that wouldn't be right.
Onunla sadece söz verdiğin için evlenirsen eğer, mecbur olduğun için evleniyor olacaksın ve bu doğru olmaz.
It wouldn't be right.
Doğru olmaz.
But Grace said that it would be all right. That she wouldn't be very long.
Fakat Grace önemli olmadığını, uzun kalmayacağını söyledi.
Wouldn't be right to keep it.
Onu kendine saklamak doğru olmaz.
It wouldn't be right otherwise.
Aksi olsa şaşardım.
Wouldn't it be nice to have the wedding right here at the school?
Burada, okulda evlenmemiz ne iyi olur değil mi?
Besides, it wouldn't be right for me to keep doing it. Although, if you really want, I can continue.
Bununla birlikte devam etmem doğru olmaz fakat... eğer gerçekten istiyorsan devam edebilirim.
It wouldn't be right to be photographed.
Orada rakibimle fotoğrafımı çekmeleri doğru olmaz.
I suppose it would be all right if I said, "My goodness," wouldn't it?
"Aman Tanrım" dememde bir sakınca var mı?
- Lt wouldn't be very smart to start flashing gold dust around right after a robbery, would it?
- Soygundan hemen sonra etrafımıza altın tozu saçmak iyi olmaz.
No, I can't do that, it wouldn't be right.
Hayır, bunu yapamam. Doğru olmaz.
"It wouldn't be right"?
"Doğru olmaz" mı?
It wouldn't be right.
Bu doğru değil.
It wouldn't be right for me to go off and leave you two to the tender mercies of this young monster who's been like no real son at all.
Buradan giderek sizi bu.. ... gerçek bir evlat bile olamamış genç canavarın insafına bırakmak benim için doğru olmaz.
It wouldn't be right.
Bu doğru olmaz.
It wouldn't be right for us to make love, but I'd love you.
Sevismemiz dogru olmaz, ama seni yine de severim.
It wouldn't be any fun if the cowboy just walked right into it, would it?
Biz kovboyu işin üstünde kolayca yakalayamayız, değil mi?
Carl, if sergeant doberman hadn't have found it, We wouldn't be having this discussion right now.
Eğer Çavuş Doberman onu bulmasaydı şu an bunu tartışıyor olmayacaktık.
It wouldn't be easy to find the right person.
Doğru kişiyi bulmak pek kolay olmayacaktır.
It wouldn't be right.
Unutman doğru olmaz.
Well, what often happens in some of these evenings... is that these really crazy little fantasies will just start being played with, you know... and everyone will be talking at once and sort of saying... Right. "Hey, wouldn't it be great if Frank Sinatra and Mrs. Nixon and blah-blah-blah... were in such and such a situation?"
"Frank Sinatra'yla, Bayan Nixon falan filan yerde falan filan olsa?" diye.
On the other hand, if Peter Neal got it right, wouldn't that be something?
Ama diğer yandan, ya Peter Neal haklıysa o zaman ne olacak?
It wouldn't be right?
Doğru mu olmaz?
See, I've been married a long time, and it just wouldn't be right.
Uzun zamandır evliyim ve bu doğru olmazdı.
You know, it really wouldn't look right if I wasn't there, but I'll be back in plenty of time.
Eğer orada bulunmazsam çok ayıp etmiş olurum. Ama zamanında geri dönmüş olurum.
" You knew it was right, wasn't wrong still you knew you wouldn't be very long
" Doğru olduğunu bilmek yetmez Bu da kalman için yetmez
" You knew it was right wasn't wrong Still you know you wouldn't be very long
" Doğru olduğunu bilmek yetmez Bu da kalman için yetmez
Listen, if I had told you before it wouldn't be a surprise, right?
süpriz olmazdı tamam mı?
I had tears coming out of my eyes... and I strike right into the middle of Wouldn't It Be Nice by The Beach Boys.
Gözlerimden yaşlar boşalıyordu ve Beach Boys'un Wouldn't It Be Nice şarkısının orta yerinde kayış koptu.
Wouldn't that be a good idea, little bulls eyes right in the middle of the Kleenex, make it kind of sporting when you're with your friends.
İyi olmaz mıydı mendilin tam ortasında hedef tahtası. Mendili bir spora dönüştürürdü arkadaşlarınızlayken falan.
It just wouldn't be right.
Bu doğru olmazdı.
Dixie, if you're holding out on me, it wouldn't be the right way to start a business.
Dixie, beni aldattın. Bu, bir iş ilişkisi için iyi bir başlangıç değil.
I've been seeing someone, and we got something going, I don't know what, but it just really wouldn't be right for me to go away with you.
Birisiyle görüşüyordum ve bir şeyler yaşadık. Ve ne olduğunu bilmiyorum ama, şu anda seninle çıkmak benim için pek doğru olmayabilir.
If you'd done it right first time, I wouldn't be back.
İlk seferinde doğru yapsaydın buraya bu kadar erken gelmem gerekmezdi.
It just wouldn't be right for me to back away from it now.
Beni artık ondan geri için Sadece doğru olmaz.
If it wasn't for you, we wouldn't be here right now.
Sen olmasaydın şimdi burada olmayacaktık.
wouldn't it be fun if we did the same thing right here, right now?
Aynı şeyi yapmak eğlenceli olmaz mı...
it wouldn't matter 49
it wouldn't be the first time 64
it wouldn't 89
it wouldn't be fair 20
it wouldn't hurt 20
it wouldn't be 24
it wouldn't work 45
it wouldn't have happened 24
it wouldn't surprise me 20
it wouldn't have mattered 18
it wouldn't be the first time 64
it wouldn't 89
it wouldn't be fair 20
it wouldn't hurt 20
it wouldn't be 24
it wouldn't work 45
it wouldn't have happened 24
it wouldn't surprise me 20
it wouldn't have mattered 18
be right back 646
be right there 245
be right with you 65
be right down 28
be right out 26
it works for me 42
it works 619
it won't work 371
it won't happen again 518
it won't matter 76
be right there 245
be right with you 65
be right down 28
be right out 26
it works for me 42
it works 619
it won't work 371
it won't happen again 518
it won't matter 76
it won't take long 230
it would be nice 40
it won't last 65
it won't last long 21
it would have been 21
it won't start 41
it worked 1260
it would be great 34
it won't hurt you 22
it won't open 58
it would be nice 40
it won't last 65
it won't last long 21
it would have been 21
it won't start 41
it worked 1260
it would be great 34
it won't hurt you 22
it won't open 58