No reason at all tradutor Turco
246 parallel translation
Loitering around that new bridge for no reason at all.
Şu yeni köprünün oralarda dolaşarak vakit öldürüyor, hem de hiçbir amacı olmadan.
But today, for no reason at all, he beat up my boy and stole his watch.
Ama bugün sebepsiz yere oğlumu dövüp saatini çaldı.
No reason at all - I just like it here.
Boş ver burası hoşuma gitti.
I sometimes seem to fly off the handle for no reason at all.
Bazen hiç nedensiz zıvanadan çıkıveriyorum.
He thinks you are beautiful, and one day, for no reason at all, he sees you ugly, as you really are.
Ve bir gün hiçbir sebep yokken senin çirkin olduğunu görür.
Or sometimes, for no reason at all.
- Bazen de nedeni olmaz.
For no reason at all, he said, except he was yearning for my lips.
Dediğine göre bir nedeni yokmuş, dudaklarımı arzulaması dışında.
No reason at all.
Yoktu. Öyle bir durum yok.
Apparently you can't even go shopping without getting arrested for no reason at all.
Açıkçası, sebepsiz yere tutklanmadan, alış veriş dahi yapamıyorsun.
There's a place for people like you who go around laughing for no reason at all.
Sizin gibi insanlar için, hiç neden yokken gülüp dolaşabilecekleri bir yer var.
The case is solved. Lots of blood and for no reason at all.
Olay çözümlendi Sebepsiz bir sürü kan.
In fact, I can think of no reason at all for him to do what he is doing.
Aslında, bu yaptıkları için hiçbir sebep düşünemiyorum.
And now we've got two sets of killing and no reason at all.
Ve şu anda elimizde nedensiz iki dizi cinayet var.
Getting so I cock a hammer for near no reason at all.
Şimdi de sebep olmayınca hazır silahımı bir kenara bırakıyorum.
No reason at all.
Hiçbir sebep yok.
No reason at all, except, uh made me think of a gambler I used to know in Philly.
Sebebi yok. Yalnız Philly'de tanıdığım bir kumarbazı getirdi aklıma.
I think I've forgotten all about it and then no reason at all I can hear the explosion... I can smell the smoke... my hands start to shake and I'm back in a burning tank at El Alamein.
Her şeyi unuttuğumu düşünürken... ve hiç bir neden yokken patlamayı duyabiliyorum... kokusunu alabiliyorum... ellerim titremeye başlıyor ve El Alameyn'deki yanan tanka dönüyorum.
No reason at all.
Hiç bir sebebi yok.
NO REASON AT ALL.
Mutlu olmak için hiçbir nedeniniz yok. Hem de hiç.
Ginny, I see no reason at all for your bad nature.
Ginny, içindeki kötülüğü devamlı ortaya çıkarmanın bir anlamı yok.
You don't get plastered and flush us down the drain for no reason at all.
Sen durup dururken sarhoş olup ilişkimizi çöpe atmazsın.
You mean for no reason at all, a grapefruit?
Yani hiçbir sebep yokken, suratına greyfurt mu fırlatayım?
He'd kill a person for no reason at all.
Birini öldürmek için nedene ihtiyaç duymaz.
Next thing I know these cops knocked me down for no reason at all.
Sonrasında tek bildiğim şuradaki polislerin nedensiz yere beni alaşağı etmiş olmalarıdır.
You must have noticed, she's very reserved, very... for no reason at all... even with me, her husband.
Fark etmişsinizdir, Elisa çok içine kapanık... üstelik sebepsiz yere... benimle, kocasıyla bile.
People don't just turn into a Scotsman for no reason at all.
İnsan nedensiz İskoç'a dönüşmez.
No reason at all.
Hiç sebepsiz yere.
There's no reason at all we can't talk this over.
Bunu konuşmamamız için hiçbir sebep yok.
That's no reason at all.
Bu bir neden değil.
And sometimes for no reason at all, he'd start to cry.
Bazen de hiç sebep yokken ağlamaya başlardı.
Tell him no reason at all.
Ona hiçbir sebebi olmadığını söyle.
My uncle is concerned for no reason at all.
Amcam hiç nedenlerle endişeli.
He just attacked me for no reason at all. - It's all right.
Sebepsiz yere birden bana saldırdı.
No reason at all, probably.
Muhtemelen sebepsiz yere.
Last night the alarm went off for no reason at all.
Dün gece alarm çalmaya başladı.
I don't like when people yell at me for no reason at all.
İnsanların yok yere bana bağırmasından hoşlanmıyorum.
For no reason at all, he just... he picked up his horn, and started playing "Somewhere Over the Rainbow."
Nereden aklına estiyse artık saksafonunu alarak... "Somewhere Over the Rainbow" u çalmaya başlamış. "
I can see no reason at all to replace him with some vagrant, nameless, clownish -
Onu isimsiz, göçebe bir soytarıyla değiştirme gereği göremiyorum.
This is a bad start. But there's no need for it to go on like this, no reason at all.
Kötü bir başlangıç oldu ama bu şekilde devam etmesi için hiçbir sebep yok.
But unfortunately it is a sign... of the terrible times we live in... that the anonymous violence characterizing our cities... can claim the life of a human being... for no reason at all.
Lakin, maalesef yaşadığımız korkunç anlara ait bir alamet. Ki, şehrimizin simgesi haline gelen faili meçhul şiddet, bir anda, bir insanın hayatına kast edebiliyor.
I TOLD YOU THAT I WAS LATE FOR NO REASON AT ALL.
Ama Elvin sana nedensiz yere geciktiğimi söyledim ve hala kızmıyorsun.
At the moment, I have no reason to fight you people at all, not that you'd have reason to believe what I say.
Şu anda sizle savaşmak için hiçbir nedenim yok. Gerçi sizin de dediklerime inanmanız için bir neden yok.
Why, for no reason at all.
Sebebi yok.
There was no reason to bring her at all!
Onu buraya getirmemizin hiç bir nedeni yok!
Since it seemed like there was no reason for killing them at all, I thought maybe the reason why there seemed to be no reason was because there isn't any reason.
Onları öldürmek için hiçbir neden yokmuş gibi göründüğü için, sandım ki, belki de hiçbir neden yokmuş gibi götünmesinin nedeni hiçbir neden bulunmamasıydı.
No. No special reason at all.
Hayır, özel bir nedeni yok.
We've no reason to suppose that we all ended up in the cases at exactly the same time.
Sonumuzun aynı anda kabinlerde bitmesini varsaymak için nedenimiz yok.
You have no reason. None at all.
Sen ne zaman akıllanacaksın?
No reason to worry at all.
Çok fazla kaygılanmak için bir neden yok
No, that's not the reason at all.
Hayır, sebebi bu değil.
Then one night, the place got robbed and O'Connell, he got all mad at us for no reason.
Sonra bir gece soyuldu ve O'Connell yok yere bize öfkelendi.
no reason 651
at all 631
at all costs 35
at all times 43
no response 122
no rest for the wicked 37
no refunds 32
no reply 23
no records 21
no return 32
at all 631
at all costs 35
at all times 43
no response 122
no rest for the wicked 37
no refunds 32
no reply 23
no records 21
no return 32
no regrets 133
no relatives 18
no record 91
no really 41
no respect 40
no remorse 20
no reaction 22
no retreat 38
no relation 32
no reward 17
no relatives 18
no record 91
no really 41
no respect 40
no remorse 20
no reaction 22
no retreat 38
no relation 32
no reward 17