English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ M ] / Might work

Might work tradutor Turco

2,052 parallel translation
You know that fusion just might work.
Füzyon çalışabilir biliyorsun.
That might work with girls from the red light district.
Bu laflarla ancak genelevdeki kızları etkilersin.
It might work. I'll really try.
belki, deneyeceğim.
Something else might work...
Belki farklı bir şeyler...
Or they might work in supermarkets. Or teach in schools.
Süpermarkette çalışabilirler öğretmen olabilirler.
That might work.
Bu işe yarayabilir.
It might work, it might work...
Belki işe yarar...
Well, it's a riverboat... Only draws three feet. Just might work.
Bu bir nehir teknesi, 1.5 metre derinlikte gidebilir.
- A change might work wonders.
- Değişim, harikalar yaratabilir.
MASSl M I NO : See if you can drive it, it might work.
Zorlamayı dene bakalım, işe yarayabilir.
Right there- - the roof of that parking structure might work.
İşte burası. Katlı otoparkın çatısı işe yarayabilir.
Oh, hey! This might work, huh?
Bu işimizi görür.
It might work. Come on.
İşe yarayabilir.
- How can I stop it? Decontamination program! Might work - don't know.
Arındırma programı işe yarayabilir, bilmiyorum.
It might work on the Stone of Tears.
Belki Gözyaşı Taşı'nda da işe yarar.
{ pos ( 192,230 ) } You know, a little banding might work off some of that stress.
Stresini atmak için bandı kullanabilirsin.
Might work.
- İyi gibi.
That might work well on the mainland, but we're on an island with less than a million people.
Bu plan anakarada işe yarayabilir ama 1 milyondan az kişinin yaşadığı bir adadayız.
It's--I have a couple of choices that I think might work.
Birkaç tane seçtim aralarından.
It might work for a battery, too.
Belki bunda da işe yarar.
Maybe, if she saw how much work I did unpacking, she might.
Eğer kutuları boşaltmak için ne kadar çok çalıştığımı görseydi,... belki gelirdi.
One might even say there was a divine hand at work.
İnsanın, bunun ilahî bir şey olduğunu söyleyesi geliyor.
It might work.
İşe yarayabilir.
Have you thought about how you're going to make this work or what your plans might be together?
Bu işi nasıl devam ettireceğinizi hiç düşündünüz mü ya da birlikte plan yaptınız mı?
I don't know if can on Thursday, might have to work late...
perşembeyi bilmiyorum, geç saate kadar çalışabilirim.
You know, this whole situation with Oaptain Fierson might actually help us, because everybody's so completely focused on him, leaves us to get on with our work in peace, right?
aslinda, yüzbasi Fierson'la olan bu durum bize yarar saglayabiliri. herles ona odaklanacagi için biz isimizi rahat rahat yapabiliriz, degil mi?
Well, we thought that perhaps a change might be good for you and that you could come and live here with Kim and me until we finish the work on the house and sell it.
Burada, ben ve Kim'le yaşayabilirsin dedik. Evdeki çalışmalarımız bitip evi satınca başka bir yere taşınabiliriz.
I think they might find a way to make it work in your case.
Senin davanda bu işin bir olurunu bulurlar bence.
Jensen said you might have work for me.
Beni Jensen gönderdi, bana iş verebilirmişsin.
It might not even work.
- İşe de yaramayabilir.
With some hard work and a little bit of luck, we might have you back in action by training camp.
Sıkı çalışma ve biraz da şansla, seni eğitim kampına kadar ayağa kaldırabiliriz.
That might just work out for the best given that he's been compromised.
Maskesi düştüğüne göre belki de en iyisi bu olur.
Laura from the diner came by after work, and I swear to God, if you hadn't called, I might have been cuddled to death.
Laura işten sonra yemeğe geldi ve yemin ederim ki eğer aramasaydın ölümü kucaklamış olurdum.
We can wrap bands around the veins, But the bleed is so bad, that might not work.
Damarların etrafını sarabiliriz ama kanama çok fena, işe yaramayabilir.
He might look a bit scary, but he's a damn fine guy after work.
Biraz korkunç görünse de harbi delikanlının tekidir.
I just thought you might like some company while your boys did their work.
Sizin çocuklar işlerini yaparken yanınıza birini istesiniz siye düşündüm.
Okay. Check the desk. Look for work schedules call logs, anything that might have Hank's name on it.
Pekala, masanın üzerini araştır, çalışma programına, arama kayıtlarına, üzerinde Hank'in adının yazabileceği her şeye bak.
I was thinking, seeing as you're not doing anything but riding your bike all day, you might want to come work for me.
Bütün gün bisikletini sürmek dışında bir şey yapmadığını görünce,... benim için çalışmak isteyebileceğini, düşünüyordum.
But, obviously, you might make it work, in which case I'll...
Tabii elbette işleri yoluna koyarsaız bu durumda ben...
You might want to mention that to the people you work for.
Bundan çalıştığın insanlara bahsetmek isteyebilirsin.
It might be a little bit cozy, but we will definitely make it work.
- Biraz sıkışık olabilir ama kesinlikle yoluna sokmaya çalışacağız.
Actually I wanted to get home to visit my parents in Ohio, but it looks like I might have to work.
Aslında Ohio ya ailemi ziyarete gitmek istiyorum Ama çalışmam gerekebilir
If I hadn't had to work in you, we might've been friends.
Eğer senin için çalışmak zorunda olmasaydım, belki de arkadaş olabilirdik.
It might the work of some evil invaders from a parallel universe.
Yabancı bir gezegenden istila için gelmiş birilerinin eseri de olabilir.
So, none of the girls claim that they remember Jessica talking about any of her clients, but I think we might have an explanation as to where she was between the time she left work and when she was killed.
Kızların hepsi, Jessica'nın müşterileri hakkında konuştuğunu hatırlamadıklarını söylüyor. Ama işten çıkış saati ile öldüğü saat arasındaki zamanda nerede olduğuna dair bir açıklamamız olabileceğini düşünüyorum.
I think you're not getting any sleep tonight, so you might want to take a nap at work today.
Bu gece gözüne uyku girmeyecek bence. Bugün işte kestirsen iyi olur.
See, you might have said something to him that will work in the short term, but think about it.
Ona bir şey demiş olabilirsin. Kısa bir süre işe yarayacaktır. Ama düşün bir.
You might be very talented and work like a dog, but unless luck smiles on you at the right moment... your efforts are in vain.
Çok yeteneklisindir ve it gibi çalışıyorsundur belki ama şans doğru zamanda yüzüne gülmezse çabaların boşunadır.
You know,'cause, His work belongings, you know, they might be private. Well, then, you wouldn't want to sell it to just anyone, would you?
Çünkü iş eşyaları özel şeyler olabilir.
Oh, that's brilliant. It might even work!
Belki işe yarayabilir bile!
It's not definite yet, but they might want me to work there.
Henüz kesin değil, ama benim orada çalışmamı istiyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]