English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ N ] / No one move

No one move tradutor Turco

242 parallel translation
No one move.
Kimse kıpırdamasın.
No one move!
Kimse kıpırdamasın.
No one move. Keep still, all of you.
Kimse kıpırdamasın, sessiz olun.
HANNIBAL : No one move!
- Kimse kıpırdamasın.
I said no one move during the school song. If you can't understand that, find another job.
Okul marşı süresince hiç kimse hareket etmeyecek demiştim.
No one move!
Kimse kımıldamasın.
No one move their feet!
- Kimse ayağını kıpırdatmasın..
No one move!
Kimse kımıldamasın!
All right... no one move!
Pekala, kimse kımıldamasın.
- No one move, or I kill the girl. - What are you doing?
Kimse kıpırdamasın, yoksa kızı öldürüm Ne yapıyorsun?
I can move freely within the gates. No-one will question me.
Kimse bana soru sormaz.
Because no one had the courage to move out against him.
Çünkü kimsenin ona karºi gelecek cesareti yok.
"Would you move to Kansas City?" It's an 11-to-one shot she'd say no.
"Kansas City'ye göçmek ister misin" diye 1'e 11 bahse girerim, hayır derdi.
No one will make a move in this town without the Harrington stamp of approval.
Harrington onayı olmadan bu kasabada hiç kimse hiçbir şey yapmayacak.
When I say "Now!", no one is to move anymore.
Ben "şimdi" dediğim zaman kimse kıpırdamasın.
No-one move!
- Kimse kımıldamasın!
No one can move until we find Pott.
Pott'u bulana kadar kimse hamle yapamıyor. - Kimi?
If we don't move soon, there will be no one left.
Acele etmezsek geriye kimse kalmayacak.
- Jim. No one is to move.
Kimse hareket etmesin.
No one is to move!
Kimse kıpırdamasın!
I put my hand on her knee in one quick move that gave her no time to react.
Elimi kaşla göz arasında dizine götürdüm. ... o kadar süratli oldu ki, tepki verememişti.
And no one calls us to move on
Ve kimse seslenmiyor bize ilerlememiz için
Forget 3, no one can take one move.
3 ü unut, tek vuruşuma bile kimse dayanamaz
No one has ever escaped my fourth move You are no exception
Kimse 4 üncü hamlemden kaçamaz sen de istisna değilsin!
'And some said that even the trees had been a bad move'and that no one should ever have left the oceans.
Bazıları da dedi ki, ağaçlara çıkmak da kötü bir hareket, kimse okyanusları terk etmemeliydi.
Master, if you don't move your chess pieces quickly... you'll lose I am no match for you now I'll teach you one technique for every game I lose I am no match for your teacher and you've... learned all there is to know about secret weapons
Usta, hızlı hamle yapmazsanız kaybedecekiniz! Evlat, artık beni fazlasıyla geçtin! Şimdiye kadar oynadığımız her oyunda sana bir teknik gösterdim... artık öğretecek bir şeyim kalmadı ve... sen öğrenebileceğin herşeyi öğrendin sayılır!
And no one makes a move until you've got... the full go ahead from headquarters.
Ve merkezden kesin direktif alana kadar... kimse harekete geçmeyecek.
But millions are on the move and no one can count the dead.
Ama milyonlar ayakta ve ölüleri saymak imkansız.
You ignore Andersson no matter how he acts, but you watch Pettersson and the one at the far end of the stage who doesn't move a finger.
Nasıl oynarsa oynasın Andersson'u önemsemezsin. Ama sahnenin en uzak yerinde, parmağını bile kımıldatmadan dursa Petterson'u seyredersin.
I think I'll move the queen over here... where no one else is.
Sanırım veziri buraya hiçbir taşın olmadığı yere oynatacağım.
No one is permitted to move during the singing of the school song.
Okul marşı söylenirken, hiç kimsenin kıpırdamasına izin vermiyorum. Tamam.
Fair eastside by the road - mr. Darnell, no one is permitted to move during the song!
Bay Darnell, marş söylenirken, hiç kimsenin hareket etmesine izin yok.
Move off. No one shall leave the pier
* Çekilin * kimse kımıldamasın!
No clear winner having emerged, we move to the second ballot one week from today.
Kesin kazanan olmadığı için, bir hafta sonra ikinci oylama yapılacak.
No-one move!
Kimse kıpırdamasın!
Nobody move. I suspect everyone and I suspect no one.
Kimse kıpırdamasın.Herkesten ve hiç kimseden şüpheleniyorum.
No one else gets to make that move.
Başka hiçbir taş o hamleyi yapamaz.
Don't move No one shoot
Kımıldama.
No one dares move the body.
Kimse aldırmaz, cesedi al.
You're expected to move on, but you don't remember what moved you because no one's asked you in so long, not even yourself.
Devam etmen istenir ama seni yaşamda ilerleten şeyi unutursun, kimse anımsamaz, sen bile.
No, but don't move more than one step in any direction or you won't be in the light.
Hayır, ama herhangi bir yöne bir adımdan fazla kımıldama... yoksa ışıkta olmayacaksın.
King Benny's gonna move on one of his lawyers. No, no, no, no.
Kral Benny avukatlarından birini gönderecek.
No one ever lies. Except, of course, when you don't want to help somebody move.
Tabii birine taşınması için yardım etmemek için yalan söylemek dışında.
No one dares move the body.
kimse aldırmaz, cesedi al.
No one's been able to move it since.
O zamandan beri kimse onu kımıldatamadı.
- No one can agree on how to make a move.
Ne zaman ve nasıl harekete geçecekleri konusunda uzlaşamıyorlar.
If you had just done that after the last contest no one would have had to move at all.
Bunu ilk bahiste yapmış olsaydınız kimse taşınmak zorunda kalmayacaktı.
Mike wants you folks to move back on both sides... no one in Aisle Two.
Mike hepinizin kenara çekilmesini istedi. 2. koridorda kimse olmayacak.
- No, this is it, This is life, the one you get, so go and have a ball because the world don't move to the beat of just one drum,
- Hayır, bu kadar, bu hayat, tek sahip olduğunuz gidip bir top alın..
No one can move except you.
Sen hariç hiç kimse hareket edemiyor.
No one makes a move until I give the word.
Ben söyleyene kadar kimse davranmayacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]