No charge tradutor Turco
1,003 parallel translation
- No charge, lady.
- Gerek yok bayan.
I make no charge.
Hiçbir suçlamada bulunmayacağım.
That's all right, little girl. No charge for looking.
Önemli değil kızım, bakması bedava.
- No charge.
- Bedava.
It sounded like you said "no charge."
Sen bedava mı dedin?
- No charge. I'm not busy.
Yapacak bir işim yoktu zaten.
There's no charge!
Para ödemek yok.
- No charge.
- Ücretsiz.
No charge and no address.
Ödeme yapılmamış, adres de yok.
- No charge.
- Hayır.
No charge.
Bedava.
No charge?
- Hesaba yazsaydık?
- There's no charge.
- Ücretsiz efendim.
There's no charge to them.
İçlerinde canlılık kalmamış.
- There will be no charge.
- Borcunuz yok.
There will be no charge for overtime.
Fazla mesai için ücret istemem.
- There's no charge.
- Ücret almıyoruz.
How would you like to have all of this stuff free, no charge?
Nasıl olurda bu kadar boş ıvır zıvırı isteyebilirsin, değeri bile yok?
No charge.
Ücret istemez.
No charge.
Bedelsiz.
And I said, "No, ma'am. There ain't no charge."
Ben de "Hayır, hanımefendi, ücret istemiyorum" dedim.
- No extra charge.
- Ek ücret yok.
They charge extra at that company store and there ain't no other place.
O dükkanda kazık atıyorlar ama başka bir yer yok.
Maybe not murder, but there's no question of a conviction on the robbery charge.
Cinayetten olmayabilir ama soygundan mahkum edileceğine hiç şüpheniz olmasın.
No, on another charge.
Hayır, başka bir suçtan.
For the penny-pinchers, tightfisted, miserly, or parsimonious... the management, sparing no expense, leaves them Baptiste, free of charge!
Cimriler pintiler, hasisler, ve kirli çıkınlar için müdüriyet masraftan kaçınmayarak Baptiste'i bedavaya burda bırakıyor!
Prepared for any sacrifice, the Funambules Theater is proud to present, for the first time, at no extra charge...
Fedakarlığımız için hazır olun Funambules Tiyatrosu hiç bir ekstra ücret almadan, dünyada ilk kez sunmaktan gurur duyar...
- No one man should be in charge...
- Sorumluluk tek kişide olmamalı...
- He speaks to no one. - What's the charge, Warren?
- Kimseyle konuşmayacak.
Lieutenant Thomas will be in charge of this precinct and no-one else.
- Hala yukarıdalar mı? - Evet. Teğmen Thomas bu karakolun sorumlusu olacak.
No, Col. Heffner's in charge.
Hayır, yetkili olan, Albay Heffner.
They had no electrical charge. They were neutral.
İşte Hun ordusunu buldunuz.
No, sir, the Army will take charge of that end.
Hayır efendim. O kısmıyla Ordu ilgilenecek.
No, but you're at Fort Laramie and I'm in charge here.
Hayır, ama Fort Laramie'desiniz ve burası benim sorumluluğumda.
His Majesty hath straitly given in charge that no man shall have private conference... of what degree soever with your brother.
Ama Majestelerinin kesin emri var, mevkii ne olursa olsun, kimse ağabeyinizle özel olarak konuşamaz.
Now remember, these Trojan walls are our strength and our substance... ... so let no eager fool attempt to charge this plain... ... until these ramparts have served their purpose.
Unutmayin, bu Truva duvarlari bizim gücümüz ve servetimizdir o yüzden bu kale duvarlari amacini yerine getirene kadar bu ovaya hücum girisiminde bulunan hiçbir cüretkara izin vermeyin.
- No charge.
- Borcun yok.
There is no extra charge.
Onlara para almam.
No extra charge.
Onlar ücretsiz.
There's no extra charge.
Ücrete dahil değil.
Then there's no truth to the charge made by Colonel Dax?
O halde Albay Dax'in suçlamalarında hiç doğru bir taraf yok.
There is no admission charge, no cover and no minimum.
Giriş ücreti yok, teminat yok, asgari yok
No, I'm in charge of organizing a banquet.
Hayır, öyle bir şey değil. Bir şölen düzenlemekle görevliyim.
You know there's no formal charge against your wife?
Bakın, karınız hakkında resmi bir suçlama yok. - Yok mu?
Even if the deceased was dead drunk, it's no defence to this charge.
Maktul körkütük sarhoş olsaydı bile, bu cinayet için mazeret olamaz.
There's no truth in the charge!
Suçlama doğru değil!
Then there must be no doubt in your mind, the charge is groundless.
Öyleyse suçlamanın yersiz olduğundan şüpheniz olamaz.
Oh, there's no charge for this.
Bunun bir bedeli yok.
NO CHARGE TONIGHT.
Kaçık.
You will personally take charge of Battery No.4.
- 4. takımın komutası bizzat sende
What is your intention if I say no? Pack the other half for home and abandon your charge to... to...
Kalan eşyalarınızı toplayıp o yere, oraya...
no charges 30
charge 380
charger 19
charges 32
charged 65
charge to 127
charge me 17
charge again 20
charges were dropped 19
no change 141
charge 380
charger 19
charges 32
charged 65
charge to 127
charge me 17
charge again 20
charges were dropped 19
no change 141