English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ M ] / Might i add

Might i add tradutor Turco

627 parallel translation
travel hours and harnessing', unharnessin', caring'for horses, loading', unloading', bedding', guard duty, poor drinking'water, order of wagons in march, and, might I add, in addition to no whiskey ration whatsoever in a whole cargo of whiskey. Now, suppose these grievances of yours aren't answered?
... yolculuk süreleri, atları eyerleme, koşumları çıkarma, atların bakımı, yükleme, boşaltma, yatacak yer, nöbet, kötü içme suyu, intikal esnasında arabaları düzene sokma ve ilaveten diyebilirim ki bütün yükü sadece viski olan bir konvoyda hiç viski verilmemesi.
Yeah, I should be sitting out there sipping a beer in my old house... looking at my other house that she sold to some new family right out from under my nose- - illegally, I might add.
Evet, evimde oturup, biramı içerken, burnumun dibindeyken yeni bir aileye satmış olduğu eski evime bakmalıyım, kanunsuz satıldığını da eklemeliyim.
And, I might add that I expect precisely the same from persons of high descent.
Tıpkı... seçkin bir soydan beklenenler gibi.
And I might add that my plan is strictly confidential.
Ve planımın son derece güvenilir olduğunu ekleyebilirim.
Highly respectable men, I might add.
Oldukça saygın kişiler olduklarını eklemeliyim.
Help me as long as you're here - against your father's will, I might add.
Bana yardım edin. Siz buradayken - babanızın arzusuna karşı, alabilirim.
I've been up for hours working, I might add, for you.
Saatlerdir ayaktayım ve senin için çalışıyordum.
And I might add, that though this man may be our bitter enemy, he could be also a new-found friend.
"Şunu da ekleyebilirim ki, bu adam en güçlü düşmanımız olabileceği gibi, keşfedeceğimiz yeni bir dostta olabilir."
But not too old, I might add... to wish your friends the best of luck... in their extremely interesting project.
Onların bu fazlasıyla enteresan projelerinde, görev yapacak olan dostlarımıza... şansların en iyisini dilemek için geç değil... Değil mi?
Cost me 800 bucks in vet bills at a time when things were particularly tight for Mommy, I might add.
Veteriner faturası 800 doIar tuttu... ... ki o zamanIar anneciğinin maddi durumu pek iyi değiIdi.
And I might add that he has some rather strong ideas on the subject of sea monsters.
Deniz canavarları konusunda iddialı fikirleri olduğunu da ekleyeyim.
And I might add, who are you?
Dahası, kimsiniz?
I might also add, we was robbed.
Mahrum edildik, bunu da ekleyebilirim.
They've all confessed to it, and offered some very convincing proof, I might add.
Bunların hepsi de cinayeti itiraf ettiler, ve çok inandırıcı birer kanıt sundular, ekleyecek olursam.
No, she was seen leaving town in her own car, by her employer, I might add.
Hayır, işvereni onun kendi arabasıyla şehirden ayrıldığını görmüş.
Fearing censure from my colleagues at the Institute, I might add I then threw my discovery into the Seine that flows in front of my house.
Enstitüdeki meslektaşlarımca kınanmaktan korkarak,... keşfimi evimin önünden geçen Seine'e attığımı ilave edebilirim.
AND I MIGHT ADD, YOUR WORK HAS BEEN ADM I RABLE.
Şu andan itibaren haftada 10 dolar.
I might add, a very special kind of people.
Çok özel insanlar olduklarını eklemeliyim.
I'm a bachelor... but not, I might add, a lonely one.
Bekar bir erkeğim... ve eklemeliyim, aslında yalnız yaşamı tercih eden biriyim.
Finally, Don Ciccio Matara took over organization of the event, and with great efficiency, I might add.
Nihayetinde Don Ciccio Matara'nın olayın organizasyonunu büyük... bir ustalıkla ele alıp idare ettiğini de söylemeliyim.
Gravely provoked, I might add.
Fazlasıyla kışkırtıldım.
They have very good taste, I might add.
Müzik zevkleri de çok iyi.
I might add, had any one of them been used, including the smallest, the Webley and Scott, it would have blown Vale's head off.
Şunu da ekleyeyim, bunlardan biri, en küçüğü WebleyScott dahil kullanılsaydı, Vale'in kafası paramparça olurdu.
I might add, Senator those mistakes are delivered to us COD by peace-loving men and bought and paid for with the lives of other men.
Ayrıca eklemek isterim ki senatör... sözkonusu hatalar, barış aşığı kişiler tarafından satın alınıp bize ulaştırılır... ve bu bu hataların bedelini de diğer insanlar canları ile öder.
First, I might add.
- Hatta ilk sen.
Mostly at Scott's urging, I might add.
Çoğunlukla Scott'un teşvikiyle yeni şeyler yaparım.
And very cleverly, I might add.
Hem de çok zekice.
I-I-I might add that it's a great pleasure.
Sizleri ağırlamak büyük bir zevk.
And history, I might add history is not simply the story of the undisciplined common people.
Ve tarih, ekleyebilirim ki tarih, zaptedilemez basit insanların hikayesinden ibaret değildir.
But never, I might add... from the top of the deck.
Ama asla, bunu söylemeliyim ki... destenin üstünden gitmez.
And I might add that we've had a 30 % rise so far this year.
Ayrıca, bu yıI % 30 kar ettiğimizi de eklemeliyim.
I might also add that under the terms of the Organian Peace Treaty, you cannot refuse us.
Şunu da belirtmek isterim Organlı Barış Anlaşmasına göre, bizleri red edemezsin.
A long time ago I might add.
-'Uzun zaman önce'diye eklemeliyim. - Yeter!
I might add, however, that stored in the cellar of the old place were the commercial records, files, ledgers, correspondence in fact, the entire history of his father's business life.
Ayrıca eklemem gerekir ki eski evin mahzeninde bulunan... ticari kayıtlar, dosyalar, muhasebe defterleri, ticari mektuplar... yani aslında babasının iş hayatının bütün tarihsel geçmişini de yakmış.
I might add, without your help and interference.
Hem de senin yardımın ve müdahalen olmadan.
Besides, that's the name he's used... Used badly, I might add.
Ayrıca bu adı... muhtemelen kötü kullanıyordu.
Changes for the better, I might add.
Daha iyisi için değişim, ben yaptım.
Once it was a part of the rehabilitation process and as such quite painless and, I might add, useless, too.
Rehabilitasyon amaçlı kullanılırken, acısızdı, ve yararsızdı.
You're aware of reports we've been receiving ofstrange manifestations in the Forbidden Zone, manifestations which you, if I might add, as Minister ofScience, have been unable to fathom.
Yasak Bölge'yle ilgili bize gelen bütün raporlardaki garip olayları siz de biliyorsunuz, bu garip olayları, söylememe gerek yok ama, Bilim Bakanı'mız olarak, siz de açıklayamadınız.
Reluctantly, I might add, because, frankly, it's not in my line.
Üzülerek söyleyeyim kesmeyebilirdim, çünkü açıkçası benim işim değildi.
We're trying to work out a negotiable formula for two years... with no help from you people in the Urban Affairs Division, I might add.
İki yıldır bir şekilde onlarla anlaşmaya çalışıyoruz. Tabii siz İmar Bakanlığı'ndakiler bu konuda bize pek yardımcı olmuyorsunuz.
And somewhat shrewd, I might add.
Ayrıca oldukça zekice olduğunu eklemeliyim.
Of course, there's some politicians, men, I might add, in very high office, who talk about rehabilitation, reform.
Tabi ki yüksek makamlarda reform ve iyileştirme hakkında konuşan bazı politikacılar ve adamlar vardır.
May I add that I have no intention of hiding anything from you you might think it's strange that I have turned to you...
Senden hiçbir şey gizlemeye niyetim olmadığını da ekleyebilir miyim. Sana sığınmış olmamın tuhaf olduğunu düşünüyor olabilirsin.
With considerable ease, I might add.
Hem de kolaylıkla geçirdiği.
Judge Fleming has been accused, falsely, I might add, of sexually assaulting a young lady.
Yargıç Fleming genç bir bayana cinsel saldırıda bulunmakla suçlanıyor. Tabii bu doğru değil.
And not a minute too soon, I might add.
Biraz geçte olsa artık fark ettin.
If I might add a personal note here... Brenda was right.
Ve eğer kişisel bir not eklemem gerekir ise Brenda haklıydı.
several weeks overdue, I might add.
Hem de bir kaç hafta gecikmiş. Belki işine yarayabilir.
I might add that research showed that 85 percent of those surveyed would protect these images while 45 percent would actually go to war over them.
Yapılan araştırmalara göre anket yapılanların yüzde 85'i bu resimleri korumak isterken yüzde 45'i bunlar yüzünden savaşmak istediler.
Made in the U.S. And used successfully in Vietnam, I might add.
ABD'de yapıldı ve Vietnam'da başarıyla kullanıldı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]