Moving in tradutor Turco
5,044 parallel translation
You moving in?
Buraya mı taşınıyorsun? Evet.
Moving in!
İçeri giriyoruz.
Moving in!
İçeri giriyorum!
So I moving in with my girlfriend, Rosie.
Kız arkadaşım Rosie ile aynı eve taşınıyoruz.
I'm moving in with someone.
Başka biriyle yaşayacağım.
I'm moving in.
Giriyorum.
He could have gone to the roof when our men were moving in.
Adamlarımız içeri girerken o çatıya doğru gidebilirdi.
Was someone moving in on his action?
Birisi onun işlerini takip ediyor muydu?
After that, the punches flew, the animosity grew, and our parents decided they were moving in together.
Daha sonra, yumruklar havada uçuştu, düşmanlık büyüdü ve babam ile annesi aynı evde yaşamaya karar verdi.
Four of us moving in is just gonna attract too much attention.
Dördümüzün birden girmesi gereğinden fazla dikkat çekecektir.
With a storm front moving in from the west...
Önden bir fırtına batıdan esecek...
OK, so Suzanne is moving in with Steve because she's missed her period.
Pekâla. Suzanne, adeti geciktiği için Steve'in yanına taşınıyor.
- When are these people moving in anyway?
Bu insanlar ne zaman taşınacaklar, hem?
He thinks Nick and I are crazy for getting engaged after only three months and me moving in.
Yalnızca üç ay sonra nişanlanıp birlikte yaşamaya başladığımız için Nick ve benim deli olduğumuzu düşünüyor.
We had to celebrate you moving in.
Taşınmanı kutlamalıyız.
yeah, well, there is a nightmare moving in this heat.
Evet... Bu sıcakta o eşyaları taşımak kabus gibi.
You're not moving in.
- Buraya taşınmıyorsun.
Suspect in yellow dress... spotted entering black S.U.V. moving east on Wilshire. Bingo.
Arkadaşlar, ikinci buluşmanızı bölmekten nefret ediyorum çünkü çok şirinsiniz, sarı elbiseli şüpheli... doğu Wilshire'a giden siyah SUV araca binerken belirlendi.
You see that new boy moving'in?
Yeni taşınan çocuğu gördün mü?
Moving on to California where they really appreciate people in my profession.
Benim alanımdaki insanların değerini bilen yer olan Kaliforniya'ya gidecektim.
Two rigs moving construction gear for a legit company called Actrom Construction, but it's not in the freight.
Actrom İnşaat adında yasal bir şirkete ait inşaat malzemesi taşıyan 2 kamyon var ama asıl yük bu değil.
- Moving is stressful for certain, but between Ariel's nightmares and your...
Taşınmak kesinlikle çok stresli ama Ariel'in kabuslarıyla senin arandaki...
I was up early this morning, and I heard him moving around in his room.
Sabah erken kalktım ve odasında dört dönüyordu.
If we get moving, there's half a chance to get in front of this.
Eğer hemen harekete geçersek bu işi halledebiliriz.
"I closed my eyes and saw the king in yellow moving through the forest."
"Gözlerimi kapattım ve sarılar içinde ormandan gelen kralı gördüm."
Mrs. Hudson, why does Sherlock think that I'll be moving back in here?
Bayan Hudson, Sherlock neden buraya geri taşınacağımı düşünmüş?
Why? You moving up in the world?
Niye, terfi mi ettin yoksa?
A fast moving bank robber in Sylmar didn't move fast enough and we'll explain how the FBI...
Sylmar'daki banka soygununu gerçekleştiren hırsızlar kısa sürede yakayı ele verdi. Şimdi FBI'ın...
I need some help moving these equipment in.
Eşyaları taşımak için biraz yardım lazım.
The Black Dragon's forces are moving across the land.
Kara Ejder'in kuvvetleri ülkede ilerliyorlar.
We've got three O.D.s traced back to the heroin Rev's moving.
Biz üç adet yüksek dozdan ölen var. Rev'in arkasında eroin izi bırakmış.
looked in my room, and suddenly this whole room had changed into this thing, and it was the most incredible kind of moving sort of thing
- Evet. Birdenbire bütün oda öyle bir şeye dönüşmüştü. Bu yalnız adam böyle inanılmaz bir şey üzerinde...
Throughout Europe, people are moving against monarchies but not in Denmark yet.
Bütün Avrupa halkları, monarşiye karşı geliyor. Danimarka'da değil.
They're moving Winter to a marine park... in Texas.
Winter'ı Teksas'ta bir deniz parkına götürüyorlar.
But just so you know, I'll be moving on in a couple of days.
Bil diye söylüyorum. Birkaç güne buradan gitmiş olacağım.
Yet I find the fate of the marquise moving.
Markiz'in kaderini çok dokunaklı buldum.
We're moving out in 20.
- 20'de başlıyoruz.
Nice to see someone moving back in this house again.
Birilerinin bu eve yeniden taşınacak olması çok güzel.
And thank God I did'cause I was, like, right on the verge of packing it in and moving back to Arizona.
Ve Tanrı'ya şükür aldım ki, bavulumu.. .. toplayıp Arizona'ya geri taşınmak üzereydim.
The problem existed somewhere in me and my fears of moving forward.
Sorun bana bir yere var ve ilerlemeye benim korkularim.
One of the most moving things in my life to see, this wonderful group of people here supported us getting Sue back.
Hayatıma devam etmemi sağlayan en güzel şey buradaki mükemmel insan gruplarının Sue'yu almak için bizi desteklemeleriydi.
So we started dating, and in our emotional ridiculousness, got married really quite quickly, within months of my moving here.
Böylece flört etmeye başladık ve o anki duygusal karmaşada oraya gittikten birkaç ay sonra, gerçekten çok çabuk sürede evlendik.
For sticking your dick in something new and cute and moving it around?
Sikini yeni ve sevimli ve etrafta gezinen bir şeye sokmaya mı?
Gravity pulls the planets towards the Sun, but because of their orbital momentum, they keep moving around the Sun, never falling into it.
Kütleçekimi, gezegenleri Güneş'e doğru çekiyor ama yörüngesel ivmelerinden dolayı Güneş'in çevresinde dönmeye devam edip, onun içine düşmüyorlar.
In everyday life, we always measure the speed of a moving object with respect to something else.
Günlük yaşamda, hareket eden bir nesnenin hızını daima başka bir şeyle kıyaslayarak ölçeriz.
Light from a moving object travels at the same speed, no matter whether the object is at rest or in motion.
Hareket eden nesnelerden gelen ışık nesne ister hareketsiz ister hareket halinde olsun aynı hızda hareket eder.
William Herschel went on to discover that the sun and its planets are moving through the Milky Way.
William Herschel, Güneş'in ve gezegenlerin Samanyolu içinde hareket ettiğini keşfetti.
In the heart of the sun, the atoms are moving so fast that when they collide, they fuse.
Güneş'in merkezindeki atomlar çarpışıp birleşirken süratle hareket ederler.
This was the smoking gun for Wegener's moving continents.
Bu, Wegener'in hareket eden kıtalar varsayımının açık bir kanıtıydı.
Villains get caught in its moving parts, those who don't abide by the rules get spat out.
İşleyen kısımlarındaki hainler yakalanır. Kurallara bağlı kalmayanlar bozuk para gibi harcanır.
In fact, even a trained individual can hardly hit a moving target.
Aslında, eğitimli birisi bile hareketli hedefi zorlukla vurur.
ines 33
in fact 10253
internet 115
india 252
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
in fact 10253
internet 115
india 252
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
indian 84
indiana 185
intelligent 217
indeed 4544
instant 24
international 47
intel 28
interpol 81
independence 32
incredible 769
indiana 185
intelligent 217
indeed 4544
instant 24
international 47
intel 28
interpol 81
independence 32
incredible 769