Nobody's tradutor Turco
16,690 parallel translation
She told me, "I'm not ready to be nobody's mama."
Bana, "Anne olmaya hazır değilim" dedi.
I wasn't ready to be nobody's mama, neither.
Ben de anne olmaya hazır değildim.
There's nobody like you.
Senin gibi kimse yok.
Because everybody is so focused on Luke Cage, nobody's talking about the fact that the heads of the Jamaican, Haitian, and Cuban crime families have all gone missing.
Çünkü herkes o kadar çok Luke Cage'e odaklandı ki kimse Jamaikalı, Haitili ve Kübalı mafya babalarının ortadan kaybolduğunu göremiyor.
Today, nobody is in charge of your happiness but you.
Bugün mutluluğunuza sizin dışınızda kimse karışamaz.
Nobody in this world could possibly be pregnant because of me.
Bu dünyadaki hiç kimse benden hamile kalmış olamaz.
It's completely obvious, and nobody's doing anything about it.
Apaçık ortada ve kimse bu durum için bir şey yapmıyor.
Nobody knows what it's like to lose a child.
Evlat acısının nasıl bir şey olduğunu kimse bilmiyor.
I mean, she probably has a lot of time on her hands, seeing how nobody's getting married anymore.
Evlilik görmemek için elinde pek zamanı yoktur.
Nobody's killing nobody.
Kimse kimseyi öldürüyor.
Jaxi : That's because there's nobody behind us.
Çünkü arkamızda kimse yok.
Nobody's fucking with us!
Kimse bizimle uğraşamaz.
Nobody's talking.
Kimse konuşmuyor.
Nobody's seen her.
Kimse onu görmemiş.
Nobody's pointing a finger at you.
Kimse seni suçlamıyor.
Nobody's there, but it's fully stocked as if two people were gonna be there for a while.
Kimse yokmuş, ama iki kişinin... bir süre yaşayabileceği kadar stok yapılmış.
Because nobody's looking for Wendy Allen.
Çünkü kimse Wendy Allen'ı aramıyor.
There's nobody here except for us.
Burada bizden başka kimse yok.
Nobody in town was making any money, except for one fella, Wylie Reid.
Kasaba kimse para yapamıyordu. Bir herif dışında. Wylie Reid.
RAY : Nobody had eight multi-mixers in one business.
Hiç kimsenin aynı işte sekiz çoklu karıştırıcısı yoktu.
One sentence nobody's gonna read
Kşmsenin okumayacağı bir cümle seni iyi hissettiriyor mu?
There's nobody else driving on it!
Hiçbir araba kalmayacak. Ne?
Nobody's gonna buy into this.
Hadi canım. Kimse buna kanmaz.
Nobody's judging you, brother.
Kimse seni yargılamıyor, kardeşim.
I could probably wear my pj's and nobody'd care.
Pijamalarla çıksam bile kimse umursamaz.
Nobody understands goddamn DNA, Marcia!
Kimse siktiğimin DNA'sından bir şey anlamıyor, Marcia.
It's just that nobody's ever asked me that before.
Bunu bana önce hiç kimse sormamıştı.
Nobody has the attention span anymore to just sit and play a game.
Kimsede oturup oyun oynayacak kadar sabır kalmamış.
Nobody's blaming you so don't be so hard on yourself.
Seni suçlayan yok, o yüzden kendine bu kadar yüklenme.
I... I thought it would be fine since nobody's gonna be in here till tomorrow.
Yarına kadar kimse gelmeyeceği için sıkıntı olmaz diye düşünmüştüm.
- Nobody's dying in here.
- Kimsenin öldüğü falan yok.
Nobody's seen them and I've had Stringer going mental at me down the phone.
Hiç kimse görmemiş. Bu arada Stringer telefonda çığlıklar atıp duruyor.
Nobody's going anywhere until I say so.
Ben söyleyene kadar hiç kimse bir yere gitmeyecek.
Oh, nobody's firing Dr. Youens.
Kimse Dr. Youens'ı kovamaz.
Nobody's waiting.
- Bekleyen yok.
There's nobody I trust more.
Daha fazla güvendiğim kimse yok.
Nobody's coming.
Kimse gelmiyor.
It's nobody's problem.
Kimsenin sorunu değil.
Yes, that's why nobody likes you.
Evet, zaten bu yüzden seni seven yok.
Ah, that's how this goes. Nobody but me ever did anything.
Benim dışımda herkes masum zaten.
Well, nobody's out front.
Lobide kimse yoktu.
Ashok... outside of this supermarket... nobody recognizes you or me.
Ashok... Süpermarketin dışında, ne seni ne de beni tanıyan olur.
Nobody here wants to listen to your misguided bullshit.
Burada kimse senin yanlış düşüncelerini dinlemek istemiyor.
Nobody knows when the water's gonna get too high.
Suyun ne zaman yükseleceğini kimse bilemez.
Look, ain't nobody going to cause any trouble.
Bakın, sıkıntıya sebebiyet verebilecek kimse yok.
Nobody's working?
Kimse çalışmıyor mu?
Nobody's calling.
Kimse aramıyor.
Okay, well nobody's giving us their money tonight.
İyi de bu akşam kimse bize para vermiyor.
Nobody's staying together. Nobody's emailing or texting, okay?
Kimse birlikte kalmayacak, kimse birbirine mail ya da mesaj atmayacak.
Nobody's friends here.
Burada hiç kimse dost değil.
Nobody's fucking looking out for you.
Kimse arkanı kollamıyor.
nobody's perfect 101
nobody's home 64
nobody's here 78
nobody's safe 19
nobody's going anywhere 40
nobody's gonna hurt you 25
nobody's hurt 19
nobody's listening 21
nobody's coming 20
nobody's gonna get hurt 16
nobody's home 64
nobody's here 78
nobody's safe 19
nobody's going anywhere 40
nobody's gonna hurt you 25
nobody's hurt 19
nobody's listening 21
nobody's coming 20
nobody's gonna get hurt 16
nobody's looking 16
nobody's talking to you 20
nobody's talking 21
nobody's going to hurt you 17
nobody's there 22
nobody 1810
nobody cares 129
nobody knows 308
nobody likes you 31
nobody asked you 34
nobody's talking to you 20
nobody's talking 21
nobody's going to hurt you 17
nobody's there 22
nobody 1810
nobody cares 129
nobody knows 308
nobody likes you 31
nobody asked you 34
nobody here 29
nobody home 40
nobody has 28
nobody told me 41
nobody move 420
nobody can 98
nobody knows anything 36
nobody does 152
nobody did 46
nobody else 95
nobody home 40
nobody has 28
nobody told me 41
nobody move 420
nobody can 98
nobody knows anything 36
nobody does 152
nobody did 46
nobody else 95