English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ J ] / Joe

Joe tradutor Turco

28,595 parallel translation
Joe MacMillan, man of mystery.
Joe MacMillan, gizemin adami.
I was worried you got kidnapped by that old pal Joe MacMillan.
Eski dostun Joe MacMillan tarafından kaçırıldın sandım.
Joe's got a great instructor down your way.
Joe'nun harika bir öğretmeni var.
Right, Joe.
Öyle değil mi Joe?
Hey, Jesus Christ, Joe.
Aman tanrım, Joe.
I'm sorry about this, Joe.
Bunun için çok üzgünüm Joe.
Joe.
Joe.
I look like Joe Pesci in this.
Bunun içinde Jon Pesci gibi durdum.
Don't wait up for me, Joe.
Beni çok bekleme, Joe.
Is Joe Merkel here?
Joe Merkel burada mı?
Hey, Joe!
Hey, Joe!
Joe!
Joe!
Joe Merkel.
Joe Merkel.
Joe, you got to look at this.
Joe, buna bakmalısın.
That's kind of the point, Joe.
AsıI olay da bu, Joe.
All right, Joe.
Tamam, Joe.
Now, I thought what Joe did was lousy.
Joe'nin yaptığının berbat olduğunu düşünmüştüm.
I don't like Joe Merkel any more than you.
Joe Merkel'i senden çok sevmiyorum artık.
Remember Joe Merkel?
Joe Merkel'i hatırladın mı?
Larry the Fable Guy and Joe Piscopalian.
Fablcı Adam Larry. Ve Psikopos Joe.
Hey, Joe. Look, hey, I'm sorry.
Hey, Joe, Affedersin.
Joe, hey... hey, man, um, can we talk for a second?
Joe, selam. Biraz konuşabilir miyiz?
Joe and Iris don't talk anymore, there's a guy at work... a new guy... who doesn't like you, you never kissed Iris, and Cisco's brother is dead.
Joe'yla Iris konuşmuyor iş yerinde senden hoşlanmayan bir adam var Iris'i hiç öpmemişsin ve Cisco'nun da ağabeyi ölmüş.
- So I can try to fix things between us, maybe between Joe and Iris, too.
- Aramızı düzeltmeye çalışırım belki Iris'le Joe'nun arasını da düzeltebiliriz.
Okay. But how are you gonna get Joe and Iris there?
Joe'yla Iris'i nasıl getireceksin peki?
Joe?
Joe?
Hey, Joe.
Hey, Joe.
Hey, um, so Joe said that he'd give you what you need about the husks for a story.
Joe, deri olayını haber yapman için sana bilgi verebilirmiş.
Uh, Joe also thought maybe just to take some pressure off that he'd invite
Joe bir de dedi ki ortamı biraz yumuşatmak için Caitlin ve Cisco'yu da çağıracakmış.
Hey, Joe.
Joe.
Okay, Harry, I'll talk to her, but I don't know what I'm gonna say.
Tamam, Harry, konuşacağım ama ne diyeceğimi bilmiyorum. Joe?
Hey, Joe? Did you talk to Wally?
Wally'yle konuştun mu?
Didn't you talk to Joe about this?
Sakin ol. - Joe seninle konuşmadı mı?
It's Joe.
Joe'dan.
Joe.
Joe'muz.
Joe's interviewing one of'em right now.
- Joe şu anda onlardan birini sorguluyor.
I'll have to see if Joe gets any answers out of her.
- Belki Joe bir şeyler öğrenebilir.
- Sorry, Joe.
- Üzgünüm, Joe.
This thing with Joe, and you were right.
Joe konusunda haklıydın.
I mean, it's not Joe. It's me. It's my problem.
Sorun Joe'da değil, bende.
I mean, I love Joe, but at some point, man needs his own space, and until I find my own space, that means your space.
Joe'yu seviyorum ama belli bir noktadan sonra bir adamın kendi evi olmalı kendime ev bulana kadar da seninkinde kalıyorum.
Joe Knowledge.
- Joe'nun bilgeliği.
Did you just hit me with a Joe-ism?
- Az önce Joe felsefesi mi yaptın?
Joe?
Joe.
Joe.
- Joe. - Cecile.
- See ya. Oh, and Julian, um, I'm going to that movie in the park thing with Joe and his... or my...
Bir de, Julian Joe, Iris ve birkaç arkadaşla şu parkta sinema şeysine gideceğiz.
No.
Joe.
Hey, Joe, you got...
Joe, işe...
Joe.
Joe'muz işte.
- Hey, Joe.
- Joe.
Say it, Joe.
İtiraf et Joe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]