Charge to tradutor Turco
5,624 parallel translation
It's not gonna take a big charge to sever it.
Onu koparmak için büyük bir güce gerek olmayacak.
I am not giving it free of charge to you.
Bedavaya vermiyorum.
And charge to 360.
360 Yükle.
You know, I used to charge people to watch, so you guys, y'all got off easy.
Eskiden izleyen insanlardan para alırdım. Ucuz atlattınız yani.
If you were to charge down the right flank, drawing its fire,
Eğer sağ tarafa doğru akın edip, ateşini üstünüze çekerseniz.
TATP used to initiate the charge, C-4 used as the explosive, and the combination of nails, ball bearings and gravel projectiles make it very unique.
Tetik için aseton peroksit, patlayıcı olarak C4 kullanılıyor çivi, bilye ve taş parçaları birleşimi çok özgün.
You can charge it to my nephew, Aldous Whittlington Smith, 7 Highgrove Gardens.
Ücreti yeğenimden tahsil edebilirsiniz. - Aldous Whittlington Smith. 7 Highgrove Gardens.
I wanna talk to whoever's in charge.
- Baştakiyle konuşmak istiyorum.
I want to be in charge of my education, and I choose you.
Kendi eğitimimden sorumlu olmak istiyorum ve seni seçiyorum.
Now you want me to be the person in charge of keeping him locked up?
Şimdi de onu içeride tutacak adamın ben olmasını mı istiyorsun?
It's gonna take some time to charge.
Yeniden şarj edebilmek için biraz zaman gerekli.
They would charge him with kidnapping the Lindbergh baby if they think it'll get them to the leak.
Sızdıran kişiyle ulaşmak için Lindbergh bebeğini kaçırmakla bile suçlarlar onu.
You call BCD and Neal has to give up his source or face a contempt charge.
BCD'yi ararsanız, ya Neal kaynağını verir ya da mahkemeye itaatsizlikle suçlanır.
There's no route to the right thing that doesn't include the possibility... The certainty of a contempt charge.
Mahkemeye itaatsizlik suçlaması ihtimalini, içermeyen doğru bir yol yok.
Or maybe they keep bickering because you stop the fights before they get to the late rounds, when the real heavy punches start landing and the weaknesses and vulnerabilities get exposed and Bald Bull starts doing the Bull Charge and, before you know it, Mario's just like...
Ya da sen son raunda gelmeden kavgayı durdurduğun için onlar didişmeye devam edecek, esas yumruklar atılmaya başlarken, ve zayıflıklar ve savunmasızlıklar keşfedilmişken ve sen bilmeden önce Bald Bull da Bull Charge'ı yaparken,
Oh, you dick, you just came in to charge your phone.
Seni şerefsiz, buraya telefonunu şarj etmek için geldin demek.
I can charge you with murder at any time and provide two impeccable crown witnesses whose testimony will lead you directly to the gallows.
.. ve iki de yalancı tanıkla.. seni doğruca darağacına gönderebilirim.
That's how long we have to climb the fence, assuming the bomb doesn't spontaneously combust, then we still have to get to the tether, set the explosive, and hope the charge is strong enough to actually cut it.
Bu, çiti bombanın yanmayacağını umarak tırmanmamız gereken süre. O zaman bağlantıya ulaşıp, patlayıcıyı ayarlayabiliriz. Ve patlamanın onu koparması için yeteri kadar güçlü olmasını bekleriz.
Well, for one thing, you're supposed to be in charge around here.
Tüm bunlardan sorumlu olduğun için olmasın sakın?
I need to be in charge.
Kendi şovumun olması için,
You're supposed to be in charge of security.
Bir de güvenlikten sorumlu kişi olacaksın.
I want to know who's in charge here.
Buranın sorumlusu kim! Derhâl onunla konuşmak istiyorum!
So, Alicia was in charge of the day-to-day, but for some reason you are suing both Lockhart / Gardner and Florrick-Agos for $ 6 million?
O halde, günlük bazda Alicia sorumluydu,... ama her niyeyse hem Lockhart / Gardner'a hem de Florrick / Agos'a 6 milyon $ dava açtınız?
Hello, how can I help you? Uh, I'm Valerie Cherish and I need to see someone in charge of "Seeing Red."
Ben Valerie Cherish. "Seeing Red"'ten sorumlu biriyle görüşmek istiyorum.
Now I need to figure out where these three were, so you're in charge.
Bu üçünün nerede olduğunu bulmalıyım, yani yetki sende.
We have to charge the phone.
Telefonu şarj etmemiz gerek.
They've gone off to the zoo today so, basically, I'm in charge.
Millet hayvanat bahçesinde bugün. O yüzden yetki bende.
What is there to be in charge of?
Neyin yetkilisi olacaksın ki burada?
Just that he use to be in charge.
Sadece eskiden onun başta olduğunu.
That way, when kelter asks Why you didn't charge holden with hanna's rape, You can point to the transcript where it says,
Kelter Holden, Hanna'ya tecavüz suçunu neden düşürdüğünü sorduğunda " Öldürdüm.
Charge paddles to 150.
150'ye şarj edin.
Whoa. I hope he's not gonna charge us to do the whole thing again.
Umarım her şeyi tekrar yapacağı için bizi suçlamaz.
- One will be appointed to you at no charge.
- Size bir avukat atanacaktır.
My grandmother let me charge it to her credit card.
Büyükannem kredi kartını kullanmama izin verdi.
I'm not going to charge you or anything.
Senden bunun için para falan almayacağım.
And unless you're going to charge me...
- Beni bir şeyle suçlamıyorsanız- -
Now, I don't need to charge you for a research report that tells you that most television sets are not more than six feet away from the dinner table.
Bu noktada, birçok televizyon sehpasının yemek masasından 2 metreden daha uzak olmadığını gösteren araştırma raporları için sizi suçlayamam.
Actually, I think we'll charge you with lying to a federal agent instead. That and obstruction.
Aslında sizi, cinayet ve engelleme suçu yerine bir federal ajana yalan söylemekten suçluyoruz.
We've got more than enough to charge Humphries.
Humphries'i suçlayacak yeterli delilimiz var.
I think that, uh, I think that we made God a man because we wanted men to be in charge, so it made sense.
Bence Tanrı'yı erkek olarak düşünme sebebimiz yetki sahibinin erkekler olmasını istememizden.
Cho, let's go talk to the lead officer in charge.
Cho, gel de yetkili memurla konusmaya gidelim.
We had to charge it.
Şarz etmek zorundaydık.
My job is to make sure those in my charge take a long view of life.
Benim işim, sorumlu olduğum insanlara bir hayat görüşü kazandırabilmek.
You give us everything, and we don't charge Marie as an accessory to the murder you committed.
Bize her şeyi ver bizde işlediğin cinayetten dolayı Marie'nin suç ortaklığıyla suçlamayalım.
Because we contacted Ms. Flynn, and she's agreed to help us find the chips, arrest Nemec in exchange for a reduced sentence of her murder charge.
Çünkü Bayan Flynn ile irtibata geçtik ve çipleri bulma Nemec'i tutuklama konularinda bize yardim etmeyi kabul etti cinayet suçunun cezasinin azaltilmasi durumunda tabi.
Woo. I like to be in charge.
Yetkinin bende olmasını severim.
All I got to do Is whistle and they're gonna charge over here And start stomping'.
Bir ıslığımla buraya gelir ağzını burnunu kırarlar.
National Defense Authorization Act says I don't have to charge you or release you.
Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası seni suçlamak ya da serbest bırakmak zorunda olmadığımı söylüyor.
I need to speak to whoever is in charge right now.
Şu an kim yetkiliyse onunla konuşmak istiyorum.
Mr. Riller, I sentence you to time served for the charges of bigamy, and one month for the charge of falsifying identity and fraud.
Bay Riller, birden fazla evlilik suçlamasıyla ve sahte kimlik ve dolandırıcılık suçlamasıyla ilgili olarak bir ay hizmet vermenize hükmediyorum.
Everybody, what takes 66 seconds to charge up or to change state?
Millet, 66 saniyede ne şarj olur ya da ne değişir?
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
tone 191
today 4533
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
tone 191
today 4533